Antidepresan kesmiyorsa: Mabel Matiz ve Mert Demir’e kulak verin

Geçtiğimiz sene ilk uzunçaları KİMİM LAN BEN?’i yayımlayan Mert Demir, çoğunlukla R&B, bedroom pop tınıları etrafında şekillendirdiği sonik paletine kökünü yakın coğrafyalardan almış sesler eklemeyi, müziğinde farklı karakterleri harmanlamayı seven biri. Öyle ki bunu yalnızca tek başına değil, başkalarıyla ortaklaşarak da yapmaya devam ediyor. Yaklaşık bir senedir dinlediğimiz düetler serisi Melike Şahin ile başlamıştı. Tolga Akdoğan ve Canavar Banavar’ın ardından zincirin yeni halkası: Mabel Matiz.

Mabel Matiz ise 2018’e tarihlenen son uzunçaları Maya’yı takiben, senenin başından bu yana yayımladığı teklilerle yeni bir albümün yolda olduğuna dair sinyaller veriyor. Synth katmanlarını dokuduğu “Hanfendi” ve “Kavşaklar”dan sonra sert bir manevrayla yakıcı bir aşkın kollarına, “Karakol”a atılmıştık. Acıdan sıyrılıp, bir nebze ferahladığımız “Fan” ın ardından onu bu kez Mert Demir ile birlikte çözülmeyen bir düğüme ses olurken buluyoruz.

Yılgın ama umudunu henüz tam anlamıyla kaybetmemiş birinin ağzından yazılan “Antidepresan”, açılışı yapan akışkan synth melodisiyle içeri davet ediyor. Tekdüze bir ritim ve lezzetli piyano akorlarıyla konuşan bas yürüyüşü eşliğinde acıklı bir aşk öyküsünü dinlemeye hazırlanıyoruz; Mert Demir anlatıyor: “Bitmesini istedim, uğraştım deli gibi. Hâlâ son bir sözüm var. Dinlersin beni di mi?”

Ateş yükseliyor, hikâyeyi Mabel Matiz devam ettiriyor. Sevdiğiniz birinin yokluğuna, uzaklığına dayanamamak, bunun sancısıyla kıvranıp durmak nasıldır bir düşünün. “Gitme burdan. Sen olmadan ben asla yaşayamam. Kesmiyor ne ilaç, ne antidepresan.” sözleriyle çaresizlik içinde bir yalvarışa dönüşüyor şarkı. Bu his müziğin gidişatını da etkiliyor tabii. Dümen bir miktar arabeske doğru kırılıyor; perde, dramatik bir yaylı melodisiyle kapanıyor.

Bestesi ve prodüksiyonu Mert Demir’e ait olan “Antidepresan”ın söz yazımında Mabel Matiz’in de parmağı var. Miks ve mastering kredisi Emre Malikler’e yazılıyor. İkiliye eski bir arabanın eşlik ettiği fiyakalı kapak fotoğrafı Mesut Adlin’in objektifinden. Harika styling ise Anıl Can ve Hakan Bahar imzası taşıyor.