John Cale ve David Bowie ile 70’ler New York sokaklarında
The Velvet Underground kurucu üyesi Galli müzisyen John Cale, David Bowie ile 70’lerin başındaki anılarını canlandıran bir tekliyle geri döndü: “Night Crawling”
John Cale, kişisel anılarından ilhamla yazdığı şarkıda uzun zamandır birlikte çalıştığı Nita Scott ile güçlerini birleştirmiş bir kez daha. Ayrıca davulda KUDU ve The Mars Volta ile tanınan avangart müzisyen Deantoni Parks ve geri vokalde Cale’in yıllardır ortağı olan Dustin Boyer var.
Şarkı, müzisyenin David Bowie ile olan arkadaşlığını anımsatıyor. Tiz bir zil sesi parça boyunca bizimle, ritmi unutturmuyor. Buğulu John Cale vokali ve ağdalı nakarat, davul partisyonlarıyla müthiş bir uyum içinde. Cale, yeni teklisi ile oldukça rahatlamış bir havada, eteğindeki taşları dökmüş sanki:
“Son iki yıl, cehennem gibiydi. Nihayet gelecekte neler olacağına dair bir fikir vermekten memnunum. 70’lerin ortalarında David Bowie ile New York’ta birbirimize rastladığımız bir dönem vardı. Bazı işleri hâlletmek hakkında çok fazla konuşur, sonra sokaklara koşardık.”
İkili, bir gece bir yardım konseri için buluşmayı başarmış ve ancak öyle birlikte performans sergileyebilmişler. John Cale, o günü ölümsüzleştirmek istemiş. Sadece kişileri değil, mekânı da taşımış anılarına, “Night Crawling”i yazdığında en az Bowie kadar şehirden de ilham almış. New York’un “sanatı pençesinde güvende tutacak, güçlü ve tehlikeli” bir şehir olduğu görüşünde.
Bowie ve Cale gecesinin ortasına düştüğümüz bir klip
Mickey Miles tarafından yönetilen animasyon video ile New York’ta 70’lerin başındaki o gecelerden biri canlanıyor. Bowie’nin sigara dumanıyla New York’un ışıltılı gecelerine ışınlanıyoruz. Şehrin ikonik imgelerini görüyoruz; mekânlar ve insanlar değişiyor ama müziğin beklenmedik ve bir o kadar da aşina olan hissi hiç değişmiyor.
John Cale de müzik üretmenin bu tanıdık yabancılaşmadan beslendiğini düşünüyor: “Müzik yaratmakla ilgili olan şey, gerçeklik imkânsız olduğunu söylese bile, bir düşünceyi ya da duyguyu tahmin etme yeteneği.” Hissedeceklerimizi tahmin etmek, deneyimlerden duyguları süzmek gibi. Tam olarak öngörmek mümkün değil. Tekrar tekrar yaşamak istediğimiz bir gecenin tortuları, bir duygu silsilesini beraberinde getirebilir, tıpkı “Night Crawling” gibi.
Yazı: Seray Soylu