Kadıköy Boa Sahne’yi “Kısalar” ayakta tutacak

Pek çok farklı ekibin oyununa ev sahipliği yapan Kadıköy Boa Sahne; pandemiyle birlikte kapılarını kapatmak zorunda kalan salonlardan biri. Ekip bu süreci atlatabilmek için bir araya gelip “Kısalar” projesini hayata geçirdi. “Hayatta Kalmak” temasıyla ortaya çıkan projede pek çok yazar ve yönetmen bir araya gelerek “kısa oyunlar” ortaya çıkardılar. Oyunlar; sahnenin açıkladığı takvime göre çevrimiçi olarak kadikoyboasahne.com üzerinden izlenebiliyor. Şu an için iki aylık programı açıklanan projenin devam oyunları da yolda.

Proje tasarımcısı Murat Mahmutyazıcıoğlu, proje danışmanı Kayhan Berkin ve de Kadıköy Boa Sahne’nin kurucusu ve Kısalar’ın da sanat yönetmeni olan Aytekin Atabey ile hem bu projeyi hem de belirsizliğe rağmen nasıl hazırlıklar yaptıklarını konuştuk.

Röportaj: Hande Sönmez

Her Şeyin Her Şeyle Bir İlgisi Varmış Gibi Geliyor

Her şeyin dijitalleşmek zorunda kaldığı bu dönemde tiyatro da tabii ki dijitalleşti. Elbette bundan memnun olan kadar memnun olmayanlar da var. Ama bir yandan da hayatta kalma mücadelesi var. Bu anlamda siz ne düşünüyorsunuz?

Murat Mahmutyazıcıoğlu: Tiyatro; şimdiki zamanda canlı olarak seyirci ile yapılan bir şey tabii ki… Kısalar’da da seyirciyi yok saymadan yazdığımız oyunları sahneden dijital için çekmek öncelikle kendi işimizi hatırlamamız anlamında önemliydi. Upuzun ara vermek -zorunlu da olsa- çok mutlu etmiyor bizi. O sebeple kendi adıma ve Kısalar adına konuşacak olursam; bana yazmak çok iyi geldi. Bir de bir sahnenin ayakta kalması amacıyla yaptığımız için yazdığımız / ürettiğimiz şeyin bir işe yaradığını hissetmek benim için önemli. Ama pandemi bitince de ben bu dijitalleşmenin hayatımızdan çıkacağını düşünmüyorum. Şehir dışındaki seyircilerle buluşmaya bir “arayüz” olarak devam edeceğini düşünüyorum.  

Aytekin Atabey: “Dijitalleşme tiyatroda yaşayacak mı?” sorusundan ziyade şu anla ilgileniyorum. Çünkü durmakla bir şey elde edemeyecektik. Duramadığımız yerde çözüm üretmek istedik. Bu ürettiğimiz çözümde de bir duyguya sarılıyoruz. Ayakta kalma, motivasyon, birbirine sarılma duygularıyla harekete geçtik. İlk defa dijital prömiyer heyecanı yaşadım ama sindiremedim. Dijitalin doğru kullanıldığı bir noktada hareket ettiğimizi düşünüyorum. Biz sinema ya da tiyatro yapıyoruz demiyoruz sadece ürettiğimiz bu proje ile ayakta kalıyoruz.

Kayhan Berkin: Aralık ayında Galata Perform ile gerçekleştirdiğimiz bir okuma tiyatrosunu dijitale uyarlarken de Murat’ın dediği gibi bir “arayüz” olma durumu vardı; tiyatro mu sinema mı arada kaldığımız bir durumdu. O denemeyi heyecanlı bulmuştum. Kendi üretimlerime baktığımda; Dogville sinema filmiydi onu tiyatroya uyarlamıştım. Aynı şekilde Evlilikten Sahneler’i sahneye uyarlıyorduk. Şimdi de sahneyi sinemaya uyarlıyorum belki de… Kısalar’da da ilk defa bir tiyatro yönetmeni hem sahne için hem de oyunun dijitaldeki hâli için prova yapıyor. Kısalar; Murat’ın da değindiği gibi bir “arayüz” olarak yapılan ilk üretimler; yıllar sonra bakınca beğenmeyeceğiz muhtemelen.

Lan
“Kısalar, temel olarak yaşamak olgusuna odaklanıyor. Elbette pandemiye, içinden geçtiğimiz zamana değinen oyunlar da var.” –Aytekin Atabey

Kadıköy Boa Kısalar nasıl ortaya çıktı, nasıl temellendirildi? Hazırlık süreci vs. ne kadar bir zamana yayıldı?

M.M.: Tamamen kapanmadan hemen önce, seyirciyi ve oyuncuyu güvensiz hissettirmeyecek sürelerde ne yapalım, kısa oyunlar mı yapsak diye düşünürken; ilk etapta sahne için tasarlamıştık kısaları. “Hayatta Kalma” olarak temamızı belirleyerek hepimizin tanıdığı yazarlarla bir havuz oluşturduk. Şu anda 12 tane oyun mevcut. Bunlardan 5 tanesi bilet alınabilen oyunlar. Umuyorum ki şu anda dijitalde olan oyunların hepsini daha sonra sahnede de izleyeceğiz.

