Dünya dönüyor: Japonya’da açılan sahte kaka müzesi, Finlandiya’da havadan ve sudan üretilen yeni besin ve diğerleri

Dünyanın farklı noktalarından, büyük gündem yaratmayan haberler.

Japonya’da açılan sahte kaka müzesi tiksinme duygusunun tam tersi bir deneyim sunuyor
Japonya’da, Tokyo’nun yakınlarındaki Yokohama’da bulunan Unko Müzesi ziyaretçilerine kakaya dair bambaşka bir deneyim sunuyor. Müzenin kakaya ayrılan bölümünün marttaki açılışından sonra ilk ay içerisinde 100 binden fazla turistin ziyaretine uğraması ilginç fikirlerin değişmez adresi Japonya’ya yakışacak nitelikte.

Ancak yanlış anlaşılmaya mahal vermeden açıklayalım: bu müzede yer alan kakalar tamamen sahte ve sunulan deneyim ise doğal dışkının getirdiği tiksinme hissinin tam tersini yaratmak üzere kurgulanmış. Müzeye girdiğinizde kısa ve bilgilendirici bir video sonrasında çalışmayan rengârenk klozetlere oturuyorsunuz ve dışkılama taklitleriniz sonrasında klozetin içine düşen renkli, plastik ve şirin bir kaka oyuncağı ile ödüllendiriliyorsunuz. Sunduğu diğer deneyimler arasında yarım saatte bir patlayan dev bir kaka heykelinden çıkan köpük kakalar, pastel renklere sahip uçan kakalar, farklı dillerde kaka yazan neon tabelalar, en fazla kakayı patlatan kişinin kazandığı video oyunları bulunan müze eylül ayına kadar açık kalacak.

Finlandiya’da elektrik, su ve havadan yeni bir besin üretildi

Geleneksel tarım ve hayvancılık yöntemlerinin dünyayı geri dönülmez felaketlere sürüklediğinin kabullenilmesiyle gıda sektöründe de yeni buluşlar ivmelenmekte. Finlandiyalı start-up şirketi Solar Foods’un icat ettiği “Solein” isimli çevre dostu yeni besin ise tartışmaları yepyeni bir boyuta taşıyor. Protein açısından oldukça zengin bir besin olan Solein, bira mayalamaya benzer bir süreçten yararlanılarak elektrik, su ve havadan üretiliyor! Dünyanın en çevre dostu proteini olarak tarif edilen Solein’i, suya uygulanan elektrik sayesinde açığa çıkan karbondioksit ve hidrojen baloncukları oluşturuyor. Ardından bu karbondioksit ve hidrojen baloncukları suya eklenen canlı mikroplarla besleniyor. Solein üretiminin çevreye olan etkisi bakımından geleneksel et üretim yöntemlerinden ne denli farklı olduğunun detaylarını Solar Foods’un web sitesinden incelemek mümkün. Solein üretiminde aslında bira mayalama gibi basit bir fermentasyon sürecinden yararlanıyor ancak aynı zamanda özel bir reaktöre ihtiyaç duyulduğu da belirtilmiş. Kurutulmuş Solein’in protein değeri yüzde 50 civarında ve görüntüsü ve tadı itibarıyla buğday ununu andırıyor. Solar Foods yetkilisi Dr. Pasi Vainikka, The Guardian’a verdiği röportajda bu besinin tarımdan ya da su ürünleri yetiştiriciliğinden bağımsız üretilen bir besin olması nedeniyle çığır açan bir buluş olduğunu ve geleceğin gıdalarına yönelik yeni fırsatlara alan açabileceğini dile getiriyor. Solar Foods, Solein üretiminin önümüzdeki 20 yıl içerisinde geleneksel et üretiminin önüne geçmesini beklemese de 2021 sonunda ilk Solein fabrikasını açmayı ve 2022’ye gelindiğinde yıllık üretimini iki milyara çıkarmayı hedefliyor. 

