Angel Deradoorian’la Anticon etiketiyle yayınlanan ilk albümü The Expanding Flower Planet üzerine…


Bugüne kadar Dirty Projectors ve Avey Tare’s Slasher Flicks gibi gruplarla karşımıza çıkan Angel Deradoorian, ilk solo uzunçalarını Anticon etiketiyle yayınladı. The Expanding Flower Planet isimli albümünde akıcı ve yer yer karanlık yer yer mutlu tınıları kesiştiren Deradoorian, albümde Ariel Pink’s Haunted Graffiti üyelerinden Kenny Gilmore’la çalışmış. Gilmore’la olan uyumunun “derin seviyelerde” olduğunu vurgulayan Deradoorian’la hem albümünün hazırlık aşamalarından hem de önceki projelerinin The Expanding Flower Planet üzerindeki etkilerinden konuştuk!

Deradoorian, Bant Mag. ve Arkaoda’nın Kasım’da İki Gün festivali kapsamında 15 Kasım’da İstanbul’da!

Image

The Expanding Flower Planet solo kariyerinin ilk uzunçaları. Fakat ilk Deradoorian kayıtları altı yıl önce EP olarak yayınlanmıştı. Albümle EP’yi kıyasladığın zaman şarkı yazımında ne gibi değişiklikler gözlemliyorsun?

Söz konusu zaman diliminde çok fazla değişiklik oluştu. Şarkı yazımına ve şarkı yapılarına odaklanabilecek çok fazla vaktim oldu ve bu da bu alanda gelişmemi sağladı. Yine de EP’den bu yana hâlâ kendini koruyan dron yaklaşımlar ve belli başlı tonlar gibi elementler olduğunu söyleyebilirim.

Bildiğim kadarıyla albümünün ismi, stüdyonun duvarında asılı olan bir Çin mandala duvar halısından geliyor. Kayıtlar aşamasında çalıştığın stüdyo ortamı nasıldı? Kendini en üretken hissettiğin yer orası mı?

Stüdyom Baltimore’dan Los Angeles’a taşındı. Baltimore çok güzeldi, ormana bakan pencereleri olan büyük bir odaydı. Her şeyi kurabilecek ve yaratabilecek çok fazla alana sahiptim. Çok iyi hissettiriyordu. Los Angeles’taki stüdyo ise çok daha farklı. Daha karanlık, garaj alanı, albümdeki karanlık tınlayan şarkıları kaydettiğim yer. İki stüdyo da hazırlık aşamasında çok yardımcı oldu.

Albüm epey enerjik bir şarkıyla açılıyor ve ardından daha sakin ve özellikle daha hipnotik şarkılarla devam ediyor. Albümdeki tını ve şarkı yapılarını “soyut” sözcüğüyle tanımlamayı seviyorum. Sen The Expanding Flower Planet’i hiç dinlememiş birine nasıl anlatırdın?

Genellikle bir dağın içindeki mağarada şarkı söyleyen şamanik kadınlar korosu gibi olduğunu söylüyorum.

“Komodo” ve “Violent Minded” gibi şarkılar özellikle vokal melodileriyle akılda kalıyor. Ayrıca albümde kendini ritmik katmanlar, şaşırtıcı şarkı yapıları gibi detaylarıyla öne çıkan şarkılar var. Albümün geneli için tek bir şarkı yazım metodunu hayal etmek güç. Stüdyoda çalışmaya başlarken takip ettiğin belli çalışma biçimleri var mı?

Her şarkı kendine ait bir yolu takip ederek ortaya çıktı. Her şarkıyı ve onlara dahil etmek istediğim elementleri keşfedebilecek çok fazla zamanım oldu. Bazıları yalnızca bir ritimle bazıları synthesizer’la başladı.

Ortadoğu müziklerine olan ilginin bu albümdeki şarkı yazımında etkisi olduğunu okudum. Seni The Expanding Flower Planet için etkileyen bazı albümlerden bahsedebilir misin?

Bu albümde bana ilham veren belirli bir albüm olmadı. Evde çok fazla müzik çalıyordu ve ben sadece onlardan bir şeyler kaptım.

Albümün prodüktörü Kenny Gilmore’la çalışmak nasıldı? Aranızdaki müzikal bağı nasıl tanımlarsın?

Kenny’yle çalışmak harikaydı. Benim birlikte bir şeyler üretirken en fazla keyif aldığım kişilerden biri. Müzikal olarak bir hayli derin bir seviyede bir bağ kuruyoruz. Kayıtların ikinci yarısında kayıt teknikleri ve prodüksiyon fikirleri gibi konularda birbirimizin aklını okuyabiliyorduk. Çok yetenekli birisi ve onunla çalışabildiğim için minnettarım!

