HBO’dan sahte haberciliğin gerçek dünyaya etkisini ele alan belgesel

Andrew Rossi tarafından yönetilen ve baş yapımcılığını CNN’den Brian Stelter’ın üstlendiği, After Truth: Disinformation and the Cost of Fake News, sahte haberlerin gerçekliğe etkisine ve ABD’de neden olduğu tehdide eğiliyor. 

Sahte haberler, genellikle sağ figürler, iktidarlar tarafından yayılsa da etkisi çok geniş kitlelere ve dahası topluma, toplumun gerçeklik algısına sirayet eder. 19 Mart’ta HBO’da yayınlanan belgesel, esas olarak sahte haberlerin yarattığı mağduriyete ve dezenformasyonun kurbanlarına eğilirken ABD’de 2016 seçimlerinden bu yana sahte haberlerin ve ana akım medyaya duyulan güvensizliğin artışına dikkat çekiyor. Konuyu çeşitli açılardan aydınlatmak için çok sayıda röportaj çalışması yapan belgesel, sahte haberlerden etkilenen çeşitli olayları inceliyor. Pizzagate komplosunu, Jade 15’i, Demokratik Ulusal Komite çalışanı Seth Rich’in 2016 cinayetiyle ilgili komploları ve yakın zamanda ortaya çıkmış bazı diğer komploları kapsamlı bir şekilde ele alıyor. 

IndieWire’da Andrew Rossi ve Brian Stelter ile yapılan röportajda, dezenformasyona ve iktidarın ideolojisine karşı bir mücadele niteliği taşıyan belgeselin özellikle kurbanlara eğilme seçimiyle ilgili Rossi, sahte haberlere sıkı sıkıya bağlı olan ve tartışmaya açmayan insanlara dikkat çekiyor: “Bu belgesel ile yaptığımız şey, insanların bu hikâyelerin kurbanlarıyla empati kurmalarına yardımcı olmak.” 

Stelter ise “Konu siyasi olarak görülmediğinde sahte haberlerle savaşmak daha kolaydır” diyor. Bu yüzden belgeselin Pizzagate kapsamı, insan ticareti, çocuk istismarı ve ticareti gibi komplo teorisini incelerken siyasi partiler yerine komplonun insanlara verdiği zarara odaklanıyor. Sahte haberlere inananların esas gerçeklikle yüzleşmesini hedefliyor. Stelter, gerçeği aradıkları bu belgeselden bahsederken “Politik olarak göründüğü kadar kutuplaşmış değiliz. Çoğu insan, Trump’a oy veren birçok insan da dahil olmak üzere gerçeğin, doğrunun ne olduğunu bilmek istiyor” diyor. 

Rossi ve Stelter sahte haberlerin gerçek dünya üzerindeki etkilerini vurgulamanın sadece gazetecilik ve akademik çıkarımlar için faydalı olmayacağını, aynı zamanda bireyleri sadece gerçeklere dayalı bilgiye inanmaya teşvik edeceğini düşünüyor.

Söz konusu belgeselin mayıs ayında yayına başlayacak HBO Max platformunda yer alması bekleniyor.

Yazı: Mine Metin