Naber müzik gündemi?

Hazırlayan: Öykü Naz Gümüş

Haftanın müzik gündeminden havadisler, haberler ve gözümüze çarpanlar.


Yasiin Bey’den beş yıl sonra yeni EP

Yasiin Bey (eski adıyla Mos Def), beş yıllık sessizliğini yeni EP’si Money Christmas ile bozuyor. Heyecanla Spotify ya da YouTube linki arayanlar yönünü Bandcamp’e çevirebilir, çünkü Yasiin Bey artık anaakım dijital mecraları pek tercih etmiyor. 15 Aralık’ta Bandcamp sayfasından gerçekleştirdiği canlı performansıyla duyurduğu EP, sonraki iki gün boyunca (video eşlikçisi ile) ücretsiz olarak erişime açıldı. EP’nin ses kayıtları da çok yakında indirilebilir olacak. Aslında Yasiin Bey’in bu tercihi çok da yeni sayılmaz. 2022’de Talib Kweli ile iş birliği yaptığı Black Star’ın No Fear Of Time albümünü önce yalnızca Luminary adlı bir podcast platformunda yayımlamış, kısa süre önce de Bandcamp’e taşımıştı. 2019’daki son solo albümü Negus ise Brooklyn Müzesindeki özel bir enstalasyon aracılığıyla deneyimlendi. Yeni EP’nin kapağındaki “Osanta Bin Lyin” adlı görsel Anuar Khalifi imzasını taşıyor. 


Record for Disappearing Beings, Kore’nin tehlike altındaki bitki türlerine ses veriyor

Kore’nin yok olmaya yüz tutan bitki çeşitliliğine kulak veren, hatta onları birer nota gibi okuyarak yeniden anlamamızı sağlayan bir deneyim Record for Disappearing Beings. Seul’de yaşayan sanatçı Kohui, Hallasan Dağı’ndan Bijarim Ormanı’na uzanan yolculuğunda, nadir bitkileri kendi habitatlarında izleyip, onların büyüme ritimlerini, hayatta kalma stratejilerini ve doğayla kurdukları ince dengeyi kayıt altına almış. Artlab Digital Commissions serisinden doğan projede bu verilerden ilham alan üç ayrı parça var; her biri ender rastlanan bir bitki türünü, Kohui’nin “algoritmik partisyon” adını verdiği özgün bir kompozisyona dönüştürüyor. Ekolojistler ile ortaklaşarak hayata geçen Record for Disappearing Beings, doğanın ses arşivinde gezinmek gibi. Hyundai Artlab üzerinden deneyimlenebilir.


Nilipek. ile bir gece yürüyüşü: “Sırf Kırabilmek İçin”

Bir süredir Berlin’de yaşayan Nilipek., geçtiğimiz mayısta yayımladığı dördüncü uzunçaları Uydurduğumuz Oyunlarla, müzisyenin bir besteci olarak oyun alanını ne denli genişlettiğini gözler önüne seriyordu. Sene biterken, albümün en yüksek parçalarından “Sırf Kırabilmek İçin” yepyeni bir kliple karşımızda Nilipek. Berlin sokaklarından ağır ağır sızan klipteki minimal ama bir o kadar da huzursuz edici ayrıntılar, şarkıdaki gerilimi görselleştiriyor. Şehrin soğuk ve mesafeli alt tonlarıysa Nilipek.’in içe dönük his dünyasına usulca karışmış. Klip Tuğçe Kep’in yönetmenliğinde çekildi; kamera önünde ise müzisyene Öner Erkan ve Simge Günsan eşlik ediyor. Tek tık uzakta.


Köklü elektronik müziğin platformlarından XLR8R, yayın ve üyelik hizmetlerini durdurdu

Elektronik müzik kültürüne odaklanan Los Angeles merkezli bağımsız dijital mecra XLR8R, “pause” düğmesine basmak zorunda kalmış gibi görünüyor. Uzun yıllar boyunca reklam baskılarından uzak, içeriği doğrudan üye desteğiyle besleyen platform, geçtiğimiz günlerde abonelik modelini durdurduğunu ve yeni içerik akışına ara verdiğini duyurdu. Finansal dengelerin istedikleri kalitede içerik üretimine el vermediğini belirten ekip, “Müzik endüstrisi dinamik bir yapıya sahip ve sürekli olarak evriliyor, köklü değişimler geçiriyor. Bu noktada, durup beklemeye, sektörün nereye doğru gittiğini analiz etmeye ve XLR8R için sırada ne olduğunu belirlemeye ihtiyaç duyuyoruz” diyor. Yıllar boyu köşelerinde sayısız uzun soluklu okuma, belgesel, kısa film, 40 XLR8R+ EP’si, neredeyse 900 podcast ve müzik sahnesine ışık tutan tonlarca içeriğe sahip 31 yıllık devasa bir arşiv hâlâ XLR8R’ın web sitesinden erişilebilir.


Spotify’ın perde arkası sektör çalışanlarıyla yapılmış röportajlarla kitaplaşıyor

Streaming çağıyla birlikte müziğin dinamikleri, dinleyici ve müzisyen ilişkisinin kendisi de iyiden iyiye altüst olmuşken, Liz Pelly’nin Mood Machine adlı yeni kitabı, okuyucuyu bu görünmez kulislere davet ediyor. 288 sayfalık çalışma, Spotify’ın yükseliş öyküsünü ve müziğe kafa tutan büyüme stratejilerini mercek altına alıyor. Pelly, topladığı kapsamlı veriler ve keskin kültürel eleştirileriyle sektörü ters yüz ederken; 100’ü aşkın müzisyen, eski Spotify çalışanı ve sektörde farklı görevlerde yer almış ismin tanıklıklarıyla dev çalma listeleri, kişiselleştirilmiş öneriler, otomatik oynatma algoritmaları ve yeni tip “payola” entrikaları arasındaki labirentte yolumuzu bulmamızı sağlayacak gibi. Kitap, tüketicilerin ödediği para ve paylaştığı verinin arka planındaki döngüleri, müzisyenlerin çarkın hangi dişlisinde sıkıştığını sorguluyor. Pelly, tüm bu tablodan umutsuzluk yerine müziği tekrar değerli kılacak bir çeşit “karşı-kültür” üretmeye ve müziği yeniden değerli kılmanın yollarına da işaret ediyor. Mood Machine, Simon & Schuster etiketiyle 7 Ocak’ta yayımlanacak.