Coppola’nın rüyası Megalopolis, çizgi romana uyarlanıyor

Yazı: Tuvana Adalı

Francis Ford Coppola’nın 1980’lerde senaryosu üstünde çalışmaya başladığı ve 2019’dan beri gündemde olan çekim planları, yıldızlar geçidi niteliğindeki oyuncu kadrosu ve son aylarda sette yaşanan dalgalanmalarıyla şimdiden çokça ilgi çeken rüya projesi Megalopolis, Image Comics tarafından bir çizgi romana dönüştürülüyor. WonderCon 2023’te duyurulduğu üzere proje, Image Comics çatısı altındaki Syzygy Publishing ortaklarından Chris Ryall ve çizer Jacob Phillips tarafından hazırlanıyor; 2024’te yayımlanması öngörülüyor.

Çizgi roman, Megalopolis üzerine doğrudan bir uyarlama değil; aynı evrende geçen orijinal bir hikâyeyi merkeze alacak. Francis Ford Coppola’yla film setinde vakit geçirip proje üzerinde çalışan Ryall, yönetmenin çocukken sevdiği çizgi romanlardan da bahsettiklerini ve Coppola’nın bu projenin kendine özgü bağımsız bir hikâye olması konusunda destekleyici bir tavır sergilediğini söylüyor. 

Coppola’nın Megalopolis’ine dair

Çekimlerinin nihayet mart ayında tamamlandığı bilinen Megalopolis’in vizyon tarihi henüz belli değil ancak neredeyse 40 yıl süren bir bekleyişin ardından son dönemeçte çok az daha sabretmek gerekecek gibi görünüyor. Söz konusu bu kadar uzun soluklu ve yönetmenin varını yoğunu ortaya koyduğu bir proje olunca, yapım süreci de elbette fırtınalı oldu. Geçtiğimiz aylarda Francis Ford Coppola’nın çekimleri yarılamışken yapım ekibinin tamamına yakın bir kısmını kovduğu ve zaten oldukça yüksek bütçesini daha da aştığı konuşulmuş; bir kişinin kovulduğuna şükrettiği ve o sette bulunmanın bir delilik olduğunu söylediği duyulmuştu. Bu noktada Coppola’nın geçmişinde yapım sürecini benzer bir kaosla geçirdiği Apocalypse Now ve film tarihinde yarattığı etkiyi hatırlamak heyecan verici olabilir.

Oyuncuları arasında Forest Whitaker, Adam Driver, Aubrey Plaza, Laurence Fishburne ve Nathalie Emmanuel‘in bulunduğu Megalopolis, günümüz ABD’sinde geçecek. Bir felaket sonrası New York’u yeniden tasarlayıp inşa etmek niyetindeki bir mimarı merkeze alacak filmin “Ben-Hur gibi destansı bir havası” olacağı söyleniyor. Roma İmparatorluğu’nu yıkmayı planlayan tertibiyle tanınan aristokrat Catiline ile Cicero arasındaki çekişme, bir aşk hikâyesi üzerinden ekonomik krizle boğuşan New York sokaklarına taşınacak. Bu şehre “New Rome (Yeni Roma)” adını verdiğini belirten Coppola, ütopik bir şehir hayali kuran bir mimarın karşısına daha geleneksel, yozlaşmış bir belediye başkanı konumlandırarak ekolojik bozulma, kötü kent planları ve eşitsizlik gibi konulara dikkat çekmeyi hedefliyor.