Ne bir Beyoğlu nostaljisi ne de güzellemesi

Mekanda Adalet Derneği çatısı altında yayımlanan beyond.istanbul dergisi her sayısıyla mekânda adalet gündemini belli temalar ekseninde, araştırmacı ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla derinleştiriyor. beyond.istanbul ilk kez 9. sayısında bir mekâna odaklandı: çok yakından tanındığı varsayılan, bazen yakın olmak için uzak durulan, kentin en önemli hafıza mekânlarından olagelmiş Beyoğlu. Peki kimin Beyoğlusu? Ya da Beyoğlu kimin?

Mekânda Adalet ve Beyoğlu sayısının içeriği Liana Kuyumcuyan’ın editörlüğünde, derneğin kurucusu Yaşar Adnan Adanalı ile birlikte üç bölümde kurgulanmış: Beyoğlu Hafızası, Beyoğlu’nun Dönüşümü ve Kent Mücadeleleri. Bu alanda güncel olarak çalışan kişilerin makaleleri, röportajları ve foto-dosyalarıyla Beyoğlu mekânındaki çeşitliliğin hafızası, dünü, bugünü ve yarını ekseninde, birtakım yüzleşme pratiklerine alan açarak işleniyor.

Beyoğlu külliyatına eklenen bir yeni yayından öte, Beyoğlu’na sahip çıkmak için verilen farklı kentsel mücadelelere eklemlenen bir eylem olarak kendini konumlandıran Mekânda Adalet ve Beyoğlu sayısı, çoğu pandemi öncesinde tamamlanan içeriklerle yol alıp fotoğraf sanatçılarının pandemi sürecine yaptığı belgelemelere uzanıyor. Bugüne kadar birçok kez mekânsal ve sosyal değişimden geçen ve her defasında yeniden doğan Beyoğlu’na dair güncel tartışmalara ve sahne olduğu kentsel toplumsal mücadelelere kulak veriyor. Sayı kapsamında Beyoğlu’nun kaybolan kültür mekânlarına dair bir harita da hazırlanmış.  

Fotoğraf: Damla Atak, Mekanda Adalet Derneği izniyle
Fotoğraf: Bekir Dindar, Mekanda Adalet Derneği izniyle
Fotoğraf: Elif Kahveci, Mekanda Adalet Derneği izniyle

Konu başlıklarına buradan göz gezdirebileceğiniz sayının içeriğinden bir araya getirdiğimiz alıntılar ve seçme fotoğraf işleriyle sizi baş başa bırakıyoruz. Mekânda Adalet ve Beyoğlu’na Pandora kitabevinden ulaşabilirsiniz.

“Beyoğlu’nun ara sokaklarına, hanlarına bazen gezinti için ancak çoğunlukla işçi olarak sızan çocuklar, bu mekânsal çerçevenin hafıza üretiminde yer almazlar.”
Gizem Kıygı, Dönüşen Beyoğlu’nda Çocukluk

“Beyoğlu’nun kültür damarlarına atılan kesikler, görüldüğü üzere, hem tarihsel hem de, kısıtlı bir sermaye — iktidar elitini aşacak ve belki de bir çoğumuzu dahil edecek kadar çok aktörlü. “Soylulaştırma”, “sınıf savaşı”, “kültürel çölleşme” olarak yaşanan mağduriyet hikâyelerinin arka planında, dün adeta bir “kültürel temizlik” olarak tecrübe edilen azınlıkların mülksüzleştirilmesi, yerlerinden edilmeleri, kültürlerinin silinmesi gerçeği de yer alıyor. Sürekli hale gelen toplumsal amnezi, her yıkım ile Beyoğlu’nu yeniden keşfetmemize sebep oluyor.”
Yaşar Adnan Adanalı, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu

Fotoğraf: Elif Kahveci, Mekanda Adalet Derneği izniyle
Fotoğraf: Elif Kahveci, Mekanda Adalet Derneği izniyle

