Hasan Baran Kurtoğlu ile 3 soruda Şeyin Anlatısı

Bugüne kadar çeşitli karma sergilerde yer alan ressam Hasan Baran Kurtoğlu, ilk kişisel sergisini Galeri Muaf’ın Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’ndeki mekânında açtı. Kendisi aynı zamanda Antalya’da kurulan disiplinlerarası sanat alanı are projectsin de kurucularından. “Şeyin Anlatısı” olarak isimlendirdiği ilk solo sergisinde hafızada önemsiz gibi görünen anların peşine düşünüyor; büyük anlatıların aksine sıradanlığı ve hikâyesizliği odağına alıyor. Tuvallerindeki katmanlar ve belli belirsiz olma hâlleri de bu yolculuğuyla ilişkileniyor.

“Şeyin Anlatısı” sergisini 3 Aralık’a kadar gezmek mümkün. Biz de bu arada Hasan Baran Kurtoğlu’ndan 3 soruluk anketimize yanıtlar aldık.

Bu sergiye hazırlanırken sürekli aklında dolaşan bir düşünce?

Aklımda bir düşünceden çok, düşünceler vardı demek daha doğru olur sanırım. Çünkü bu kadar etken ve değişkenlik içerisinde tek bir şey düşünmek neredeyse imkânsızmış gibi geliyor. Aslında hâl böyle olunca, imgeler bulutunda bazı şeyleri tam olarak hatırlayamadığımı ve geçmişte zihnimdeki temsillerinin ne olduklarına dair anımsama pratikleri yapmaya başladım. Sonrasında geçmişte önemsizmiş gibi görünen birçok âna yönelmeye başladım ve merkezden kendimi çıkardığımda birçok kişinin de neredeyse benzer anlara sahip olabileceğini düşündüm. Bu karışıklıkla yüzleşince zihnim biraz daha berraklaştı sonra flulaştı ve ürperdi. Hazırlık süreci de bu düşüncelerle geçti.

Bu serginin senin hayatındaki “şeylerle” şimdiye kadarki iletişimin ya da anımsama pratiğin üzerindeki dönüştürücü/düşündürücü etkisine dair bir deneyim ya da paylaşım?

Zihin, harita yapma yeteneği sayesinde imgeler üretiyor. Neyin gerçek olduğunu anımsayamıyorsunuz çoğu zaman. Gerçek olan da gerçek olmayan da tanıdık geliyor. Deneyim olan kısmı hiç bitmiyor.

İnsanların senin ve/veya işlerin hakkında bilmesini istediğin bir şey?

John Berger‘in Bento’nun Eskiz Defterinde de dediği gibi; “Bilmiyorum, zira her şey sözcüklerin olmadığı bir yerde cereyan ediyor.”