Haluk Damar'ın kaleminden: İki dünyanın davulcusu Okay Temiz'in ritim yolculuğu üzerine

Bugün 80. yaşını Babylon sahnesinde bol konuklu bir konserle kutlayacak olan Okay Temiz’in günümüze kadar her jenerasyonu derinden etkileyen müzikal mirasını, bir süredir kendisiyle birlikte çalışan ve yeniden yayımlanan plaklarının kapak arkası yazılarına imza atan Record Store Journal kurucusu Haluk Damar’ın seçtiği kayıtlar ve özel notları eşliğinde tekrar hatırlıyoruz.

Dingin bir deniz asla yetenekli bir denizci yaratmaz,
İki dünyanın davulcusunun ritim yolculuğu üzerine..

Yazı: Haluk Damar

Uzun bir süredir kendisi ile beraber çalışma ve müzik üretimini yakından deneyimleme fırsatı bulduğum, yeniden yayımlanan plak kapaklarının arkasını yazma şerefine nail olduğum global bir caz efsanesi olan Okay Temiz bugün 80 yaşına giriyor.

Kariyerinde benim en çok etkilendiğim hikâye olan Amerika’nın Boston şehrinde Don Cherry ‘nin de aralarında bulunduğu kalabalık bir kadro ile verdikleri ve Okay Temiz’in asansörle sahneye çıkılırken Gong ile yaptığı şov dahil olmak üzere 3500’ün üzerinde konser tecrübesi, caz tarihinin gelişimine direk etki eden albümleri, global cazı beraber şekillendirdiği Dollar Brand, Johnny Dyani, Clark Terry, Don Cherry, Dexter Gordon ve daha nicesi ile müzikal birliktelikleri ve daha birçok hikaye barındıran yaşayan efsanenin global caz dünyasında yarattığı etkiyi kolayca anlamak için özel detayları içerisinde barındıran bir playlist hazırladım.

OKAY TEMİZ – ZİKİR, 1979

Salah Ragab’ın Egyptian Jazz albümü ile birlikte dünyanın doğu tarafının en önemli iki caz albümü arasında gösterilen Zikir, müzikal bir yolculuğa yaklaşım felsefesi ile bile başlı başına bir devrim sayılabilir.

1979 yılının İstanbul’unun Maslak semtinde bulunan ve yumurtalık adı verilen stüdyoda kaydedilen bu albümün global anlamda caz janrına getirdiği yeniliklerin en önemlisi, caz janrına ney enstrümanını tanıtmasıdır.

Günümüz global caz sahnesinin önemli güçlerinden Kamashi Washington ile 2016 yılında Hollanda’da verdiği bir konser sonrası sohbetimizde Türkiye’den geldiğimizi söylediğimizde verdiği ilk tepki bir ney ritmi olmuş ve ney enstrümanının caz janrına ne kadar yakıştığından uzun uzadıya bahsetmişti.

Sufi felsefesinin ritim tasvirini keşfe çıkmak amacı ile yola çıktığı Zikir albümü üzerinde yaklaşık iki yıl uğraşan ve albümde yer alan müzisyen kadrosunu gitmek istediği yön doğrultusunda eşine az rastlanır biçimde peşinden sürükleyen Okay Temiz, Zikir albümünde geleneksel müzik prodüksiyonunun iki kutbu, Doğu ve Batıyı eşsiz bir senteze tabi tutar.

ORIENTAL WIND – DERE GELİYOR DERE, 1977

https://www.youtube.com/watch?v=fO4D_kHgykw

Okay Temiz’in 1970’li yılların ikinci yarısında kurduğu ve bir başka reankarnasyonunun günümüze kadar geldiği Oriental Wind grubu, onun en önemli ve kendi kalbinde özel bir yere sahip olan oluşumudur.

Oriental Wind’in kendi adını taşıyan ilk albümünden her zaman özel bir hassasiyet ve övgü ile bahseden okay Temiz, bu albümün bir grup müzisyenin bir olarak çalabilme idealinin en başarılı örneklerinden birisi olduğunu sıklıkla hatırlatır.

Global caz tarihinde kırılma yaratan en önemli folk caz albümlerinden birisi olan Oriental Wind grubunun kendi ismini taşıyan ilk albümü, enstrüman geçişleri ve tonal mimariyi tek bir kişi bütün enstrümanları çalıyormuşcasına icra eder.