K.B.: Bu dönemde oyuncu ve yönetmen olarak aşırı esnek olma mecburiyeti de doğdu. Mesela benim Kısalar kapsamında yönettiğim oyunlardan biri aslında okuma tiyatrosuydu; sonra sahneye uyarladık. Sonra sahneler kapanınca dijitale göre uyarladık. Daha sonra bir şekilde seyirciler gelip izledi. Sürekli kendi içinde evrildi diyebiliriz. Bu dönemdeki tiyatrocular üretmeye devam ederse onlara baya bir süre bir şey olmaz diye düşünüyorum. Her dakika defansta durup, her yeni gelişmeye karşı bir çözüm bulma noktasındayız çünkü.

Sarmal
#HEŞTEG

Kısalar’da yer alan oyunlarda gerçek zamanlı, içinde geçtiğimiz, pandemiye de değinen oyunlar var mı? Çünkü ekranlarda genelde pandemi dönemi yokmuş gibi üretilmiş işler izliyoruz.

A.A.: Kısalar; temel olarak “yaşamak” üzerine bir noktayı yakalıyor ve evet, eş zamanlı diyebiliriz. Örneğin Lan birebir korona dönemini anlatan bir oyun; Ebru Nihan Celkan’ın yazdığı #HEŞTEG pandemideki insan kaosunu çok güzel anlatan bir oyun. Ayakta kalmak, sadece yaşamak mı yoksa ne yaptığınız mı; bunlara değinen oyunlar var.

K.B.: Tiyatroda bizler genel olarak da yazdığımız oyunlarda yaşadığımız şeyler yokmuş, mesela Gezi yokmuş veya deprem yokmuş gibi davranmıyoruz.

A.A.: Bir de işin şu tarafı var: Pandeminin şu anki üretimlerde yer almamasının sebeplerinden biri de şu an çok sıcak bir zamanda olduğumuz için biraz daha ilerleyip geriye bakmak gerekebilir diye düşünüldüğü için de olabilir.

Neme Lazım

İşin prodüksiyonun da maliyeti hiç az değil. Bunun üstesinden nasıl geldiniz. Bir sponsorunuz, destekçiniz var mı?

A.A.: Bu masadaki herkes destekçi ama onun dışında bir sponsorumuz yok, hayır.

K.B.: Oyuncular, yazarlar, yönetmenler, tasarımcılar gönüllü olarak projeye dâhil oldu ama projeye maddi katkı sunabilecek bir sponsor yok. Burada şu da önemli; Kadıköy Boa Sahne ayakta kalmak için yardım toplama değil de proje üretme yoluna gitti. Ama bu projedeki herkes gönüllü ve gerçekten sahnenin desteğe ihtiyacı var.

A.A.: Kısalar için önce içerik güzel olsun, içimize sinsin istedik. Bunun için maddi bedeller de ödendi tabii ki ama arkasında durabileceğimiz şeyler olsun istedik. Sonucunu bilmiyoruz ama yaptığımız şeyden çok mutluyuz.

“Kısalar, bant olarak çekilen oyunlar değil; çekilmiş oyun videoları…” -Murat Mahmutyazıcıoğlu

Kısalar’da yer alan oyunlardan, yazar yönetmen kadrosundan kısacası biraz içerikten de bahsedebilir miyiz?

K.B.: 27 Şubat’ta prömiyer yapan, benim yönettiğim Her Şeyin Her Şeyle Bir İlgisi Varmış Gibi Geliyor; Emre Yüksel’in kaleme aldığı, Melis İşiten ve Erdem Kaynarca’nın yer aldığı bir oyun. Henüz bileti satışta değil ama benim yönettiğim, Erdi Işık’ın yazdığı Rec.’de Deniz Çakır oynuyor. Aslı Ceren Bozatlı’nın yazdığı Zürafalar Yüzemez’de Aytekin Atabey ve Aytaç Üşün oynuyor.

M.M.: Benim yazıp yönettiğim Lan’da Görkem Kasal oynuyor. Neme Lazım da yine benim yönettiğim, Alper Kurbaloğlu’nun yazdığı ve Gökhan Gürün’ün oynadığı bir oyun. Meltem Yılmazkaya’nın yazıp, Berfin Zenderlioğlu’nun yönettiği Sarmal’da Serkan Altıntaş ve Meltem Yılmazkaya oynuyor. Başlangıç oyunumuz #HEŞTEG de Ebru Nihan’ın yazdığı, Berfin Zenderlioğlu’nun yönettiği bir oyun.

A.A.: Kalan oyunlar da provada ve çok yakında takvime ve satışa eklenecek.

M.M.: Şunu da vurgulamak isteriz: Kısalar’da video yönetmeninin de yaratıcı bir alanı var. Yani bant olarak çekilmiş oyunlar değil; çekilmiş oyun videoları demek daha doğru.

A.A.: Evet bir oyunu çeker gibi çekmedik, esnemelere çok açıktı. Bazen 360 derece döndüğümüz yerler oluyordu.

K.B.: Bence zaten yönetmenlerin hepsi de farklı ele aldı Kısalar’daki oyunları.

Kadıköy Boa “Kısalar” Takvimi (7 oyun daha eklenecek)

– Her Şeyin Her Şeyle Bir İlgisi Varmış Gibi Geliyor / 28 Şubat 2021 ve 1 Mart 2021 21.00
– Lan / 2,3,4 Mart 2021 21.00
– Sarmal / 5-6-7 Mart 2021 21.00
– #HEŞTEG / 8 Mart 2021 21.00
– Neme Lazım / 9-10-11 Mart 2021 21.00