Dünya dönüyor: Amsterdam’da açılan 5D Porn sineması, California’daki Taş Devri evini koruma kampanyası ve diğerleri

Dünyanın farklı noktalarından, büyük gündem yaratmayan haberler.

Mısır’da evli bir çiftin antik mezarında mumyalanmış fareler bulundu

Mısır’da, Nil Nehri’nin doğu tarafında yer alan tarihi şehir Akhmim’de geçtiğimiz haftalarda keşfedilen bir antik mezarda mumyalanmış hayvanlar bulundu. Mısır’ın Antik Yunan döneminden kaldığı düşünülen ve yaklaşık 2 bin senelik olduğu tahmin edilen mezarın dönemin TuTu isimli yüksek rütbeli bir yetkilisi ve eşi T-Cheret’e ait olduğu anlaşıldı. Ancak mezarı ilginç kılan çiftin beraber gömülerek öteki yaşama geçmeyi tercih ettiği hayvanlar oldu. Mezarda TuTu’nun yanısıra bir şahin, bir dağ keçisi, köpekler, kediler ve pek çok fare mumyası ortaya çıkarıldı. Fakat T-Cheret’in mumyası henüz bulunamadı. Bir grup mezar hırsızının arkeolojik olarak önemli bir bölgede yaptıkları soygun teşebbüsünü engellemek için harekete geçen yetkililerin keşfettiği mezar, içinden hayvan mumyaları çıkan ilk antik kabir olmasa da arkeologlar fare mumyaları ile ilk kez karşılaştıklarını söylüyor.

Amsterdam’da açılan 5D Porn, bambaşka bir porno seyir deneyimi sunuyor

Amsterdam’ın De Wallen mahallesinde açılan bir sinema tüm duyuları uyaran bir porno seyri vadediyor. 5D Porn isimli mekân, hareket eden koltukların yanısıra su ve hava jetleri kullanarak yarattığı simülasyonlarla izleyicileri izledikleri pornonun “içine çeken” bir deneyim yaratmayı hedefliyor. Sinemada gösterilen sahneler ise Hollanda porno devi Kim Holland ile iş birliği içerisinde, beş boyutlu gösterim deneyimi ön görülerek özel olarak üretiliyor. 18 kişilik mekânın sahibi Natalie, Dutch Review’a verdiği bir röportajda 5D Porn sinemasının sadece bir turist atraksiyonu olmadığını, normlardan uzaklaşmak ve farklı bir deneyim yaşamak isteyen Hollandalıları da beklediklerini ifade ediyor ve ekliyor: “Burada bir izleyici için her şey öyle hızlı gelişiyor ki, deneyim bittiğinde dışarı çıkıp bir kahve ve bira eşliğinde az önce yaşadıklarınızı partnerinizle tartışmak ve sindirmeye çalışmak isteyeceksiniz.”

“Taş Devri evi”ni korumak isteyen mahalle seferber oldu

The Flintstones çizgi filmindeki evlerden ilhamla Hillsbrough, California’da 1976’da inşa edilen ev, pek bilinmeyen fantastik bir lokasyon gibiydi. Ta ki geçen sene evin yeni sahibi Florence Fang bahçeye dinozor ve mantar heykelleri yerleştirerek iyice dikkat çekene kadar… Ev ve büyük bahçesi yeni süslemelerle harika gözükse de şehir planlama komitesi bizle ya da Fang’le aynı fikirde değil. Evin etrafındaki dekorların kaldırılması için resmi süreci başlatan komite, izinsiz şekilde “göze batan çirkin şeylerin” bahçeye dikilmiş olmasından rahatsız. Bu olayın sosyal medyaya yansımasının ardından Taş Devri evini korumak için başlatılan imza kampanyasında kısa sürede 20.000 kişiye ulaşıldı. Evde kendisi yaşamayan Florence Fang’in bu harika ortamı kimi eğlence ve yardım etkinlikleri için kiraladığını da ekleyelim.

İngiltere’deki süpermarketin otoparkındaki birtakım tuhaf güçler alışverişi baltalıyor

İngiltere’de, Bristol yakınlarındaki Gloucestershire bölgesinde bulunan bir Lidl süpermarket şubesinin otoparkında birkaç aydır tuhaf şeyler dönüyor. Alışverişe gelenler arabalarını kitleyemiyor, kitlediyseler açamıyor ya da arabalarının alarmlarını susturamıyor. Sorunun neden kaynaklandığı henüz çözülebilmiş değil. Durum yerel basında çıkan haberler ve sosyal medya paylaşımlarıyla anlaşılmış. İlk etapta insanlar oto alarm kumandalarının pilinin bitmiş olabileceğini düşündüyse de pil yenilemelerinin ardından da aynı durumun sürdüğü gözlemlenmiş. Kimileri otoparka yerleştirilmiş kameraların sistemi bloke edebildiği görüşünde ama süpermarket yetkilileri bunun çok ufak bir ihtimal olabileceğini belirtti: “İnternet tabanlı kamera sisteminin sinyalleri oto alarm kumandalarına müdahale edebilecek türden değil.” Ama bir yandan da onlarca insanın böyle bir deneyim yaşamasına getirebildikleri bir açıklama yok. “Mağdurlar” Lidl marketin otoparkını Bermuda Şeytan Üçgeni olarak adlandırmaya başladı.

Bir scooter… Bir jet ski… Hayır, o bir “Scootski”!

Californialı motorsiklet tutkunu Nick Stemple, sıra dışı bir sürüş keyfi için epey emek harcayarak ortaya “Scootski”yi çıkarmış. Craigslist’ten bulduğu bir Honda scooter’ı arkadaşının jet skisiyle birleştiren Stemple, “Scootski” ismini verdiği melez aracıyla yaşadığı deneyimden o kadar memnun kalmış ki elindeki diğer motorları satmış! İki aylık bir çalışmanın ürünü olan “Scootski”yle yollarda epey dikkat çeken Stemple’a en çok “Bu araçla denizde de girebiliyor musun?” sorusu yöneltilmekte. Sorunun yanıtı şu an için hayır ama Stemple gaza gelirse birkaç ay sonra hem yüzen hem karada giden bir “Scootski” de görebiliriz.