Cıvıl cıvıl Metronomy enerjisi İstanbul’u sarıyor
Şubat ayında yayımlanan son albümü Small World şerefine bir kez daha İstanbul’a buyur edecek electropop ekibi Metronomy, 20 Nisan’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde sahne üstü ayakta konserle aramızda olacak. Metronomy Forever (2019) albümünün turnesinin İstanbul konserine birkaç ay kala pandeminin azizliğiyle kendilerini canlı dinleme coşkusundan mahrum kalmıştık, hatırlarsanız.
Tatlı mı tatlı video kliplerinin tesellisiyle geçen iki yılın ardından Metronomy’nin yüksek enerjili, cıvıl cıvıl sahne şovunu deneyimlemek isteyenleri biletler ve detaylar için şöyle alabiliriz.
Metronomy toplamda beş ay sürecek turnesinden kısa belgeseller de yayımlıyor. Small World Tour, Poland 2022 (Part 1) ve Small World Tour, Poland 2022 (Part 2) videoları, konserde sizi neler beklediğine dair ipuçları taşıyor.
1999’dan bugüne Metronomy’nin kariyer durakları
1999’da Joseph Mount’un yatak odasında başlayan Metronomy, bu dönem yapılan kayıtların 2006 çıkışlı Pip Paine (Pay The £5000 You Owe) adlı albüme evrilmesiyle yankı uyandırmıştı. Bir DJ performansı olarak start alan Metronomy, ilerleyen yıllarda Mount’un klavyeci ve saksafoncu kuzeni Oscar Cash ve basçı arkadaşı Gabriel Stebbing’in aklını çelmesiyle bir grup hâlini alıyor. NME’nin 2008 Yılının En İyi Albümleri listesinde yer almış ikinci albümleri Nights Out’a ait teklilerin listelerde gösterdikleri başarıyı takiben albümün yayınlanmasıyla popülaritesi artan üçlü, sonraki üç yılı canlı performanslarını geliştirerek geçirirken, Mount bu esnada şarkı yazarlığına ve Metronomy ismiyle remiksler yapmaya devam etti. Parçalarını yeniden düzenlediği grup ve müizsyenler arasında Air, Gorillaz, Lady Gaga, Klaxons, Franz Ferdinand, Sébastien Tellier, Kate Nash, Lykke Li, Goldfrapp gibileri bulunmakta.
Sahne tozu yutarak geçen bu vakitten sonra gruptan ayrılmaya karar veren basçı Stebbing, yerini Olugbenga Adelekan’a bırakıyor ve onunla birlikte davulcu Anna Prior da Metronomy kadrosunda yerini buluyor. Grubun çehresini hepten değiştiren ve Metronomy sound’unun indie-dance estetiğinden fazlasıyla atmosferik, neredeyse sinematik bir kaliteye ulaştığı The English Riviera (2011) çıkıyor. Adı gibi püfür püfür olan albüme birkaç şarkı için son kez katkıda bulunmuş Stebbing’in bas aranjmanlarının yanı sıra Prior’ın dingin davul ritimleriyle eşlik ettiği, Adelekan’ın da daima etkili baslarıyla gruba eklenmesi, Oscar Cash’in synth melodileriyle tınlayan, Mount’un sözleri ve vokaliyle daha düşünceli ve sakin bir hâle bürünen The English Riviera, 2010’ların klasikleşmiş bağımsız albümlerinden biri.
2014’te gelen Love Letters ise grubun az çok 60’lar sound’undan etkilendiği, erken dönem glam ve psikedelik dokunuşlardan nasibini almış motown esintileri de taşıyan rengârenk albümü. Michel Gondry’nin klibini çektiği aynı adlı teklisi Zane Lowe tarafından “Yılın En İyi Kaydı” seçilen albüm, listelerde iyi performans göstermişti. Joe Mount’un Pip Paine’den uzun zaman sonra tekrar tek yaratıcı güç olduğu albüm Summer 08 (2016) ise 808lerin ön planda olduğu, disco etkili; müzisyenin funk ve groove anlayışının ne kadar özgün olduğunu hatırlatan nitelikte bir uzunçalar olmuştu. Tematik anlamda Summer 08’in devamı niteliğinde oluşan Metronomy Forever (2019), Mount’un İsveçli electropop devi Robyn’in pek sükse yapmış Honey (2018) albümüne hatırı sayılır katkılarından sonra Metronomy’nin iplerini yine eline aldığı, 17 parçalık melankolik ve duygusal bir yolculuktu.
Mount’un Metronomy Forever nezdinde keşfe çıktığı duygusal arazinin bir benzerinde kendimizi bulduğumuz son uzunçalar Small World ise belki de grubun bütün külliyatı içinden en topraklanmış olanı. Pandeminin etkisiyle herkese olduğu gibi ev hayatının çeşitli yönlerine farklı açılardan bakma imkânı bulan Mount’un hayatın gündelik zevkleri, nostalji ve değişen ilişki dinamikleri hakkında türettiği acı tatlı yorumları barındıran Small World çok daha sakin melodilere sahip pastoral bir albüm. Geçmişte gruba sadece canlı performanslarında eşlik eden gitarist ve klavyeci Michael Lovett’ın da kadrosuna resmî olarak katıldığını yakın zamanda öğrendiğimiz Metronomy, müzikal serüveninde yepyeni bir döneme adım atmış durumda.
Yazı: Zeynep Naz Günsal