Errol Morris’ten LSD’ye bandırılmış bir aşk hikâyesi

Adını duyduğumuz an işi gücü bırakıp dikkat kesildiğimiz sinemacı Errol Morris’in merceğe aldığı son konu, karşı kültür simgesi hâline gelmiş ve LSD’yi savunmasıyla bilinen Amerikalı psikolog Timothy Leary ve dönemin İsviçreli sosyetelerinden Joanna-Harcourt Smith’in aşkı. ABD’den kaçan Leary’nin Avrupa ve dünyanın diğer kısımlarında gerçekleştirdiği kaçak hayatında filizlenen psikedelik aşk hikâyesine dair sinopsis ise şu şekilde:

“LSD’nin ‘Büyük Rahibi’ Timothy Leary neden 1974’te bir narkotik oldu? Açmaya ve uyum sağlamaya çalıştığı milyonları neden terk etti? Büyük aşkı Joanna-Harcourt Smith aslında hükûmetin bir piyonu muydu yoksa sadece zengin güzel ve macera peşinde bir âşık mı? Geriye dönüp baktığında, Joanna bunun cevabını bilmiyor. My Psychedelic Love Story’de Morris ve Smith başbaşa verip Smith’in hayatındaki bu kaotik dönemi yeniden inceliyor.”

Belgeselde Leary’nin sürgün edildiği süreç ve hapis cezasına dair sır perdesi aralanacak, hatta hükûmetle iş birliği yapıp yapmadığı sorusuna da yanıt aranacak. My Psychedelic Love Story’nin Leary ve Smith arasındaki büyük aşkı bağlılık-ihanet ekseninde işleyeceği de biliniyor.

Belgesellerinde işlediği her konuyu ilgi çekici kılabilen Morris’in bu konu özelinde pek de yardıma ihtiyacı olmasa da neler yaptığını çokça merak ediyoruz. Showtime’da 29 Kasım’da gösterilecek filmin fragmanı hemen aşağıda.

Yazı: Naz Başaran