Albümün kayıtları farklı yerlerde tamamlanmış. Bunun albüme nasıl yansıdığını düşünüyorsun?

Bunu bilmek benim için biraz güç çünkü kendi müziğim hakkında objektif bir bakışa sahip değilim. Nerede olduğum ve nasıl hissettiğim çok fark etmeden bir şeyler yaratabiliyorum gibi hissediyorum. Ben farklı yerlerin çok büyük bir etkisi olmadığını söyleyebilirim ama diğer insanlar buna katılmayabilir.

Dirty Projectors’tan ayrılma sebebin solo müzik yapma isteği miydi? Müzikal anlamda o dönemden yanında taşıdığın bazı alışkanlıkların olduğunu düşünüyor musun?

Evet, gruptan ayrılmamın sebebi tam olarak buydu. O zamanlarda ya da Dirty Projectors’la bir albüm daha yaptıktan sonra olabilirdi. O dönemden taşıdığım birçok şey var. Dave Longstreth çok kuvvetli bir çalışma etiğine sahip ve müziğini ortaya çıkarabilmenin, iyi tınlayabilmesinin ne kadar emek istediğini de ondan öğrendim. Bu albümde Dirty Projectors’dan gelen sonik elementler ve özellikle vokal etkileşimleri var. Şarkı söyleme yeteneklerimin büyük kısmını Dirty Projectors zamanında edinmiştim, bu yüzden o vokal tarzının bir kısmı benim vokal tarzıma hâline geldi.

Anticon, kataloğundaki çeşitli seslerle bir hayli etkileyici bir plak şirketi. Onlarla çalışmak nasıldı?

Anticon’la çalışmak ilk baştan beri müthişti. Epey deneyimli kişiler ve bu benim için harika bir şeydi. Kendi müzikal zevklerini genişletiyor olmaları bence harika ve bu onlar için de olumlu bir şekilde işliyor gibi gözüküyor. Bunun bir parçası olduğum için mutluyum.

Geçtiğimiz senenin en heyecan verici albümlerinden biri Avey Tare’s Slasher Flicks olarak yayınladığınız Enter The Slasherhouse albümüydü. O projeyi devam ettirmek, başka albümler yayınlamak niyetinde misiniz?

Şu an hepimiz farklı projelere yoğunlaşmış durumdayız. Avey Tare’s Slasher Flicks için bir sonraki adım nedir tam olarak kestiremiyorum ama belki bir gün daha fazla müziğimiz olur!

Kızkardeşin Ariene’le birlikte turne yapacaksınız. Bize biraz canlı performanslar hakkında ipuçları verebilir misin? Deradoorian’ın canlı performanslarını daha kalabalık bir forma dönüştürme niyetiniz var mı?

Konserler, bu yıl yayınladığımız “A Beautiful Woman”ın canlı performans videosundaki gibi olacak. Canlı davul döngüleri, vokaller, synthler, bas, şarkı söylemek. Gerçekten çok eğlenceli. Önümüzdeki yıl gruba daha fazla müzisyen davet etmeyi umuyorum. Farklı ve heyecan verici bir deneyim için daha kalabalık bir gruba sahip olmak harika olurdu.

Bunu sormak için erken olduğunu biliyorum ama her zaman sürprizlerle karşımıza çıkan biri olduğun için merak ediyorum, Deradoorian için sırada ne var?

Bu benim için de sürpriz olacak!

Image
  1. Alımlı dünyalar, anlık portreler: David Armstrong

    David Armstrong’un, kendisi ve arkadaşlarının 70’lerde çektiği fotoğrafları bir araya getiren Polaroids kitabının yayımlanışını göremeyeceği kimsenin aklından bile geçmemişti...

  2. Etrafınızı tutkulu insanlarla çevreleyin: Chris Bilheimer

    “Bazen kıyıda köşedekilerle ana akım arasındaki açığı kapayabilecekmişim gibi hissediyorum.”

  3. Dünyayı değil, hayatlarımızı yönetmek için: Janet Jackson

    Yeni albümü Unbreakable’la aramıza dönen Janet ve bazılarımızın neden onun albümlerini Michael’ınkilere tercih etmiş olabileceği…

  4. Başka yerlerden gelen sesler: 15 “fantastik” grup/müzisyen

    Hayaletler, uzaylılar, zaman yolculukları, kostümler, synthesizer’lar...

  5. En akışkan hâliyle deneysel hip hop: Shabazz Palaces

    Ishmael Butler ve Tendai “Baba” Maraire’nin güç birliği Shabazz Palaces, 13 Kasım’da Babylon Bomonti’de!

