VEYasin ile Evren Besta’yı bir araya getiren Ankaralı kült hip hop ikilisi Mode XL, sessiz geçen yedi yılın ardından yeni kayıtlarla geri döndü. Güçlü sözleri, yaratıcı beatleri ve etkileyici görsel eşlikçileriyle yerli hip hop sahnesinde kendi kulvarını açan ekibin son yayını, 2015 tarihli Mevzu Makamı albümüydü.

Üretimine 2003’te paylaştığı Altın Jak’tan bu yana devam eden grup, belirsiz aralıklarla görünüp kayboluyordu. 2014’te Türkçe rap’e, Militanz ve Serseri Serbest Stili adında imza olmuş iki koleksiyon bırakan ikili, geçtiğimiz yılın sonlarında sahnelere de döndü.

Yeni bir Mode XL çağının başladığına işaret eden teklilerin ardından VEYasin ve Besta’ya yeni nesil hip hop sahnesinden sorular var.

3pillie soruyor

İki kişinin aynı sayfada olabilmesi zor; genelde bir süre beraber çalışılabiliyor ve sonrasında yollar ayrılabiliyor. Ama Mode XL yıllardır devam. Nasıl aynı sayfada kalabildiniz? Workflowunuz nasıl?

VEYasin: Yaptığımız müzikle ilgili en ufak bir soru işareti aklımızda olmuyor. Birbirimizi bu anlamda çok motive ediyoruz. Bir de başarıyı paylaşmak kadar zevkli bir şey yok. Her şarkı ve her konser bittiğinde “sıradaki” diyebiliyoruz.

Besta: Öncelikle yazdığımız sözlerin diğerini etkilemesi gerekiyor. Biz şarkıyı part part değil de toplam bütünlük içerisinde ele alıyoruz. Bir de tamamen bunların dışında mahalleden çocukluk arkadaşı olmamız, birbirimizi iyi tanıyor olmamız elimizi kolaylaştırıyor. Tabii ki fikir ayrılıkları olabilir ancak karşılıklı güvenimiz sorunları çözmemizi kolaylaştırıyor.

Perma soruyor

Hemen her ülkenin kendine özgü bir hip hop stilini gösterebiliriz. Türkiye dediğimizde Mode XL bi stil olduğunu düşünüyor mu? Düşünüyorsa nasıl tanımlar? Düşünmüyorsa neden kendine has bir tarz oluşmamış olabilir? Mode XL bunun neresinde? Biraz da sosyolojik tespit… Bugün hip hop Türkiye’de bir alt kültür müdür? Yoksulların isyanı mıdır gerçekten?

Mode XL: Ülkelerin değil, coğrafyanın müziği vardır. Kimi sanatçılar kendi kültürel repertuvarını müziğine yansıtır. Biz Türkçenin bize vermiş olduğu imkânları sonuna kadar kullanmaya çalışıyoruz. Yaptığımız her müzikte kendimize özgü olan “Serseri Serbest Stili”ni ortaya koyuyoruz. Hip hop tınılarını her türlü sosyokültürel ortamda duymak mümkün. Bir sınıfa ait değil.

GNZY soruyor

Öncelikle yıllardır bana müziğinizle eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim. 20 yıla yakın bir süredir yerli hip hop camiasına yön veren ekiplerden biri olarak fikrinizi merak ettiğim birçok mevzu var. Fakat bireysel kaygılarım doğrultusunda en ağır basan şey şu olsa gerek: Yine sert bir evrimin eşiğinde olan ‘yerli hip hop’ kimliği sizin için neyi temsil ediyor? Endişeleriniz neler?

Mode XL:  Biz kendi değişimimizi yaşıyoruz. Bunu yaşarken bir endişe duymuyoruz. Janraya müzik yapmak için yola çıkmıyoruz. Herkesin aklında bir hip hop var. Biz de kendi kafamızı yaşıyoruz.

mode xl
Rinxlaya soruyor

0 noktasından şu ana kadar olan süreçte (üretim aşamaları da dâhil olmak üzere) teknik imkânlara erişiminizin müzik yapma serüveninizi nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?

Mode XL: Bilgiye erişim sorunu herkes için rafa kalktı. Kısıtlı imkânlara sahip olsak bile doğru bilgiye sahip olduğunuzda ortaya müzik ürünü çıkabiliyor. Bizim için önemli olan, artık teknik imkân kapasitesi değil, müzik üretmek için gerekli motivasyon ve zihin açıklığı.

