Hannah Gadsby ile 10 adımda Nanette’e doğru

Avustralyalı komedyen, oyuncu ve yazar Hannah Gadsby, hem gülerek hem ağlayarak izlediğimiz etkileyici canlı komedi performansı Nanettee giden yolu anlatan bir kitap yayımladı. Ten Steps to Nanette: A Memoir Situation, Gadsby’nin bizzat kendisinin yazıp oynadığı 2017 tarihli şovunun röntgenini çekiyor. Kitap, performans ile benzer şekilde komedyenin homofobi, kadın düşmanlığı, akıl sağlığı ve engellilik üzerine deneyimlerine odaklanıyor.

Nanette, Gadsby’ye gülmek için bir davet değil; komedinin toplumsal problemleri sürdürme biçimine yapılmış şiddetli bir kınamaydı aslında. Seyirciyi, endüstriyi, toplumu ve komedyenleri, insanların çektiği acılarda nasıl rol oynadıklarını görmeye çağırıyordu. Bir lezbiyen komedyen olarak Hannah Gadsby, başkalarını eğlendirmek için kendini küçük düşürmekten bıkmıştı. Ona göre seyirci, tıpkı geçmişinde karşılaştığı insanlar gibi Hannah’ya değil, onun lezbiyenliğine gülüyordu. Gadsby de bunu hem kendisi hem de aynı yönelimi paylaştığı diğer komedyenler adına oldukça zararlı buluyordu.  

Küçümsendiği bir mizahtan uzaklaşmak, Gadsby için bir tür kendini sevme girişimiydi. “Kendiniz hakkında konuşma şeklinizin, kendiniz hakkında düşünme şeklinizi bildirdiğine inanıyorum.” diyen komedyen, ona ifade alanı açan mesleğini kullanarak kendisini sunma biçimini değiştirmeye karar verdi. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun yanı sıra otizm teşhisi de aldıktan sonra zihninin nasıl çalıştığını daha iyi anlayıp, “eksikliklerini” açıklamaya çalışmak yerine, sahip olduğu iletişim becerisini konuşmak istediği şeylere doğru yönlendirmeye başladığını söylüyor. Peki yaşanan bu kırılma nasıl oluyor da Ten Steps to Nanette: A Memoir Situation’a dönüşüyor?

Kitabın derinlerine hızlı bir dalış

Gadsby’nin hayatına dair birçok önemli detayı barındıran kitabın yazım süreci, Nanette’ten de önceye dayanıyor. Yani hem kitabın performansa hem de performansın kitaba ilham vermesi gibi bir durum söz konusu. Ten Steps to Nanette: A Memoir Situation’ı yazarken, hayatını derinden incelemeye koyulduğunu ifade eden Hannah Gadsby’nin yazım süreci dört yıl sürse de yaşadıklarını anlamlandırması 40 yılını almış. Okuyucular, komedyenin maruz kaldığı yargılamaları nasıl pozitife çevirdiğine, cesaretine ve özgüvenine nasıl kavuştuğuna tanık olacak. 

Komedyen, benzer olaylar yaşayanlar için travmanın üstesinden gelmeye yarayacak bazı tavsiyelerini de paylaşıyor: “Travmaların ayrıntıları üzerinde durmaya çalışmıyorum. […] Sonrasında ne olduğuna, sonrasında gelen acıya, kıvranmaya ve topluma ihtiyacınız olduğuna, diğer insanlara ihtiyacınız olduğuna odaklanmaya çalışıyorum. Kendinizi travmadan kurtarmak için yardıma ihtiyacınız var. Kendilerini iyileştirme sorumluluğunun sıklıkla bireylere yüklendiğine inanıyorum ve dürüst olmak gerekirse bunun mümkün olduğunu düşünmüyorum.” diyerek destek ağlarına gerek duyulduğunu vurguluyor. 

Bu arada her şeyi anlatıp da malzemesini tüketmiyor tabii. “En iyi sırları kendime saklıyorum çünkü komediyi henüz bırakmadım.” diyen Hannah Gadsby, yeni işlerin yolda olduğunun da sinyallerini veriyor. 

Yazı: Eftelya Koyuncu