Dünya dönüyor: New York’ta bir tarım arazisinde bulunan esrarengiz kasa, “Tenet”i 120 kez izleyerek rekor kırma girişimi ve diğerleri

Dünyanın farklı noktalarından, büyük gündem yaratmayan haberler…

New York’ta bir tarım arazisinde bulunan esrarengiz kasa 

New York’un Barre kasabasında bir tarım arazisine bırakılan kilitli kasa ve üzerindeki merak uyandıran not kısa sürede meraklı bir kalabalığı etrafına topladı. Kasa bulunduğu sırada şehir dışında olduğu belirtilen tarlanın sahibi Kirk Mathes, olay yerine ulaşana kadar meraklı kalabalık kasayı açmaya yönelik -balyozla kırıp açmak gibi yöntemleri içeren- bir dizi girişimde bulunsa da kimse bu esrarengiz kasayı açmayı başaramadı. Zaten kasanın üzerindeki notta da “Eğer açmayı başarabilirsen, içindeki sende kalabilir” yazıyordu. Meraklıların aksine Kirk Mathes, 90-100 kg ağırlığındaki bu kasanın açılmaması gerektiğini düşünmekte. “Bana kalırsa bu bir gizem olarak bırakılmalı. Eğer açarsanız, gösteri sona erer. Virüsün ve siyasi tablonun zorlukları ile yüzleştiğimiz bu zamanlarda bu hadise belki de insanların dertlerinden ve sorunlarından uzaklaşmasını ve hakkında konuşarak eğlenebilmesini sağlayan bir fırsattır.” şeklinde açıklama yapan Mathes kasayı güvenli bir yere saklayacağını söylüyor. Parks and Recreation bölümünden fırlamış gibi gelen bu tuhaf olayın odağındaki kasanın ileride Barre müzesinde sergilenmesi konuşuluyor.

Manitoba’da bir kişi “Tenet”i 120 kez izleyerek Guinness rekoru kırmak niyetinde

Christopher Nolan’ın yeni filmi Tenet’in etrafında bir dolu tartışma dönmekte. Tabii bu tartışmaların bir kısmı diğer Nolan filmlerinden de alışkın olduğumuz gibi filmin ne anlattığını anlamak üzerine. Filmdeki zaman akışını anlamaya yönelik bir diyagram bile hazırlandı. Mesele Nolan’ın zaman çizelgesini anlamak olunca hâliyle filmi çözümlemekle meşgul izleyici kitlesi arasında filmi birden çok defa izlemeye gönüllü sinemaseverler de var. Ancak Tenet’in Dünya Dönüyor’a konu olmasının sebebi bu değil. Kanada’nın Winnipeg şehrinde yaşayan Craig Sharpe filmi birkaç defa izleme fikrini Guinness rekoru kırma noktasına taşımaya karar vermiş. 26 Ağustos’ta filmi 15. defa izlediğini söyleyen Sharpe, Avustralyalı Joanne Connor’un 2019 yılında Bohemian Rhapsody’yi 108 kez izleme rekorunu kırmaya çalışacak. Kendine 30 günlük bir süre verdiğini belirten Sharpe’ın Guinness Rekorlar Kitabı’na girebilmek için önünde kalan süre ise sınırsız değil. Sadece bulunduğu yerde filmin ilk gösterimlerinin yapıldığı esnada bu rekoru kırabilirse kayıtlara geçecek. Filmi defalarca izlemesine rağmen henüz sıkılmayan Sharpe, Tenet ile ilgili olumsuz eleştirilere de katılmıyor.

California’daki eski bir tren yolu, artık bir elektrikli bisiklet parkuru

1880’lerin başlarında hızarcı C.R. Johnson, Calvin Stewart, and James Hunter’ın keresteleri daha hızlı ve kolay taşımak için kurdukları demiryolu hattı, zamanla kargo ve yolcu taşımacılığının yapıldığı bir hatta dönüşüyor ve gelişerek Batı California Demiryolu ya da daha çok bilinen adıyla The Skunk hâline geliyor. 21. yüzyılla birlikte gittikçe seyrekleşen demiryolu ulaşımı The Skunk’ı da etkiliyor ve bugün ulaşım işlevi yerine, rotayı ve doğayı deneyimleme amacıyla düzenlenen nostaljik turlara ev sahipliği yapıyor. Bir tür turistik hatta dönüşen The Skunk’ın sahibi Mendocino Demiryolları da düzenledikleri turlara farklı bir öneri daha getirmiş. Bu yeni tur sayesinde ormanların içinde uzayıp giden hattın bir bölümünde, kompartıman yerine, elektrikli ve pedallı bir demiryolu bisikleti ile yaklaşık 2 saatlik bir yolculuğa çıkılabiliyor. 2 kişi kapasiteli bisikletlerle yapılan gezintilere bir rehber de eşlik ediyor. Fort Bragg’dan başlayıp Pudding sahiline, oradan kadim sekoyaların yetiştiği Mendocino bölgesine bir açık havayı deneyimi. Yolculukta ziyaretçiler, doğanın içinde 50 dakikalık bir mola imkânına da sahip oluyor. 

Instagram hesabına altı yıldır alnının fotoğrafını koyan Maltalı kullanıcı

Malta’da yaşayan 25 yaşındaki Yunan Georgios Schieich’in Instagram hesabı 6 yıldan uzun bir süredir alışılmışın dışında bir geleneğe sahip. Hesabındaki fotoğrafların neredeyse tamamı, alnının bir kısmının göründüğü ve değişen arka planlardan oluşan karelere yer veriyor. Bu Instagram hesabını açma hikâyesi eski partnerinin sıklıkla ona nerede olduğunu sormasına dayanıyormuş. “Saçma bir oyun olarak başlamıştı ancak ikinci haftanın sonunda fark ettim ki elimde alnımın fotoğraflarının yer aldığı bir koleksiyon oluşmaya başlamış” şeklinde açıklama yapan Georgios Schleich hesabını 10. yılına taşımakta kararlı. Aslında sosyal medyayı pek fazla kullanmadığını belirten Georgios, Instagram’a da haftada bir defa sadece fotoğraf yüklemek için giriyor. 

Yazı: Biçem Kaya