Liste: Beyaz perdenin 8 efsane koşucusu

Beyaz perdede kâh sevdiği adamın hayatını kurtarmak, kâh duyduğu “Koş, Forrest, koş!” komutuyla kendinden geçtiği için koşan karakterleri arasında gezinen listemize buyurun: Nike’ın yeni buluşu #NikeReact’ten aldığımız ilhamla, karşınızda “Sinemanın 8 Efsane Koşucusu”.

Kolaj: Sadi Güran

The Loneliness of the Long Distance Runner

The Loneliness of the Long Distance Runner (1962)
Tom Jones ve A Taste of Honey gibi unutulmaz filmlere imza atmış Tony Richardson’ın, savaş sonrası İngiltere’nin işçi sınıfına mensup bir ailesini merkeze aldığı bu başyapıtı, fırını soyduğu için ıslahevine gönderilen kahramanı Colin’in ilham verici hikayesini anlatıyor. Islahevinin zoruyla uzun mesafe koşusuna katılan Colin’in kendini ıspat hikayesine dönüşen bu etkileyici film, son olarak 45 Years’ta izlediğimiz usta aktör Tom Courtenay’nin yıldızını parlatmış ve kendisine bir de BAFTA ödülü kazandırmıştı.

Marathon Man

Marathon Man (1976)
Politik suç filmi denince akla gelen ilk isimlerden William Goldman’ın yazıp John Schlesinger’in yönettiği bu aksiyon macera efsanesi, yeni mezun bir tarih öğrencisi olan Babe’in (Dustin Hoffman) kendisini uluslararası bir komplonun ortasında bulmasıyla başlayan, heyecan verici olaylar silsilesini konu ediyor. İzleyicisini amansız bir maceraya ortak ederken, kahramanı Babe’i de oradan oraya delilerce koşturan bu başyapıtta, sinema tarihinin eşsiz oyuncularından Laurence Olivier de son perfomanslarından birini vermiş ve Oscar adaylığı ile Altın Küre ödülünün sahibi olmuştu.

Chariots of Fire

Chariots of Fire (1981)
1924 Olimpiyatları’nda biri Musevi, diğeri Hristiyan iki İngiliz atlet arasında geçen amansız mücadeleyi konu alan ve gerçek kahramanların hikayesini anlatan bu spor filmi, En İyi Film dahil 4 dalda Oscar ödülü kucaklamış, duygu yüklü bir klasik. Cannes Film Festivali’nde de Altın Palmiye için yarışan ve Ian Holm’e ödül getiren Hugh Hudson imzalı bu ilham verici film, atletlerin deniz kenarında koştukları efsane açılış sahnesiyle de sinema tarihinin unutulmazları arasında yerini almış bulunmakta.

Personal Best

Personal Best (1982)
Frantic, The Last Detail ve Mission Impossible gibi filmlerin senaristi ve Chinatown ile de senaryo Oscar’ı sahibi olan Robert Towne’nin yazıp yönettiği bu spor filmi, iki kadın atlet Chris ve rol modeli Tory ile koçları Terry arasındaki aşk ve iktidar üçgenini merkez alan bir spor filmi. Woody Allen’ın efsane filmi Manhattan ile yıldızı parlayan ve Oscar adayı olan Mariel Hemingway’in başrolünde yer aldığı film, sinema tarihinin nadir kadın atlet hikayelerinden birini karşımıza getiriyor.

Forrest Gump

Forrest Gump (1994)
Bu listenin olmazsa olmazı ve beyaz perdede koşan karakter dendiğinde akla gelen belki de ilk isim olan Forrest Gump, başından geçmeyen kalmamış, eski bir savaş gazisi, herkeslerden farklı ama “öteki” kavramına da bir o kadar uzak, özel bir karakter. Onun bu yürek ısıtan hikayesinin kilit noktası ise Forrest’ın küçük bir çocukken kendisine sarfedilen “Run Forrest, run!” komutuyla hiçbir engel tanımadan koşmaya başlamasında… Mendil ıslatan ve ruhlara dokunan bu Hollywood klasiği, Tom Hanks’in etkileyici performansıyla unutulmazlar arasında yer alan, En İyi Film dahil altı Oscar’lı bir başyapıt.

Run Lola Run

Run Lola Run (1998)
Alman sinemasının en yetenekli yönetmenlerinden Tom Tykwer’i dünyaca ünlü bir isme dönüştüren nefis aksiyon Lola Rennt, erkek arkadaşına 20 dakika içerisinde 100.000 Mark götürmek zorunda olan kahramanı Lola’nın zamanla yarışını nefes kesen bir tempoda anlatıyor. Lola’nın harcadığı 20 dakikayı üç farklı kader çizgisine göre, üç farklı kez karşımıza getiren bu efsane filmde, Lola (Franka Potente) bir saniye bile durmaksızın koşuyor, koşuyor ve koşuyor… Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarışan bu nefis film, Yabancı Dilde En İyi Film BAFTA’sına da aday olmuştu.

Run, Fatboy, Run

Run, Fatboy, Run (2007)
Friends’in Ross’u olarak tanıdığımız David Schwimmer’in yönetmen koltuğunda oturduğu ve başrollerini İngiliz komedyen Simon Pegg ile Thandie Newton’ın paylaştığı bu sevimli komedide, hamile sevgilisini düğün günü terkeden, bin pişman kahramanı Dennis’in, yıllar sonra onu geri kazanabilmek için kazanmaya kalktığı maraton koşusuna odaklanıyor. Aradan geçen zaman içerisinde vücuduna gayet hoyrat davranmış olan Dennis’in efsane koşu için çalışmaları hızlandırdığı film, seyir zevki yüksek bir komedi.

unbroken

Unbroken (2014)
Senaryosunu Coen Kardeşler’in yazdığı ve yönetmenliğini Angelina Jolie’nin üstlendiği bu epik dönem filmi, 2. Dünya Savaşı sırasında bir uçak kazası sonucunda Japon ordusunun bulunduğu bir bölgeye düşen ve kazadan sağ kurtulduktan sonra Japon askerleri tarafından savaş kampında hapis tutulan Olimpiyat koşucusu Louis Zamperini’nin gerçek hikayesini anlatıyor. Üç dalda Oscar adayı olan film, Zamperini’nin hayatta kalma mücadelesini enfes bir performansla gözler önüne seren Jack O’Connell’ın performasıyla göz dolduruyor.

DİĞERLERİ
Sinema tarihinin koşu denince akla gelen diğer unutulmaz filmleri arasında The Jericho Mile (1979), Running (1979), Running Brave (1983), On the Edge (1986), Prefontaine (1997), Without Limits (1998), Spirit of the Marathon (2007), Run For Your Life (2008), Saint Ralph (2014) ve The Maze Runner (2014) gibi koşan karakterlerin cirit attığı, kimisi gerçek kahramanları, kimisi bilgisayar oyunlarını merkez alan filmlerin de adını anmamak olmaz.