İlk teklisini yayınlayan Hakan Kalgıdım’la tanışma vakti

Hakan Kalgıdım ile uzunca bir süredir arkadaşız. Onun müzisyen olduğunu ve buna dair hayallerini biliyordum. Ve fakat ne zaman bir “ses” çıkaracağını bilmiyordum. Sonunda evlere kapandığımız bugünlerde, bize derin bir nefes aldıran, klipteki geniş arazilerle içimizi ferahlatan “Derin Hatıra” yayınlandı!

Röportaj: Metin Akdemir  

“Bana inanacak insanları aradım. Sonunda buldum ve ilk şarkımı yayınlamayı başardım.”

Hakan! Neredeydin bu zamana kadar! Neden seninle bu zamanda, bu dönemde buluştuk? Biraz bahseder misin neler yaptın bugüne değin?

Önce annemin kucağındaydım, sonra sevgilimin kucağına geçtim. Sonra kalktım güvenli kucaklardan… Bu kısmı bir hayli sancılıydı. İçimden geldiği gibi olabilmek için, kendim olabilmek için bildiğim bütün güvenli alanlardan gitmem gerekti. Bazen en sevdikleriniz sizi olduğunuz gibi sevme cesaretini gösteremiyor maalesef. Bu noktada seçim yapmak durumunda kalmak çok kırıcı. Yalnızlıktan öleceğim sandım. Ölmedim. Kendi olma cesaretini gösteren insanlarla tanıştım. Hepsi ilham oldu, cesaret verdi. Tüm bunlar olup biterken mimarlık bitirdim. Müzik hep hayatımdaydı, hayalimdeydi. Gruplarla söyledim, bir süre sonra kendi şarkılarımı yapmaya başladım. Kolay olmadı. Uzun yıllar tek başıma inandım, direttim. Bana inanacak insanları aradım. Sonunda buldum ve ilk şarkımı yayınlamayı başardım. Kendimi bildim bileli bunun hayalini kurdum. Klişe olacak ama o kadar gerçek ki, o çocuğun hayalini gerçekleştirdim. Gözlerim doluyor hemen hikâyeye buradan taraf bakınca. Bir çoğumuz gibi ben de bu coğrafyada başıma gelen bütün travmalardan kurtulup kendim olabilmenin derdindeydim. Nihayet o gücü ve cesareti buldum ve tam da o anda müziğimin de önü açıldı ve sizlerle buluştu. O da benim kendim olmamı beklemiş sanırım yıllarca.

Vokalindeki 1990’ların temiz, pure etkisi ile altyapılarındaki günümüz synth-pop tınıları bir arada. Bunlar yan yana nasıl geldi?

1990’ları deneyimlemiş biriyim. Kulağımda o dönemin soundları, şarkıcılıkları var.  Sertab Erener aşığıyım. Onu dinleyip eşlik etmeye, onun gibi söylemeye çalışırdım küçükken. Hadsizliğime sağlık, Allah çarpar çocukluk işte. Synth-pop çok seviyorum, çok istedim şarkının da o formlara yakın bir yerlerde durmasını. Evde ilk şarkı benden çıktığında da kafamda duyduğum sesler hep bu yöndeydi. Sağ olsun aranjörüm de bana istediğimi verdi.

Şarkının sözlerinde acı ile büyüyen bir ruh hali hissediliyor. “Derin bir hatıraydı sanki hatırladıkça sevindirdi.” Şarkının nasıl bir hikâyesi var?

Çok uzun süren bir ilişkim oldu. Yaklaşık 6 yıl kadar. İlk aşkımdı. Her şeyi onunla keşfettim, öğrendim. Benim için çok zor birisiydi ama bir şey oldu ve gidemedim kaldım onda. Bir süre anlamadım, kabul edemedim. Gitsem gidemiyorum, kalsam nasıl olacak bu iş derken 6 yıl yanı başından bir yere gidemedim. Beni çok zorlayan dinamikleri vardı o ilişkinin ama öyle garipti ki tüm zorluklarına rağmen bir an geliyordu ona dokunmak, yanında olmak kendimi en iyi hissettiğim, en güvende olduğum hale dönüşüyordu. Hani en iyi, en korunaklı, en sıcak hissettiğin anlar vardır bir şey olur ve tekrar o sıcak, güvenli anları hatırlarsın ve birden iyi hissedersin ya tam da bu, şarkıda bahsettiğim derin hatıralar. Beni uzun yıllar çok güzel sevdi, bana çok güzel baktı. O olmasa tüm bunları yapamazdım ama ne fena ki onun yanında onun istediği gibi kalmaya devam etsem de hiçbir zaman kendimi gerçekleştiremezdim. Yani sen sandığım şey belki benim yüreğimdi… Dilerim kimse hayalleri ve sevdiği kişi arasında seçim yapmak zorunda kalmasın.

Kimlerle çalıştın tüm bu müzikal süreçte? Geçmişi nereye/ne zamana dayanıyor ekibin ve nasıl bir araya geldi?