Oriental Wind grubunun bu bahsi geçen albümünde, 1974 yılında Miles Davis’in elektrik periyodunun (1970) en önemli albümü olarak gösterilen Live At Filmore East’te piyanonun başında olan Keith Jarrett birlikte ile Avrupa’nın en önemli caz plak şirketi ECM için kayıt yapan Palle Danielsson’un bas, yine aynı yıllarda Jan Garbarek ile birlikte yine ECM plak şirketi için kayıt yapan Bobo Stensson’un da piyanonun başında olduğunu hatırlatmak isterim.

ORIENTAL WIND – SARI KIZ  (LIVE AT MONTREUX JAZZ FESTIVAL), 1982

1982 yılında dünyanın bugün bile en prestijli caz festivallerinden birisi olarak gösterilen Montreux Caz Festivali’nde Brezilyalı efsane müzisyen Gilberto Gil’den önce sahne alan Oriental Wind grubunun bu videoda yer alan performansına 2018 yılında dahi hayran kalmamanın imkansız olduğu düşüncesindeyim.

Okay Temiz, bir sohbetimiz esnasında 1982 Monteux Caz Festivali’ni şu şekilde anlatmıştı:

“Bütün salon Gilberto Gil’i bekliyordu. Çok kalabalık olduğunu hatırlıyorum. Oriental Wind harika bir caz grubu olmasının yanında kimsenin şahsi egosunun peşinden koşmadığı müthiş de bir şov grubu idi. Sololarla başladık. Sonra her zaman yakaladığımız gibi ortak bir ritimde buluştuk. Konserin yarısına gelmiş olmamız lazım bir baktım ki bütün salon ayakta, koltuklarında oturanlar da koltuklarından kalkmış sahnenin önüne gelmişler. Konser bittiğinde salonda bulunan dev kalabalık bizi ayakta alkışlıyordu. Seyirci çok heyecanlı ve arzulu idi ama bizden sonra Gilberto Gil sahneye çıkacak. Önce sahne arkasına gitmeye yeltendik. Alkışlar kesilmeyince Gilberto Gil’i bekleterek bir de bis yaptık.”

OKAY TEMİZ & JOHNNY DYANI – GECE (WITCHDOCTOR’S SON), 1976

Avangart caz tarihinin önemli figürlerinden olan Cadı Doktorun Oğlu lakaplı bas efsanesi Johnny Dyani ile birlikte 1976 yılının İstanbul’unda Özdemir Erdoğan’ın evinde yer alan stüdyoda, Yonca Plak’ın sahibi Ergin Bener tarafından kaydedilen bu muhteşem albüm funk ve cazın son derece ender rastlanır bir füzyonunu sunma özelliği ile Okay Temiz diskografisinin en özel kayıtlarından birisi.

Okay Temiz farklı davul tekniklerini denemek üzerine bir albüm kaydetmeyi istemektedir. Bu sebeple Don Cherry ile birlikte uzun süre dünyayı dolaştıkları Trio’nun basıcısı Jonny Dyani’yi İstanbul’a çağırır. Albümün ilk parçası olan “Gece”, yaşayan efsanenin zil tekniğinin en önemli kayıtlarından birisidir. Neredeyse elektronik müzik olarak algılanabilecek bu zil tekniği kaydedilmesinin üzerinden 42 yıl geçmiş olmasına rağmen bugün dahi kendisi ile yeni tanışan jenerasyonları bile etkileyebiliyor. Kanıtı mı? Amerika menşeili meşhur plak şirketi Matsuli Music tarafından 42 yıl sonra plak olarak yeniden yayımlanan Witchdoctor’s Son albümü üç ay içerisinde tamamen tükendi.

OKAY TEMİZ & DON CHERRY – TURKISH FOLK MATERIALS (LIVE IN ANKARA), 1978

https://www.youtube.com/watch?v=xniNAUAYOqY

Dünya caz tarihinin en önemli trompetçilerinden olmasının yanında Okay Temiz’in de en eski müzikal ortaklarından olan Don Cherry ile geçirdikleri uzun yılları ve Amerika’dan Fas’a uzanan büyük dünya turnelerini yad etmek adına Okay Temiz’in Don Cherry’i Ankara’da bulunan Amerikan konsolosluğunda bir konser vermeye davet etmesi ile ortaya çıkan bir proje olan Live In Ankara, bu ikilinin bir duo kimliğine büründüklerinde nasıl dev bir müzikal skalada gezindiklerinin en önemli kanıtıdır.

