Suya sabuna dokunmak: Diyarbakır. Turizm. Romantizm. Aktivizm

Yazı ve fotoğraf: Zeynep Ayta

Kimlik, kültür, aşk, cinsellik ve mücadele. 

Mesafeli de olsa tanıdığımız konuları alışık olmadığımız bir cesaretle dile getiriyor Nadir Sönmez. Yukarıdaki çetrefilli başlıkları; belgesel, tiyatro, video sanatı, performans gibi farklı disiplinleri karıştırarak yarattığı özgün bir ifade diliyle sahneye koyuyor. Başka kimliklerin varoluşlarını irdeleyen sosyolojik bir araştırmayı, eleştirel bir mizah ile bükerek; bireysel tanıklıklarını, ilişkilerini ve romantik yaşantılarını sakınmadan dile getirdiği otobiyografik bir anlatıya dönüştürüyor.

Nadir Sönmez’in Diyarbakır’daki LGBTİ+ hareketini başlangıç noktası alarak ürettiği Diyarbakır. Turizm. Romantizm. Aktivizm adlı video art + performansını 3 Şubat’ta Bant Mag. Havuz / Bina’da izledik.

*Bu yazı, Diyarbakır. Turizm. Romantizm. Aktivizmi henüz izlememiş olanlar için kimi sürprizleri bozabilir.

Dinlemekle yetinmemek (“Dayanışma”)

Projeksiyondan yansıyan, beyaz arka planlı, köşelerinde sayfa numaralarının yazılı olduğu bir sunum var karşımızda; önünde de bir anlatıcı. Okulda bir ders başlamak üzereymiş gibi hissettiren o ciddi ambiyans, Nadir Sönmez’in konuşmaya başlamasıyla kısa sürede dağılıyor. “Dayanışma” başlığıyla açılan bölümde, onu yabancısı olduğu bir şehirdeki kuir aktivizmini araştırmaya yönlendiren geçmişi dinliyoruz önce. Kimliğini rahatça yaşayabilmesi için fark ettirmeden ona yol gösteren öğretmeni, Paris’te bir gece kulübünde tanıştığı fotoğrafçı, Heteroseksüellerin Oğulları isimli oyununun okuması için insanları buluşunun bahsi esnasında bir komüniteye tanık oluyoruz. Organik bağların yaratabildiği pozitif ayrımcılığın belki de farkında olduğundan, Diyarbakır’daki kuir aktivizmini araştırırken de sorunları sadece dinlemekle yetinmiyor; onları görünür, hissedilir kılıyor Nadir Sönmez.

Özgürce “Konuşmak” ve politik olmak

Anlatıcı dışarıdan bir göz olarak kalmıyor, kendini konuya dâhil ediyor bu performansta. Amed ve çevresinde çalışmalar yapan Keskesor LGBTİ+ oluşumunun mücadelelerini ilk ağızdan dinlediği kadar, ilk Kürt LGBTİ+ dergisi olarak bilinen Hevjin ve Kürt edebiyatından Mehmed Uzun, Baki Koşar gibi yazarlara da temas ediyor ve ettiriyor. Bu seyir tecrübesine  dair en sevdiğim şey, sığ bir sosyal duyarlılık çerçevesinde politik doğrucu olmayı, antropolojik bir çalışma sınırları içinde kalmayı önemsemiyor oluşu. Flört uygulamalarında tanıştığı erkeklerle yaşadıklarını da anlatıyor Nadir Sönmez. Etik tartışmalarında sıkça geçen mesafe konusunu saygıyla ayaklar altına alıyor; yakalanma heyecanının her şeyi güzelleştirdiğini savunan Boran ile, hem erkek hem kadın arkadaşı Berat ile tanıştırıyor. Bir araştırma öznesi olarak yaklaşmıyor bu kişilere; sadece kuir aktivizmin değil, yaşadığı şehirdeki aktivizmden belki de bihaber olan kuir yaşantıların da içine alıyor izleyeni.

Görmek ve “Görünmek”

Performansta öne çıkan bir başka konu ise kullanılan “ben dili”. Sönmez’in, projenin üretim süreci hakkındaki yazısında bahsettiği gibi anlatısını “ben” öznesi ile sunması; kendi kurduğu ilişkilerin samimiyetini güçlendirdiği kadar, izleyiciye ulaştığı mesafeyi de artırıyor. “Ben”; hepimizde çağrışımı olan, içe döndüren bir dil ögesi. Böylece anlatılan hikâyeyle daha yakından özdeşleşmeyi sağlıyor belki de. Bu yoğun benzeşme duygusu, özellikle de cinsel ilişki anlatıları sırasında bir tür rahatsızlık hissi ile beraber gelebilir; eğer bahsi geçen kimlik sizin için “ben” değilse. “Balayı anıları” olarak adlandırdığı tek gecelik gay ilişkileri dinlemek, bedenselliğin her türlüsünün tabu olduğu ahlaka bir darbe niteliğinde zira. Kuir aktivizminde dahi saf dışı bırakılabilen bir konu cinsellik; eşcinsel olmak bir yasak iken, eşcinsellerin yaşadığı cinsellik daha da büyük bir yasak hâliyle. Ne mutlu ki Nadir Sönmez, anlatabilmenin de ötesinde iki erkek arasındaki cinselliğin, oyuncunun sesine etkisini bile yüksek lisans tezinde konu edebiliyor. Görünürlük artırma adı altında toplumun beklediği kişiye dönüşme riskine karşın “ben”i zihniyle, bedeniyle, ilişkileriyle, cinselliğiyle bir bütün olarak kabullenmek ve sunmak… Sanıyorum yapmamız gereken bu.

Diyarbakır. Turizm. Romantizm. Aktivizm.; oto sansürden arınmış bir anlatı dinlemek, duyargalarındaki filtreleri açmak isteyenlere önerilir. Sıradaki gösterimlerin duyuruları için takipte kalırken, Nadir Sönmez’in enfant terrible yönüne sosyal medya hesabından tanık olabilirsiniz.