Dua Lipa’nın “Future Nostalgia” ile yarattığı büyünün ardındakiler

#MeToo hareketinin marşlarından biri olarak benimsenen “New Rules”u 2017’de yayımlamasıyla müzik evreninin en parlak yıldızlardan birine dönüştü Dua Lipa. Pop müzik, kalıcı ve uzun soluklu hissettiren heyecanları çok sık yaşatmıyor malum. Dua Lipa’nın güncel müziğe getirdiği doğrudan ilişki kurulabilen, güçlü ve güçlendirici yorum bu anlamda gerçek bir sihre sahip.

Dua Lipa, ilk günden itibaren başarı üstüne başarı, rekor üstüne rekor kaydeden, ilham verici hikâyesine 2020’de Future Nostalgia ile güç katarak devam ediyor. Nefesler tutularak beklenen Future Nostalgia, geleceğe açılan penceresinden Dua Lipa’nın kişisel tarihinin izini sürmeyi başaran, çalmaya başladığı anda “Sen neredeydin bunca zaman?” gibi hisler kıpırdatan bir albüm olarak (internete sızdırılmasının ardından) 27 Mart’ta saklandığı yerden çıktı.

Warner Music Türkiye, Dudakların Cengi ve GZone iş birliğiyle Türkiye’deki kuir performans sanatını desteklemek amacıyla 21 sanatçının albümdeki şarkılarla katıldığı “Future Nostalgia” Lip Sync Challenge’ın oylaması süredursun, biz de bu albümün büyüsünü çözümlemeye koyulalım.

Modern nostalji tarifi

Pop müzikte nostalji unsurunun geçmişin sınırlarından sıyrılıp bugüne dair heyecan yaratan bir maceraya dönüşebilmesinde bu unsurun nasıl ele alındığı belirleyici oluyor. Dua Lipa da geleceğin nostaljisini yaratma arzusunu kendine şu soruları sorarken keşfetmiş: “Küçükken dinlediğim bazı albümlerde hâlâ bu kadar çok sevdiğim ve bu kadar yakın hissedebildiğim ne var? Neden hiç eskimediklerini hissediyorum? En sevdiğim çocukluk anılarımı sarmalayan bu nostaljik duyguyu ele alarak, yeni ve modern bir şey nasıl yaratabilirim?”

Dua Lipa, bu soruların yanıtını en iyi bildiği yere, yani kendine yaklaşarak buluyor. Kalbini çarptıran melodilere ve ritimlere şefkatle sarılıp, onlara yeni hayatlar üflüyor. Future Nostalgia şarkıları Destiny’s Child’dan INXS’a, Gary Numan’dan P!nk’e, Janet Jackson’a uzanan çokça tanıdık referansı birbiri ardına sıralarken, aynı zamanda dokunulmamış yerlere dokunarak insanı ürpertiyor. Dolayısıyla, zamana sıkışmayı reddeden bu pop-disco partisinin kalbe hızla ulaşabilme becerisi var.

Hedefe kilitlenme

Future Nostalgia ile tam olarak nasıl bir rüzgâr yaratmak istediğini en başından itibaren çok iyi biliyordu Dua Lipa ve tüm adımlarını da bu hedefe ulaşmaya yönelik attı. Albümün ismi şarkılar henüz ortaya çıkmadan kafasında netleşmişti. Aynı şekilde stüdyodan tam olarak ne çıkarmak istediği de… Stüdyo onun için gerçek bir özgürlük alanı. En önemlisi de kimseye eyvallahı yok. Prodüktör koltuğunda kim oturursa otursun, o sadece hedefine odaklanıyor. Future Nostalgia sürecinde disco efsanesi Chic’in kurucusu Nile Rodgers’ın hamlelerini yeterince modern olmadıkları için geri çevirdiğini biliyoruz örneğin.

Ne istediğini çok iyi bilme halinden bahsetmişken, Dua Lipa’nın hikâyesinin erken yıllarına dönmek için de doğru bir yerdeyiz. Savaşın paramparça hale getirdiği Kosova’dan 1992 yılında Londra’ya göç eden bir ailenin içine, 1995 yılında dünyaya gelen Lipa, 10 yaşındayken ailesiyle birlikte Priştine’ye döndü. Priştine’deki yılları ona baş koyduğu müzik kariyerinin peşinden gitmesinin mümkün olmayacağını hissettirdi. O da ailesini ikna etti ve 15 yaşında bir yakınlarının yanına taşınarak Londra’ya geri döndü. Menajeri (ve can dostu olarak tanımladığı) Ben Dawson’a ilk demolarını 17 yaşındayken dinletti. Dawson ona nasıl bir kariyer istediğini sorduğunda da Madonna referansını verdi. Yani Dua Lipa hayal kurmaktan ziyade, bir karar vermişti.

Kendi ve sadece kendi olmanın gücü

Future Nostalgia, “Siz zamanın ötesinde bir müzik duymak istiyorsunuz. Ben oyunun kurallarını değiştirmek…” sözleriyle açılıyor ve sabahın ilk ışıklarına kadar yaşanan geceleri, fantezileri ruhun içine işliyor. Finali ise kadınlar üzerinde çocukluktan itibaren yaratılan baskıların açtığı derin yaralara meydan okuyan “Boys Will Be Boys”la yapıyor.

Dua Lipa şarkılarında söylediklerine dikkat etmeye, belli sınırlar içerisinde kalmaya çalışmayarak yıkıyor tabuları. Kendinden ödün vermekle hiçbir zaman ilgilenmediğini zaten biliyoruz. Kişisel olandan yola çıkmanın, duyguları ya da kırılganlığı paylaşmanın cılızlaştırdığına değil; tam tersine güçlendirdiğine inanıyor. Tabii, olay bundan ibaret değil. Dua Lipa’nın puslu ve etkileyici sesi, hecelerinin beatleri kaldırdığı keyifli dans (bkz. “Levitating”), Future Nostalgia’yı hiçbir şarkıda boş yapmayan bir iş olarak önümüze koyuyor.

Başarının özgürleştirdiğine ve dayanışmayı büyüttüğüne olan inanç

Dua Lipa bugünlerde hayranlarıyla kendi yaptığı ya da katıldığı canlı yayınlar üzerinden buluşuyor. Ancak ilk albümünün turnesinde tam tamına 245 konser verdi. Hatta koluna da bu rakamın dövmesini yaptırdı. Pop ligi için oldukça iddialı bir sayı bu ve bunu başarmanın arkasında, sadece en kolay erişebileceği coğrafyalarla yetinmeyip zorlu olanın peşinden gitmekten geri durmama motivasyonu var.

Toplumsal cinsiyet eşitliği, mülteci krizi ve adaletin sağlanması konularında yüksek ve net bir sesle konuşmanın, harekete geçmenin zaten yapılması gerekenler listesinin başında geldiğinin bilincinde Dua Lipa. Çünkü tutkusunun peşinden gitmek isteyen başka gençlerin kendisi kadar şanslı olmayabileceğini biliyor. Kosova’da annesi ve babasıyla birlikte hayata geçirdiği Sunny Hill Foundation aracılığıyla toplumun desteğe ihtiyaç duyan kesimleriyle müzik ve sanat üzerinden dayanışma pratikleri örgütlüyor. Fonlama yapan dernek, Kosova’da yaşayanların yaşam standartlarını yükseltmelerine, bu anlamda birbirlerine yardımcı olabilmelerine yönelik mekanizmalar kurmayı amaçlıyor. Dua Lipa’nın pandemi sonrası süreçe yönelik çeşitli planları olduğunu biliyoruz. Takipteyiz.