Laura Mvula’nın bireysel savaşlarla yoğrulan yeni albümü: “Pink Noise”

Son uzunçaları The Dreaming Room’u 2016’da yayımlayan İngiliz soul müzisyeni Laura Mvula’nın yeni albümü için yazı bekleyeceğiz.

Geçtiğimiz günlerde, 80’lerin yoğun synthesizer melodilerinde yüzen “Safe Passage” teklisi ile geri dönen müzisyen, dinleyeni içinde sıkışmış olduğu dünyadan daha güvende hissedeceğimiz bir alana taşıyarak bambaşka bir gerçekliğin mümkün olduğunu hatırlatmıştı. Arayı çok açmadan paylaştığı “Church Girl” isimli parçasıyla ısınma turlarını sürdüren Mvula, 2 Temmuz’da yayımlanacak üçüncü albümüne dair sinyaller vermeye devam ediyor. 

Pink Noise adını verdiği, Atlantic Records etiketli yeni albümünün uzun zamandır zihninde oluşturduğu ve yapmayı istediği şey olduğunu belirten Mvula’nın yeni şarkılarını yoğun duygu durumları içinde yazmış.

“Kimlikle mücadele etme durumu, kariyerini belirli bir çizgiye yerleştirmiş sanatçılar için kişisel bir geçiş dönemi güreşi gibi. Pink Noise’un yapım aşaması da en şiddetli duygusal savaşlardan biriydi benim için. Bekleyerek, daha çok bekleyerek, ölesiye mücadele ederek; bazen hiçlikten başkasını edinmeden üç yıl geçti ve nihayet, sesler istediğim düzlemde ortaya çıktı.”.

Soul/R&B temelli müzikal köklerinden biraz daha uzaklaşıp yeni deneyimlere yelken açan Mvula, albümünü kariyerindeki en “gerçek” işi olarak tanımlıyor ve üretim süreci esnasında dans etmenin, yaratıcı bir ifade biçimi olarak kendisi için büyük önem taşıdığını tekrar anımsadığını söylüyor.  

Yazı: Kerem Eyüboğlu