İCAF'taki söyleşisi öncesinde Yıldıray Çınar'la konuştuk: "Çizgi romanlara ilgim Conan ile başladı"

İstanbul Comics & Arts Festival’ın 25 Eylül Pazar günü Moda All Saints Kilise’sinde ağırlayacağı en önemli yerli çizgi roman sanatçılarından Yıldıray Çınar ile çizgi roman tutkusu, gelecek planları ve dahası üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik.

Röp: Busen Dostgül

Bugünden itibaren üç gün boyunca Club Quartier’e kurulacak festival alanında ziyaretçilerini ağırlayacak İstanbul Comics & Arts Festival, ayrıca, hafta sonu boyunca birçok karikatür, çizgi roman ve illüstrasyon sanatçısını da All Saint Kilisesi’ndeki seminerlerde ağırlayacak. DC Comics, Marvel ve daha birçok yabancı yayın için çalışmalar yapan, yerli çizgi roman sanatçıları arasındaki en yetenekli isimlerden Yıldıray Çınar’la bu pazar günü katılacağı söyleşi öncesinde çizgi roman dünyası üzerine konuştuk.
*Yıldıray Çınar, Çapa Çizgi Roman Grubu’nun bir diğer kurucusu olan Hakan Tacal ile birlikte 25 Eylül Pazar günü 18:30 – 19:30 saatleri arasında Moda’daki All Saints Kilisesi’nde bir söyleşi gerçekleştirecek. Katılımla ilgili detaylar için buraya tıklayabilirsiniz. 

pjimage-23

Çizgi romanlara ilgin ne zaman ve nasıl başladı? İlk okuduğun ve etkilendiğin çizgi romanlar hangileri?
Çok erken yaslarda başladı. Hediye gelen bir Conan vardı. Okuma yazmayı yeni söküyordum ve inanılmaz etkilenmiştim. İlk tecrübem buydu. O dönem basılan cogu çizgi romanı izlemeye çalıştım. 80’li yılların ortaları… Süper kahramanlarla tanışmam da aynı döneme denk gelir. Özellikle Alfa ve o zamanlarki Marvel yayınlarının bastığı seriler beni çok etkiledi.

Senin de birçok kez çizmiş olduğun karakterler, özellikle süper kahramanlar ve daha birçok çizgi romanın bu kadar sık sinemaya uyarlanması ile ilgili hislerin neler? Bunun çizgi roman okuyuculuğuna teşvik ettiğini düşünüyor musun?
Karakterleri tanıtmak ve bu tarz fantastik evrenleri daha görünür kılmak açısından tabii ki faydası vardır diye düşünüyorum. Bana 30 yıl önce Iron Man‘in bu kadar popüler olacağını söyleseler inanmazdım. Dergileri okumaya teşvik konusu ise ayrı bir durum. Filmi izledikten sonra illa ki deneyen çoktur ama sürekli okuyucu kazandırır, bunu söylemek zor.  Çizgi romanın zaten kemik bir kitlesi var ve bu insanlar filmleri izliyorlar. Ama film izleyenler ne kadar çizgi roman okuruna dönüşür, onu bilemem.

Birlikte çalışma hayali kurduğun bir çizgi roman yazarı var mı?
İyi öykü olduğu sürece benim icin çok fark etmiyor ama bir gün J.M DeMatteis, Kurt Busiek ile çalışmak çok keyifli olur, buna eminim.

pjimage-24

DC Comics ve Marvel dünyasındaki karakterlerin çoğu sayısız sanatçı tarafından farklı farklı şekillerde ele alınıyor ve çiziliyor. Senin bu karakterleri çizerken dikkat ettiğin noktalar neler oluyor?
Yani sonuçta onlar hayali de olsa birer karakter/kişi o yüzden Tony Stark çizerken dikkat etmem gereken şey, çizdiğim karakterin Stark’a benzemesi. Belli başlı karakterlerde çok fazla risk alamıyorsunuz. Tabi bu çok özel bir öykü değilse.

X-Men, Fantastic Four, Spider-Man ve dahası için çizdiğin koleksiyon kartları olduğunu da biliyoruz. Böyle bir formatta çalışmak senin için nasıl bir deneyimdi? Biriktirmiş olduğun herhangi bir kart koleksiyonu var mı?
Kart koleksiyonu yapmıyorum. O zamanlar bu kart işlerini de biraz prestij icin yapmıştım. Aylık dergilere geçtikten sonra böyle bir vaktim de kalmadı ve o işten uzaklaştım. Deneyim olarak ise, bu işleri erken yaptığım için o donemde bilindik ve okuru olduğum karakterlerin resmi bir yayın kolunda çalışmak benim icin çok keyifliydi.

Yakın zamanda bizi neler bekliyor? Son dönemde üzerinde çalıştığın projelerden de bahsedebilir misin?
En son Hortlak ve Ekim sayısı ile Yabani’ye isler yaptım. DC icin yaptığım Metal Men sonrası uzak kaldığım yerli piyasaya biraz üretim yapmak istedim. Bir de altından kalkıp kalkamayacağımı kestiremediğim bir albüm projem var.