Don Cherry’nin Ornette Coleman için yazdığı “Ornette’s Tune” gibi klasikleşmiş avangart caz parçaları ile başlayan konser, ikilinin birbirleri ile buluşmaya karar vermesi ile Okay Temiz’in liderliğinde Türk folk melodilerinin hakimiyetinde bir caz performansına evrilir.

“Don ile hiçbir şey bitmez idi. Bazen aylarca birbirimizi görmediğimiz olurdu. Sonra bir telefon ile ertesi gün buluşur, günlerce stüdyoya kapanır veya hemen uzun bir Avrupa turnesine çıkardık. Don Cherry ile birbirimizi ruhani olarak da çok iyi anlardık.”

MUSIC FOR XABA – TRADITIONAL AFRICAN SONGS, 1972

Okay Temiz’in Afrika aslanı lakaplı trompetçi Mongezi Feza ve daha önce bahsettiğim Cadı Doktorun Oğlu lakaplı basçı Johnny Dyani ile birlikte “Afrika’nın kalbindeydik” olarak ifade ettiği müzik grubu olan Music For Xaba, İsveç ormanlarının içerisinde, tamamen şehir hayatından uzak olan bir stüdyoda kişi ile doğanın ilişkisini kurmak üzerine yoğunlaşmış ruhani bir projedir.

“Stüdyoda üç kişi kalıyorduk. Bu stüdyo İsveç ormanlarının içerisinde bir klübe idi. Sabah kalkar kalkmaz müzik yapıyorduk. Bazen günde 15 ile 18 saat müzik yaptığımız oluyordu. Mongezi ve Johnny ile aramda aynı Don Cherry ile olduğu gibi özel bir ilişki vardı. Ama Mongezi ve Johnny çok daha ruhani insanlardı. Johnny bas çalarken devamlı mırıldanır ve böylece bir iç yolculuğa çıkar, bizi de peşinden sürüklerdi. “

Bahsi geçen stüdyoya 70’li yılların ortalarında Barış Manço da geldi. Bir provamıza tanıklık ettikten sonra ürettiğimiz müziğe hayran kaldığını ifade etmişti.

Johhny Dyani, Mongezi Feza ve Okay Temiz Music For Xaba adı altında  üç önemli serbest caz albümü kaydettiler. Ama asıl sahne performansları ile özellikle Avrupada çok ses getirdiler.

SEVDA – TAMZARA (LIVE AT JAZZHUS MONTMARTRE), 1973

Sevda, Okay Temiz’in 1970’li yılların başlarında Avrupa macerasına atılmasına önayak olan grubudur. İzmirli trompetçi Ahmed Muvaffak Falay ile birlikte İsveç’in Stockholm şehrinde meşhur İsveçli saksafoncu Gunnar Bergsten, basçı Ove Gustavsson ve Bernt Rosengren ile birlikte kurdukları ilk grup olan Sevda’nın ünü kısa süre içerisinde İskandinavya geneline yayılır.

Sevda yaratmanın peşine düştüğü füzyonun daha önce görülmemiş olmamasının da katkısı ile kısa süre içerisinde oldukça popüler olur ve canlı bir albüm kaydetmek üzere o zamanlar Avrupa’nın en önemli caz klüpleri arasında gösterilen Jazzhus Montmartre’ye davet edilir.

Sevda İskandinavya genelinde öyle büyük bir müzikal gelişime ön ayak olur ki İsveç kültür dairesinden mali yardım alan ilk müzik grubu olmayı başarır.

2016 yılında Okay Temiz’in müzikal mirasını keşfe çıkışımın ilk noktası olan Kopenhag’ın Jazzhus Montmartre caz klübünde 1970’lerden beri aktif olan kadronun Okay Temiz’den halen övgü ile bahsettiğini sizlere birinci elden ifade etmek isterim.

OKAY TEMİZ – DENİZALTI RÜZGARLARI, 1976

Okay Temiz’in peşinden koştuğu caz anlayışı her daim insan ruhunun yaşamı algılayış biçimlerinin farklılıklarını gözetir. Dokuz Sekiz 45’liği de bu müzikal anlayışa ithafen Okay Temiz diskografinin en özel parçalarından bisidir. Hayatın içerisinde olan ve yıllar sonra kısa süreliğine de olsa geri döndüğü İstanbul’u ifade etmek üzere bir orijinal müziğin peşinden koşan Okay Temiz’in yolu 1976 yılında Arif Sağ ile kesişir.

Üzerinde çalıştığı bir müzikal form dahilinde Arif Sağ’ın anlık melodilerinden etkilenen Okay Temiz Türkiyeden çıkmış en önemli 45’liklerden birisini üretir.