Latin Amerikalı kadın DJlerden şiddet karşıtı bildiri

Latin Amerikalı 11 kadın DJ kolektifi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve erkek egemen endüstriyi protesto eden bir bildiri imzaladı. Brezilya, Arjantin, Meksika gibi birçok ülkeden kadın üreticiler, müzik sektöründeki cinsiyetçiliğe karşı ses çıkarıyor.

Kolektifler gücünü, coğrafyalarındaki müzikal atmosfere dair yeni anlatıların inşa edilmesine destek olmayı, fırsat eşitliğine kavuşmak için eyleme geçerek bir tür tarihsel onarıma katkıda bulunmayı ve kapitalizm, patriyarka, ırkçılık, homofobi gibi baskı sistemlerine ısrarla direnmeyi amaç edinmiş plak düşkünü kadın DJlerin bir aradalığından alıyor.

Latin Amerika ülkelerinde kürtajı yasallaştırmaya odaklanan feminist aktivizm dalgası The Green Wave, bölgedeki kadın dayanışmasına ilham oldu. Kadına şiddetin, ayrımcılığın, cinsiyetçiliğin giderek yaygınlaştığı bölgede mücadeleleriyle varoluş gösteren kadın DJler, başta müzik sektörü ve gece hayatı olmak üzere her alanda şiddeti durdurmanın peşinde.

“Öfkemiz kolektif” başlığıyla paylaşılan bildiride imzacılar, son dönemde kadın DJlere yönelik artan şiddete karşı dayanışma başlattıklarını, tüm kız kardeşlerini dinlemeye ve sektördeki istismar pratiklerine karşı aksiyon almaya kararlı olduklarını vurguluyor.

Bildiriyi imzalayan kolektiflerden biri olan Brezilya merkezli Uh! Manas TV üyesi CecYza, on yıldan fazla bir süredir Sao Paulo’da yaşayan Perulu bir kadın DJ. Bildirinin, kolektif üyelerinin yaşadıkları şiddet hikâyelerini paylaştıkları bir WhatsApp grubu aracılığıyla hayata geçtiğini söylüyor. Bir kadının başından geçen aile içi şiddet ve ekipmanlarının eski partneri tarafından kırılması, bu toplu beyanın fitilini ateşleyen etkenlerden biri olmuş.

Daha kolektif, daha inatçı

Toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti bireysel hikâyeler aracılığıyla daha görünür kılan ve başta Batılı ülkeler olmak üzere dünyanın pek çok yerinde ses getiren #MeToo hareketinden farklı olarak Latin Amerika ülkelerindeki feminist mücadele, daha kolektif anlatılara odaklanıyor. Arjantinli Pibas Vinileras kolektifinin kurucusu Nina Misterio, şiddetin kadınların hayatında olağanlaştığını vurguluyor. Dünyanın bu çağdışı ayrımcılığa göz yummaması adına Portekizce, İngilizce ve İspanyolca dillerinde yazılan bildiri, bölgesel şiddetten uluslararası bir farkındalığa uzanmaya çalışıyor. Aynı zamanda şiddet mağdurlarına, hayatta kalmayı başaranlara ve her şeye rağmen müziğe tutunan kadınlara hak ettikleri özgürlüğü sağlamak için maddi kaynaklar da toplamakta. 

Meksika merkezli Mujeres Vinileras adlı kadın DJ kolektifinden Maria Delirium, “Ataerkil düzen ve kadın düşmanı şiddet hepimizi etkiliyor. Bu, kadın ve erkek arasındaki bir kavga değil.” diyerek şiddetin aslında tüm toplumları, insanlığı yok ettiğine odaklanıyor. Şiddet, kime zarar verdiğine bakmaksızın hayatımızı darmadağın eden politik bir kaos. Dünyanın bambaşka bir ucundaki bu direniş, yanı başımızda yaşanırcasına tanıdık değil mi? Direniş de en az şiddet kadar coğrafya dinlemiyor neyse ki. 

Cesaretleriyle hak mücadelesine dair umut veren Latin Amerikalı kadın dayanışma ağı, ortak diyalog ile toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve gece hayatında kadınların karşılaştıkları zorluklar hakkında bir farkındalık yaratmakta oldukça kararlı. Hem de hiç taviz vermeden, erkek egemen sisteme teslim olmadan.

Yazı: Seray Soylu