Harpya soruyor

Dinleyici olarak hayalinizdeki düet nedir? Kimler birlikte şarkı yapsa heyecan verir?

VEYasin: Metallica feat 2Pac acayip olabilir.

Besta: Bob Marley feat Snoop Dogg fena olmazdı.

Yazı soruyor

Ülkedeki sosyopatik atmosferde, bir araya gelip üretmek konusunda motivasyonunuz neydi? Ruh sağlığınızı korumaktan başka dertleriniz var mıydı? Dostluğu müziğe mi, müziği dostluğa mı dayadınız?

Besta: Motivasyonumuz, bu işe başlayan hemen her sanatçının olduğu gibi yaptığımız müziği kitlelere duyurabilmek ve ilerleyen yıllarda geriye dönüp baktığımızda gurur duyabileceğimiz bir müzik kariyeri yaratmaktı.

VEYasin: İki dostun yapabileceği en iyi şey müziktir. Başka da bir şeyi beceremezler.

  1. Zezeah ve ölümün bitmeyen olasılıkları

    Big Baboli Printhouse’un kurucularından Zezeah ile bir ölüm sonrası ölüm tasviri sunan ilk solo sergisi All Will Fall / Hepsi Düşecek’i ve ardındakileri konuştuk.

  2. Süreğen kriz ortamında yayıncılık: Tespitler, hayaller, gerçekler, küçük ölçekler ve dirayet

    Bağımsız yayıncıları “kırıp döken” koşulların bugününe nasıl gelindiğine dair yerinde tespit ve tahliller toplamak, yayıncılığın farklı kollarına emek verenleri dinlemek için yola çıktık.

  3. Editors şimdi de yedi dakikalık kapkaranlık şarkılar yapmak istiyor

    Benjamin John Power takviyesiyle sahalara dönen Editors’ın geçirdiği son dönüşümü, gitarist Justin Lockey ile masaya yatırdık.

  4. A Yüzü B Yüzü: Euphoria & Heartstopper

    Birçok açıdan ortaklaşsalar da seyircilerine bambaşka dünyalardan seslenen, hatta birbirlerinin “antitezi” olarak nitelendirilen iki fenomen dizi.

  5. Sevgili mektuplar, mektuplaşmalar, mektuplarcalar

    Shirley Jackson'dan Allen Ginsberg’e, James Baldwin'den Italo Calvino'ya, mektuplaşma kitaplarının fısıldayan dünyasına dalıyoruz.

  6. Voltran üç kişiyle de oluşur: Lalalar

    Bi’ Cinnete Bakar, sonsuz güven, ortak hisler ve (belki) doom pop. Lalalar’la duygu seline hoş geldiniz.

  7. Bağımsız müzik sahnesinde yeni patikalar, yeni pratikler

    Sirän, Bağımsız Müzik Yapımcıları Derneği, Noirgazer, Sesseda ve Kültür Emeği’ne kulak verin.

  8. Lucasfilm’in imkânsızı mümkün kılan sihirbazları

    Star Wars filmlerinin senaristlerinden Lawrence Kasdan ile Dennis Muren, Phil Tippett ve Janet Lewin’e bağlandık. Serinin çığır açan görsel efektlerini ve Light & Magic belgeselini dinledik.

  9. Müstehcenlik üzerine bir deneme: Kaçık Porno

    Radu Jude ile “zamanın ruhunu provoke eden”, 71. Berlin Film Festivali'nden büyük ödülle dönen, oyunbaz ve hınzır son filmi Babardeala cu bucluc sau porno balamuc üzerine.

  10. Görmüş Geçirmiş Kaptan 88’in yapı taşları

    Boyutlar arası bir kesişim kümesi olan bilinci, zamansızlığı ve melankolisiyle Kaptan 88 ve açtığı kapılar.

  11. Arayüzdeki diri çizgiler: Ryoichi Kurokawa’nın ağırbaşlı medya sanatı

    Ryoichi Kurokawa, imgelerin farklı dinamiklerini konuşmayı mümkün kılan ağırbaşlı medya sanatının ardındakileri anlatıyor.

  12. Egemen kadrajın dışındakiler: Aşağıdakiler de yukarıyı gözetliyor

    Altyazı Fasikül ekibinden Senem Aytaç, Fırat Yücel ve Yetkin Nural’la Aşağıdan Yukarıya’nın yolculuğu, kapsamına aldığı meseleler ve ortaya çıkan üretimlerin zihnimizde canlandırdıkları üzerine bir sohbete koyulduk.

