Hak ihlallerine ve kolektif hafızamıza sanat üretimi merceğinden bakışlar

Türkiye’nin toplumsal hafızasında yer etmiş hak ihlallerine sanat üretimleri üzerinden nasıl bakabiliriz? Hafıza Merkezi’nin geçtiğimiz aralık ayında dijital ortamda düzenlediği ve ilgiyle takip ettiğimiz 5 oturumluk Hafıza ve Sanat Konuşmaları serisi bu sorunun açtığı alanlar üzerinden ilerlemeyi amaçlamıştı.

Konuşmaların kurgusu için öncelikle son 20 yıllık dönemden, toplumsal hafızayla ilişkilenen bir görsel sanatlar ve sahne sanatları seçkisi oluşturuldu. Ardından bu seçkinin ışığında, 15 akademisyen, eleştirmen ve sanatçıyla beraber 5 tema altında tartışmalar yürütüldü. İşte sonrasında da bu tartışmalar YouTube üzerinden takip edebildiğimiz bir konuşma programına dönüştü. Şimdi ise asıl güzel haberimiz var: Programda yapılan sunumlar ve daha fazlası, ilgilisinin sayfalarına gömüleceği bir yayın hâlini aldı. Üstelik yayına buradan bir tıkla ulaşmak mümkün.

Kitabın yazarları, konuşma programında yer almış Aslı Zengin, Banu Cennetoğlu, Banu Karaca, Begüm Özden Fırat, Dilan Yıldırım, Ege Berensel, Erden Kosova, Ezgi Bakçay, Nora Tataryan, Özlem Hemiş, Tanıl Bora, Turgut Tarhanlı, Umut Tümay Arslan, Zeynep Günsür Yüceil ve Zeynep Sayın.

Erden Kosova’nın söyleşileriyle “can acıtan” bir sürekliliğin izini sürüyoruz

Sivil toplum, sanat ve akademi dünyaları arasında ortak diyalog zeminleri yaratmak her zaman çok da kolay olmayabiliyor. Farklı okumaların seyrinde bu meseleye katkı sağlayan 15 sunuma ilave olarak kitapta sanat eleştirmeni Erden Kosova’nın gerçekleştirdiği söyleşilerin de altını çizmek lazım. Kosova, sunumunda projenin temel aldığı eser seçkisi 2000 yılından bugüne uzansa da bu 20 yıllık parantezin öncesinde pek çok “öncü yapıtın” söz konusu olabileceğinden bahsediyor. Tarihsel akışa kapılabilme motivasyonuyla Gülsün Karamustafa, Feyyaz Yaman, Hale Tenger, Asena Günal ve Barış Sevityan’la söyleşiler gerçekleştirmiş. Söyleşilerin çerçevesini şöyle aktarıyor: “Gülsün Karamustafa 12 Mart muhtırasının ardından eşiyle birlikte hapse mahkûm olurken, Hale Tenger 3. İstanbul Bienali’nde sergilediği Böyle Tanıdıklarım Var II (1992) adlı duvar yerleştirmesi nedeniyle Türk Bayrağı Kanunu’na muhalefetten yargılandı. Feyyaz Yaman 1992 yılında kardeşi Hüsamettin Yaman’ı ‘gözaltında kaybetme’’ sonucunda yitirdi. Asena Günal 2018’de Hafıza ve Sanat Projesi’nde çalışma grubu arkadaşım Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ve diğer 11 çalışma arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı ve hâlihazırda Anadolu Kültür’ün ticari statüsüyle ilgili çıkarılan yasal sorunlarla boğuşuyor. Barış Seyitvan küratörlüğünü üstlendiği iki sergiye ilişkin açılan davalar nedeniyle şu an sürgünde yaşamak zorunda. Farklı kuşakları birbirine bağlayan tatsız, arzulanmayan, can acıtan, arkamızda bırakamadığımız bir süreklilik bu. Tekerrürlerle kendini hatırlatıyor ama paradoksal biçimde ondan kurtulmamız için daha iyi hatırlamamız, belleğimizi işlememiz, gelecek kuşaklara aktarmamız gerekiyor. Söyleşilerin bu yönde bir katkısı olması dileğiyle…”

Söyleşilerdeki izler 60’ların sonu Türkiye’sine kadar uzanmakta. Türkiye’de hafıza ve sanat başlığı altında soluksuz okunacak bir kaynak olduğuna şüphe yok.

Ayrıca editörlüğünü Eylem Ertürk ve Sevim Sancaktar’ın, tasarımını Salih Gürkan Çakar’ın yaptığı kitaba katkı sağlayanlar arasında Meltem Ahıska ve Lara Fresko Madra da var. Kitabı buradan indirebilirsiniz.