  6. Şamanik, karanlık ve sürprizlerle dolu: Deradoorian

    Angel Deradoorian’la Anticon etiketiyle yayınlanan ilk albümü "The Expanding Flower Planet" üzerine...

  7. Herkesin bir düşünceye ihtiyacı var!: Peaches

    Dünyanın bir ucundaki evini kapatıp Berlin’e yerleşen Peaches, 15 yıldır Almanya’da yaşıyor. Altı yılın ardından gelen albüm Rub için Beth Nisker da en az bizim kadar heyecanlı.

  8. Güzel melodilerin arasından parlayan bir ses: Nilipek.

    “İnsanları sadece güldürmeye çalışıyor olabiliriz ya da mutsuzluklarına ortak olabiliriz...”

  9. Teftiş: Bu ay ne dinlesem?

    Yakın zamanda keşfettiğimiz, etkilendiğimiz ve paylaşmak istediğimiz müziklerden bir seçki.

  10. “Politik şiddetin olduğu her yer”: Emin Alper’le Abluka üzerine

    Venedik Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü’yle dönen ve 6 Kasım’da gösterime girecek olan Abluka’daki karakterlerin paranoya hâlinin toplumsal izdüşümlerine, gerçeklik ve hayal arasındaki muğlaklığa ve filmdeki atmosferle paralellik gösteren güncel siyasi konjonktüre dair yönetmen Emin Alper’le söyleştik.

  11. 52. Uluslararası Antalya Film Festivali: Prömiyerler, Festival Hitleri Ve Ustaların Son Filmleri

    Bu yıl tarih değişikliği nedeniyle, her yıl olduğu gibi ekim ayında değil, 29 Kasım – 6 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek 52. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde uzun zamandır merak edilen çok sayıda film prömiyer yapacak.

  12. Bant Mag. Fantastic Fest’ten bildiriyor

    Eylül ayının sonunda yolumuz 10 yıldır Texas, Austin’de düzenlenen, Amerika’nın en büyük janr sinema festivali Fantastic Fest’e düştü...

  13. Austin Texas iftiharla sunar: Fantastic Fest

    Amerika’nın en büyük “janr” festivali üzerine notlar ve dünyanın en pahalı film posterleri kitabı "Act Of Seeing"in metinlerinin sorumlusu, Sid Vicious’ın kankası sinema eleştirmeni Alan Jones’la bir sohbet.

  14. Fantastic Fest ekibinden bir ses: Evrim Ersoy

    Bu yılki Fantastic Fest’in göz dolduran Türkiye teması ve seçkisinin sorumlu kişisi, festival programlama direktörü Evrim Ersoy, festivale dair merak ettiklerimizi yanıtladı.

  15. Texas’ta Yeşilçam esintisi: Kunt Tulgar ve Cem Kaya

    Fantastic Fest’in şüphesiz en özel konuklarından biri, sadece bizim için değil, tüm festival için, yönetmen, sesçi ve aktör Kunt Tulgar’dı. Cem Kaya’nın festivalin Türk içeriğine yön veren belgeseli Remake, Remix, Rip-Off’un öne çıkan sahnelerinin yanısıra, 1972 yılında başrollerinde oynadığı Yılmayan Şeytan’ın festivaldeki gösterimi sebebiyle Yeşilçam’ın bu eşsiz karakteri Texas’taydı...

  16. Ve cehennem kapıları açılır: Baskın

    Fantastic Fest’e şüphesiz damga vuran filmlerden biri de Can Evrenol’un Baskın’ıydı. Toronto Film Festivali’nden övgüler ve filmin Amerika’da gösterim anlaşmalarıyla ayrılan ekip sonraki durakları Texas/Austin’den elleri boş dönmedi ve Can Evrenol, En İyi Yönetmen ödülünü aldı.

  17. Indie oyun festivali: Fantastic Arcade!

    Dergimizin de gidip yakından kendi gözleriyle gördüğü fantastik ve kült filmler festivali Fantastic Fest'te bir de hatırı sayılır bir oyun bölümü mevcuttu.

  18. Parçaları bir araya gelmiş bir yapboz gibi: Joris Diks’in konser afişleri

    Yaklaşık beş yıldır birçok grup ve müzisyen için serigrafi posterler hazırlayan Joris Diks’in işleri, 7 Kasım’dan itibaren Bant Mag. Mekân’da!

  19. Künye

    yayın imtiyaz sahiplerive etkinlik direktörleri Aylin Güngö[email protected] J. Hakan Dedeoğ[email protected] yazı işleri müdürü Ekin Sanaç[email protected] kreatif direktör Aylin Güngö[email protected] editörler