Washington University’de geliştirilen BrainNet üç insanın sadece zihinlerini kullanarak iletişim kurmasını sağladı

Washington University’de geliştirilen BrainNet projesi üç kişinin sadece zihinlerini kullanarak kurdukları iletişimle bir oyun oynamalarını sağladı. Tetris benzeri bu oyunu oynamak için beyinden beyine bir ağ ile birbirlerine bağlanan üç kişi, zihinsel iletişim ile önlerine çıkan problemleri beraber çözdüler.

Bu araştırma iki farklı ilki de işaretlemiş oldu: Öncelikle BrainNet iki insandan fazlasının birbirine beyinden beyine bir ağ ile bağlandığı ilk proje olma özelliğini taşıyor. İkincisi ise bu projede ilk defa bir insan beyinden beyine mesajların hem alıcısı hem de göndericisi konumunda bulunuyor.

BrainNet ile birbirine zihinsel olarak bağlanan üç kişiden ikisi ekranda aynı Tetris’te olduğu gibi bloklar ve ekranın altında da bu bloklar ile tamamlanması gereken çizgiler görüyor, ancak oyunu kontrol edemiyorlar. Üçüncü kişi ise tepeden inen bloğu görüyor, ancak aşağıdaki çizgiyi göremiyor ve bu nedenle bloğu nasıl çevirmesi ve konumlaması gerektiğinden habersiz. ‘Göndericiler’ olarak kodlanan iki kişi, ‘alıcı’ olarak kodlanan üçüncü kişiye bloğu nasıl konumlaması gerektiğini düşünceleri ile internet üzerinden gönderiyor ve ‘alıcı’ bu mesajlara göre çizgiyi tamamlıyor. Yapılan 16 denemeden 13’ünde başarılı olunan ve oldukça yüksek bütçeli ekipmanlarla gerçekleştirilen BrainNet projesi, insanlığı bu şekilde telepatik iletişime ufak da olsa bir adım daha yaklaştırıyor.

Çok takipçisi olana iki katı fiyata dondurma

Tanıtımını yaptıkları markalardan bedava ürünlerle ödüllendirilmelerine alışkın olduğumuz influencerlara dair farklı bir hikâyemiz var. Los Angeles’ta 2014’ten bu yana bir kamyonla seyyar dondurma satışı yapan Joe Nicchi, influencerlardan pek haz etmiyor anlaşılan. 300 kişilik bir etkinlikte bedava dondurma dağıtması karşılığında “sosyal medyada sıkı bir tanıtımının yapılması” teklifini alması da kendisi için bardağı taşıran son damla olmuş. “Influencerlar iki katı öder” kampanyasını başlatan Nicchi, 4 dolarlık dondurmasının influencerlar için 8 dolar olduğunu duyurduğu paylaşımında şunları söylüyor: “Kaç takipçiniz olduğu umrumuzda değil, size asla bizi paylaştığınız için bedava dondurma vermeyeceğiz.” Nicchi, bu çıkışıyla belki de kendisi için “en sıkı tanıtımı” yapmış olabilir.

Fransa’da 69 saatlik futbol maçı

Geçtiğimiz haftalarda 2019 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan Fransa’da aynı günlerde Guinness Rekoru kıran bir futbol maçı da oynandı. Spor dünyasında cinsiyet eşitliği yaratmak adına kâr amacı gütmeyen etkinlikler düzenleyen Equal Playing Field’ın organize ettiği özel maç, tam 69 saat sürdü. Beşerli takımların karşı karşıya geldiği en uzun maç olarak tarihteki yerini alan müsabaka 404-369’luk bir skorla sona erdi. Maçta kırılan bir diğer Guinness Rekoru da beşerli takımlar arasındaki maçta oynayan en fazla sporcu sayısı rekoru oldu. Guinness’in en az 10 dakika sahada kalan ve topa en az bir kez dokunan oyuncuları saydığı istatistiklerine göre, maçta tam 807 kişi forma giydi. 5 güne yayılan 69 saatte tamamlanan maçta daha kısa sürelerle oynayan sporcularla birlikte bu sayının 3.000’e yaklaştığı belirtiliyor. Lyon’da oynanan maçtan görüntülere bakarken dört haneli forma numaraları da gözlere takılıyor!