Mabel Matiz ile aşkın kollarında

2018’e tarihlenen son uzunçaları Maya’nın ardından, senenin başından bu yana yayımladığı teklilerle yeni bir albümün yolda olduğuna dair sinyaller veriyordu Mabel Matiz. “Sınırları kaldırınca tüm kuşlar uçar” mesajı verdiği “Hanfendi” ve “Arada sev ki güneş açsın” dediği “Kavşaklar”da güçlü anlatıcılığının ürünü olan vurucu sözlerle umuda çağırırken, müzikal tercihleri bakımından da birtakım sürprizler yapmıştı. Synth dokularına yoğunlaştığı iki şarkıdan sonra bu kez, erken dönem işlerini hatırlatan “Karakol” ile döndü müzisyen. 

Köklerini her zamanki gibi 90’lar ruhundan alan yeni parça, derin bir sızıyla baş başa bırakıyor. Öyle ki Mabel Matiz de “Karakol”u, “Göğsümden söküldü.” diye sunmuş sosyal medya paylaşımlarında. Dramatik bir obua melodisinin yaptığı açılışı takiben, bu topraklara ait ritimler ve ud eşliğiyle toplumca onaylanmayan bir aşkın kollarına atılıyoruz. Kavurucu keman solosu, gönlümüzün tellerini de titretiyor derken bir çağrıyla devam ediyoruz yola: “Bekledim durdum dalımda / Yasak elmandım, al vе dişle”. Sonrası, bir haykırışı andıran Mabel Matiz nağmeleri ve sessizlik.

Kapağından klibine müziğini hep incelikli görsel kurgularla destekleyen Mabel Matiz, “Karakol”un Cenan Çelik imzalı videosunda da gözlerimizi kamaştırmaya devam ediyor. Aşka ve cinselliğe dair türlü estetik imgeler kullanan; kostüm, mekân, renk ve dokularıyla büyüleyen bu kısa filmin sanat yönetmenliğini Anıl Can üstlenmiş. Şarkının duygusuna hızla teslim olmamızı sağlayan etkileyici sahnelerde Mabel Matiz’e, Serdar Bileke eşlik ediyor.

“Karakol”, yayımlandığından beri sosyal medyayı birbirine katıyor. Soruyoruz: Her karşılaşmalarında LGBTİ+’lara nefret saçanlar neden bu kadar korkuyorlar? Kimin kimi seveceğine karar verme cüretini, insanların varoluşunu reddetme hakkını kendilerinde nasıl buluyorlar? Bu klibi, “gerçekten” tüm önyargıları bir kenara koyup izleseler ne olurdu? Empati kurarak anlayıp, saygı duyarak kabul edip, hep birlikte sevgiyi büyütmek varken saldırmayı seçmek neden? Geride kalbi kırık kişiler bırakmak vicdanlarına sığıyor mu? Zorbalıktan vazgeçmenin, kötülükten arınmanın sırası ne zaman gelecek?

Yazı: İlayda Güler