İpek Duben’in yeni sergisi “Soytarılar Ve Melekler” 12 Mart’ta açılıyor

Avangart sanatçı İpek Duben’in hakikat-sonrası çağa damgasını vuran aşırılıklar, paradokslar, ilahi mitler ve fantezilerin gerçekle karşılaşmasından yola çıkan yeni kişisel sergisi “Soytarılar ve Melekler” 12 Mart – 25 Nisan 2020 tarihlerinde Pi Artworks’de görülebilecek.

Sanatçının seyahatleri boyunca biriktirip dönüştürerek resimleştirdiği kartpostallardan oluşan çalışmalarında yer alan figürlerden “soytarı” alay, ironi ve sorgulamayı temsil ederken, ilahi adalet elçisi görevleriyle doğruların ve yanlışların kaydını tutan “melek” aynı zamanda saflığı temsil ediyor. Sanatçı bu iki arketip figüre çalışmalarında toplumsal işlevlerine dair atıfla yer veriyor. 

İpek Duben, Düğün, 2020, kartpostal (detay)
İpek Duben, Model-2, 2020, kartpostal (detay)

Türkiye sanat tarihinin avangart sanatçılarından İpek Duben, “Soytarılar ve Melekler”i yorumlarken: “Bize benzeyen ve benzemeyen, yakınımızda olan ve bizi uzaktan izleyen, normal dışı, marjinal özellikleriyle arafta kalan bu yaratıkların benim iyilik, doğruluk, alaycı ve eleştirel damarlarımı besleyen, şaşkınlık duygumu anlayan yaratıklar olduğunu hissettim. Seyrine daldığım dünyayı onlarla birlikte gezmeye karar verdim” ifadesini kullanıyor. Sanatçı, insanlığın vazgeçilemez yaşamsal koşullarının artık güvence altında olmadığı yeni dünyaya eleştirisini yöneltmeyi ve bunu yaparken de gerçeği inkâr etmeden umudu besleyecek bir farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

Sergi aynı zamanda Duben’in önceki sergilerinde ele aldığı politik ve sosyal konuların yanı sıra dil, ikonografi ve materyal tercihlerinin devamında konumlanıyor. “LoveGame” (1998-2000) yerleştirmesinde kadın cinayetlerini oyun ve aşk kavramlarıyla bir araya getirirken izleyiciyi sorgulamaya dahil etmek için kullanmaktan çekinmediği ironik dil yine “Melekler ve Soytarılar”’da kendini güçlü bir şekilde hissettiriyor. “Thinking Garbage/Düşünen Çöpler”’de (2005) Nancy Atakan ile beraber teknolojik devrimin insanları çöpleştirdiği, gereksiz atık durumuna ittiği problemden yola çıkan Duben, şimdi tüm insaniyetin varoluş sorunsalına odaklanıyor. Kartpostal materyali ise sanatçının “What is a Turk?” (2004) multimedya işinde olduğu gibi ırkçılık, etnik kimlikler üzerinden ayrımcılık aktarımı nesnesi olarak yer alıyor. Keruvların (Kutsal kitaplarda betimlenen ve melek olduğu düşünülen varlıklar) tüketim hezeyanına sürüklenerek bitap düştüğü, izleyiciyi, tüketim toplumunun masumiyeti nasıl bir yıkıma uğrattığı üzerine düşünmeye davet eden “Children of Paradise” (2000-2011) serisindeki keruv ikonografisi ise bu defa farklı bir şekilde ortaya çıkıyor. “Soytarılar ve Melekler”’de keruvlar yetişemedikleri olumsuz sosyal gerçeklikler ve bunları göremeyenler arasında şaşkınlıkla ve çaresizce koşturur halde bulunuyor.

İpek Duben, Soytarılar ve Melekler, 2020, detay

Bugüne kadar İngiltere, Rusya, Mısır gibi pek çok ülkede sergi yapan ve yıllar içinde çalışmalarıyla birçok ödüle layık görülen sanatçının işlerinin bir kısmı da yine Hollanda, Viyana, Macaristan, Türkiye gibi ülkelerdeki seçili koleksiyonlarda yer alıyor. Kimlik, cinsiyet, göç ve hafıza konularındaki yapıtlarıyla bugüne kadar kendine önemli bir yer edinmiş multidisipliner sanatçı İpek Duben’in ayrıca yayıncılık çalışmaları da mevcut. “Soytarılar ve Melekler” sergisini 12 Mart – 25 Nisan tarihlerinde her gün saat 18:30 ile 20:30 arasında Pi Artworks’te ziyaret edebilirsiniz.

Yazı: Feyzan Aybar
Ana görsel: İpek Duben, Sokak, 2020, kartpostal (detay)