Jane Campion “The Power Of The Dog” ile bildiği topraklarda

2009’daki uzun metrajı Bright Star’dan bu yana beyaz perdede göremediğimiz Jane Campion nihayet geri dönüyor. Yeni projesi The Power of the Dog, Oscar ve Altın Palmiye ödüllü yönetmenin sadece sinemaya değil Yeni Zelanda’ya dönüşü açısından da dikkate değer bir yere sahip. Thomas Savage’ın aynı isimli romanından uyarlanan film, esasen Montana eyaletinde bir çiftlikte geçiyor. Fakat yönetmen, hayal ettiği büyülü atmosferi Yeni Zelanda’nın güneyinde, benzersiz doğaya sahip kendi ülkesinde bulmuşa benziyor.

The Power of the Dog, 1920’lerde Montana’daki büyük bir çiftliğin sahibi olan Burbank kardeşlerin hikâyesine odaklanıyor. Sert mizaçlı Phil Burbank’ı Benedict Cumberbatch canlandırırken, Jesse Plemons da kardeşine göre daha uysal ve duygusal George ile ona eşlik ediyor. İki kardeşin hayatı, George’un aralarına yeni eşi Rose ve onun önceki evliliğinden oğlu Peter’i getirmesiyle ters yüz oluyor. Phil’in çiftliğin yeni sakinlerine karşı sergilediği acımasız tavırlar ve karakterler arasındaki gerilimle örülen bu western dramada Kirsten Dunst ise Rose olarak yerini alıyor.

Jane Campion

Campion gibi bir yönetmenin kariyerinde ilk defa başrolü erkek olan bir anlatıyı perdeye taşıyacak olması da ilginç başka bir nokta. Hele ki bu Phil gibi fazlasıyla maskülen bir kovboy olunca. Campion, böyle bir alana girmeyi heyecan verici bulduğunu söylüyor.  Şimdiye kadar kadın baş karakterli hikâyelere sadakatinin biraz da politik bir sorumluluktan ileri geldiğini söyleyen sinemacı, son yıllarda kadınların görünürlüğü adına sektörde yaşanan gelişmelerden fazlasıyla memnun. Tüm bu gelişmelerin kalıcı olduğuna inanıyor. 

Önümüzdeki ay jüri başkanlığını Bong Joon-ho’nun üstlendiği 78. Venedik Film Festivali’nde yarışacak olan film, dünya prömiyerini ise yine festival dahilinde, 2 Eylül’de yapacak. Bunun yanı sıra, The Power of the Dog aralık ayı itibariyle Netflix’ten de ulaşılabilir olacak. Velhasıl kelam verdiği tam 12 yıllık uzun aranın ardından Jane Campion’un göz dolduran bir kadroyla oyuna dönüyor olması, şimdiden kalp atışlarını hızlandırıyor.

Yazı: Zeynep Kıymacı