  13. Cem Kaya ile Aşk, Mark ve Ölüm üzerine

    “Gurbetteki insan hasret duyduğu şeyin bir versiyonunu yaratıyor ama bir değişim de var. Benim ilgimi çeken şey de tam olarak bu.” 72. Berlinale’den seyirci ödülüyle ayrılan belgeselini Cem Kaya anlatıyor.

  14. Tahribat zamanları ve normalleştirilenler: Ali Kemal Çınar’dan Geceden Önce

    Söz, Beriya Şevê / Geceden Önce’nin yönetmeni Ali Kemal Çınar’da: “Birtakım dertleri mizahla yumuşatacak hâlim kalmamıştı."

  15. Kolektivizme inanın: Kulağımız sinema topluluklarında

    Standart - ticari dağıtım ağına alternatif bir sinema kültürü geliştirmeyi hedeflemiş, farklı şehirlerde konumlanan toplulukların deneyimleri, görüşleri, çözüm önerileri…

  16. Belirsizliğin gerilimi, mutluluğun çelişkisi: Anadol ve Felicita

    Son Anadol güzelliği Felicita’nın his haritasını çıkardık. Şarkıların perde arkasını da bizzat Gözen Atila anlatıyor.

  17. Aklımdakiler: Mode XL

    Yeni bir Mode XL çağının başladığına işaret eden teklilerin ardından VEYasin ve Besta’ya yeni nesil hip hop sahnesinden sorular var.

  18. Ergenlik yılları: Belle and Sebastian'dan Dave McGowan'a sorduk

    Belle and Sebastian’ın nostalji dalgasına kendimizi kaptırdık. Zaman makinemizi 80’lere gönderiyoruz, 3-2-1…

  19. Bu dünyaya sıfır verenler: Klondike

    Berlin, Sundance ve İstanbul Film Festivalleri’nden ödüllü Klondike’ın Ukraynalı yönetmeni Maryna Er Gorbach ile bir soru - cevap seansı.

  20. Bağımsızda bir umut aramaya devam: Armağan Lale ve Ceylan Özgün Özçelik sohbeti

    Yeni belgeselleri 15+, güncel çalışmaları, Türkiye’deki dijital platformların sürdürülebilir olmayan proje seçim pratikleri ve çok daha fazlasına uzanan bir sohbet!

  21. Bir nevi helalleşme: Nazlı Elif Durlu ve Ziya Demirel sohbeti

    Ela ile Hilmi ve Ali’nin yönetmeni Ziya Demirel’le Zuhal’in yönetmeni Nazlı Elif Durlu, “Kişiyi çektiği filmden tanımak mümkün mü?” sorusuna ve çok daha fazlasına cevap arıyor.

  22. Melis Danişmend’in dört mevsimi: Büyüyemeyenler

    Yıkımların neşeyle buluştuğu kavuşmalara yol alan bu ilk kitap üzerine içten bir sohbet etme ihtiyacı hasıl oldu.

  23. Kendin olamamanın adaletsizliği: Çilingir Sofrası

    “Çilingir Sofrası”nın yönetmeni Ali Kemal Güven ile toksik maskülenliğin bıraktığı izler, başka kuşakların kuiri olmak, rakının dürüstlüğe iten doğası ve daha fazlasını kapsayan bir muhabbet.

  24. Jeyan Kader Gülşen ve Zekiye Kaçak ile Bu Ben Değilim'in yapım süreci

    Cinsel yönelimini gizlemek durumunda kalmış, muhafazakâr aile çevrelerinde heteroseksüel erkek sanılan, hatta aile babası olan gizli gaylerin hikâyesi…

  25. AySay ve su gibi akan sesler

    Nordik, Kürt ve Türk kültürlerine dokunan AySay şarkılarının ardında neler yatıyor?

  26. Hassas bir zamandan Spoon şarkıları

    Yılın ilk yarısının dikkat çeken albümlerinden Lucifer on the Sofa’yı konuşmak üzere, Spoon gitaristi Alex Fischel’a bağlandık.

  27. Zerre olma hissiyatı: Yaratıcıları Koudelka belgeselini anlatıyor

    Magnum Photos üyesi fotoğrafçı Josef Koudelka’ya odaklanan Koudelka - Aynı Nehirden Geçmek belgeselini, yönetmeni Coşkun Aşar ile senarist ve kurgucusu Ayhan Hacıfazlıoğlu’ndan dinledik.

  28. Künye

    ...