Kuir Kıbrıs Derneği’nden 310 queer film önerisi

2007 yılından beri Kıbrıs’ın kuzeyinde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli her türlü ayrımcılıkla mücadele eden Kuir Kıbrıs Derneği, corona virüsü sebebiyle evlere çekildiğimiz şu günlerde meraklısına müzikalden dramaya 310 queer film önerisinden oluşan bir liste sunuyor. Tavsiyeler arasında Chantal Akerman’ın 1974 yapımı Je,Tu, Il, Elle adlı filminden 2001 yapımı Hedwig and the Angry Inch müzikal dramasına, Pedro Almodovar’ın Bad Education’ından Lisa Ades ve Lesli Klainberg imzalı 2006 yapımı Fabulous! The Story of Queer Cinema belgeseline geniş bir seçki sunuluyor.

Yazı – Röportaj: Işıl Saykan

Kuir Kıbrıs Derneği üyesi aynı zamanda derneğin AB desteğiyle yürüttüğü Renklerin Çeşitliliği Projesi’nin de koordinatörü olan Erman Dolmacı’yla konuştuk ve queer film listesini paylaşma fikrinin hikâyesini dinledik:

“Bu fikir uzun zamandır aklımızda vardı fakat corona salgını ile birlikte #evdekal çağrısına katkımız olsun diye düşündük. Günlerce evde kapalı kalmak, sosyalleşememek, özellikle açık olmadığınız birileriyle aynı evi paylaşmak zorunda kalmak vs. karantina süresince zor olabiliyor. Bizler de böyle bir listeyi paylaşarak hem lubunya kültürümüz çeşitlensin hem de karantinalı günlerde ne yapacağız sorusuna bir cevap verilsin diye bu listeyi artık paylaşmanın tam zamanı dedik.”  

Derlemenin Fidan Şenova’ya ait olduğunu belirten Erman, “Arşiv, Fidan’ın yıllarca emek harcayıp derlediği bir hazine bizim için. Uzun süredir bu arşivi web sitemizde paylaşmayı düşünüyorduk, corona bahanesi oldu” diye de ekliyor. Süreci farkındalıkla ve dayanışmayla geçirmenin önemli olduğuna değinen Erman, evde kaldığımız bu süreci değerlendirmesini istediğimizde de şu ifadeleri kullanıyor:

“Bu dönemde ev içi şiddetin artması, sağlık çalışanlarının krizi yönetirken kendilerini riske atması ve LGBTİ+’lar dahil olmak üzere, mülteciler, evsizler, işsizler veya işten çıkarılanların durumu beni üzüyor. Daha güzel bir dünya için birlikte dayanışmamızın elzem olduğunu düşünüyorum.” 

Şu an için listeyle sınırlı arşivin zamanla başka içeriklere dönüşme imkânlarına ilişkin sorumuza da şu yanıtı veriyor: 

“Evet, dönüşmesi mümkün. İzlediğimiz çoğu filmi aramızda saatlerce konuşup yakaladığımız detayları, hislerimizi ve düşüncelerimizi paylaşıyoruz sanırım bunları yaparken bir kamera ve mikrofonumuz olsa çeşitli mecralara içerik üretebiliriz.” 

“Maskülenlik ve lubunyalığın birlikte sorgulandığı bir film olarak ‘God’s Own Country’, çoğu lubunyanın ergenlikte lubunyalık ve aile kıskacında yaşadığı hisleri anlatması açısından ‘I Killed My Mother’, lubunyalık ve ırksal ayrımcılığı bir arada izlemek isteyenlere ‘Moonlight’ gibi tavsiyelerde de bulunan ekip, film listesini de genişletmeye açık olduğunu söylüyor ve [email protected] adresine film önerilerinizi bekliyor.