Eski grubumdan gitarist arkadaşım Yağız ile evde demolar kaydettik. Sonra ben onları ulaşabildiğim aranjörlere, prodüktörlere dinlettim. Yolum Ersen Kutluk ile kesişti. Onunla güzel bir enerji yakaladık ve çalışmaya başladık. “Derin Hatıra” o dönem en yükseldiğimiz şarkı oldu ve ilk onu yayınlamaya karar verdik. Sonrasında vokal koçum Onur Selçuk ile tanıştım. Bana şarkı söylemeyi öğretti diyebilirim. Şarkının vokallerini beraber kaydettik. Bunu anlatmadan geçemeyeceğim. Onur beni vokal kayıtları için Stüdyo Lonca’ya götürdü. Bilenler vardır Sezen Aksu’nun stüdyosu. Ne şanslıydım ki Sezen hanım o gün oradaydı ve tanışma şansım oldu. Çok acayip bir andı benim için aklımdan binlerce anı geçti onu dinlediğim, izlediğim, dinlerken ağladığım, güldüğüm. Koşup boynuna sarılasım geldi bir taraftan çünkü kendimi bildim bileli tanışıyorum aslında ben onunla. Birinin vokal kayıtları dinlenecekti stüdyoda. Sezen hanım nezaket gösterip beni de dinlemeye davet etti. Sonra dinlediğimiz kayıtla ilgili bana da fikrimi sordu ama o sıra benim hayata ki hiçbir şeye dair en ufak fikrim yoktu. Heyecandan donup kaldım, sadece onu izliyordum. Saçmaladım can havliyle, bir şeyler geveledim. Hayatımın ve şarkının kayıt sürecinin en tatlı anılarından birisi bu oldu. Klip için ortak arkadaşım vesilesiyle Çağla Çağlar ile tanıştım. Çağla da şahane bir iş çıkardı. Ardından yine arkadaşım vesilesiyle digital marketing için Soydan Gök ile tanıştım. Basın-PR için Gizem Altınkaya girdi hayatıma. Soydan beni Doğan Müzik ile tanıştırdı. DMC şarkımın yapımcılığını üstlendi. Dünya tatlısı bir ekibi var, sağ olsunlar onlar da çok destek oldular.

Klip de şarkıyla aynı gün yayınlandı… Şarkının kendi hissinin yanında klibin de bir atmosferi ve rengi var. Bana İskandinav bir etki bıraktı. Geniş landspaceler, gri tonlar ve dans partnerin… Sen de klipte dinleyici ile ilk kez buluşuyorsun. Şarkı ve klibin hikâyesi nasıl birleşti? Klibi hazırlama süreci nasıldı?

Çağla ile düzenli görüşmeler yapmaya başladık. Bu görüşmelerde beraber vakit geçirdik, hayal kurduk. Şarkıda bahsettiğim yabani yalnızlık bizi mekân olarak direk doğaya götürdü. Mekân araştırmasına çıktık. Dağ tepe gezdik her yeri. Bu görüşmelerimiz sırasında klipte bana birinin eşlik etmesine karar verdik.  Hani âşık olmanın yabani, ilkel bir tarafı vardır ya. Bazen anlaşamaz dediğin insanlar bir yol bulur anlaşırlar. Bildiğimiz bir diyalog kurmazlar, kendi yarattıkları yeni bir dille anlaşırlar. Dışardan çok garip görünürler ama gözle görülmeyen, düz akılla okunmayan bir bağ kurulmuştur aralarında. Bunu anlatmak istedik klipte. Partnerim Nazlı Durak şahane cesaret verdi bana. Elim kolum açıldı onunla beraber. Sonunda da Çağla’nın şahane gözü beni çok mutlu eden bir klip çıkardı ortaya. Çekim günü yakın arkadaşlarım  bana çok destek oldular. Küçük bir set kurduk ve şahane vakit geçirdik. Başta Çağla olmak üzere emeği geçen herkese binlerce teşekkür.

Son dönemde çevremizdeki queer komuniteden de aşina olduğumuz birçok müzisyen üretimlerini yayınladılar.  Burakbey, Seda Erciyes, Badenosa, Ceytengri ve Çiçek Çocuk beni heyecanlandıran isimler. Sen nasıl değerlendiriyorsun bu süreci?

Hepsine bayılıyorum. Hepsi cesaret veriyor, ilham veriyor. Queer performans sanatçılarını da anmadan geçmek istemem. Hepsine hayranım. Hepsine kocaman sarılıyorum. Bir süredir İstanbul başta olmak üzere şahane şeyler yapıyorlar. Bu zamanın Türkiye’sinde yaptıkları olağanüstü. Onlarla olmak, yarattıkları dünyaya dahil olmak bana her zaman şifa oldu. İyi ki varlar. Hepsini ayrı ayrı çok seviyorum.  Başta bahsettiğim kendin olabilme halinin en şahane örnekleri her biri. Atanmış her zıkkımdan arınıp tek başına kendini var etmek dünyanın en büyük özgürlüğü. Bunu başaran herkese hayranım.

Bundan sonra neler olacak? “Derin Hatıra” sonrası nasıl olacak senin yolculuğun?

İkinci şarkının hazırlıklarıyla uğraşıyorum. Şarkı hazır, aranjman sürecinde. Belki arada “Derin Hatıra”ya bir versiyon gelebilir, emin değilim. Şarkılarımı yayınlamaya devam etmek ve bir an önce canlı performanslara başlamak istiyorum. Corona bitch’i başımıza musallat olmasaydı nisan gibi akustik performanslar yapmaya başlayacaktım. Sağlık olsun, Hepsi grubunun da dediği gibi geciktirirler ancak durduramazlar!

Çok teşekkür ederim Hakan sana. O zaman ben de Hepsi & Sezen Aksu ile bitireyim. Queer neşemiz Corona’ya inat daim olsun…

Ezmeden ezilmeden
Kin tutmadan kül yutmadan
Tempo ha tempo ha tempo ha tempo ha
Forte ha forte ha forte ha forte hahaha