“Tepeden inmeci mekân tahakkümüne rağmen farklı insanlarla yaşadıkça farklı yerlere gideceğimizi umuyorum. Mekânda adaletten anladığımız tam olarak bu işte.”
Mine Eder, Soylulaştırmanın Geleceği: Mine Eder ve Özlem Öz ile Söyleşi

“Bugün geldiğimiz Beyoğlu tasviri parça parça döşendi. Bir çok alandan verilen mücadelelerin bir anlamı olmadı gibi göründü çünkü bir şeyler yıkıldı, dönüştürüldü, tanınmaz hale geldi; bu mekânlar dönüşmüş olabilir, kaybetmişiz gibi görünebilir, ama bu mücadeleler sayesinde bizde de çok fazla şey değişti. Kendi adıma bütün bu sürecin öğrettiklerini çok değerli buluyorum ve hepsini bir şekilde belgeliyor olmak da bence çok önemli.”
Öncül Kırlangıç, Bir Mücadele Biçimi Olarak Arşiv Tutmak: Caner Doğançayır, Öncül Kırlangıç, Murat Tülek ve Eser Yağcı ile Söyleşi

“Emek Sineması mücadelesi sadece bir sinemanın geleceği için değil, Beyoğlu’nda süregiden dönüşüme dair büyük sermayenin önderlik ettiği bir dönüşüme, metalaşmaya karşı ses yükseltiyor, bu mücadelenin kent hakkı mücadelelerinden bağımsız olmadığını; Sulukule’yi yıkan, Ayvansaray’ı, Tarlabaşı’nı dönüştüren projelerden bağımsız olmadığını vurguluyordu.”
Enis Köstepen, On Yılın Ardından Emek Sineması Mücadelesi

Fotoğraf: Cevahir Akbaş, Mekanda Adalet Derneği izniyle
Fotoğraf: Damla Atak, Mekanda Adalet Derneği izniyle

“Sokakla iç içe geçen bu toplumsallıkta Beyoğlu’nun özel bir yeri var. Tarihsel olarak Beyoğlu, toplumun birçok kesiminden gelen insan için eğlence, kültürel yaşam ve farklı olabilme imkanlarına göreceli olarak daha fazla alan açan bir yer olageldi. Özellikle toplumda egemen olan etnik, sınıfsal, dini, cinsel ve cinsiyetçi normların dışında kalan hayatlar için Beyoğlu ve civarı hep özel bir anlam taşıdı. Bu bağlamda 2015 yılına kadar Beyoğlu, kuirler, translar, seks işçileri ve cis kadınlar için nispi sokak özgürlüğü demek idi.”
Aslı Zengin, Kırılgınlaşan Sokak: Cinsellik ve Cinsiyetlere Dair Bir Beyoğlu Hikâyesi

“Bu sayıda Beyoğlu’nda hafıza mekanları üzerinden dönen tartışmalara, “Beyoğlu’nu Beyoğlu yapan” mekansal özelliklere, içinden geçtiği tarihsel ve güncel dönüşümlere, burada verilen kentsel, toplumsal mücadelelere ve Beyoğlu üzerine yapılan çalışmalara yer vermek istedik. Çünkü burası tarih boyunca geçirdiği mimari, altyapısal, sosyal ve ekonomik tüm değişikliklere bir şekilde ayak uydurabilmiş, her defasında İstanbul’un en görünen yeri olarak, içinden politik veya sosyal bir yapılanmayla yeniden doğmuş merkezi. Kentsel ve toplumsal birçok mücadeleye ev sahipliği yaparken, yaşanan her hikaye sokaklarına kaydolmuş ve kentin en büyük hafıza mekanına dönüşmüş.

Farklı jenerasyonların farklı bir Beyoğlu hafızası, farklı bir Beyoğlu tahayyülü varken, yaşanan her değişikliği basılı bir mecrada toparlamak bir hayli zor. Bir analiz, belgeleme veya haritalama çalışması yaptığımız her bir içeriğin bir sonraki gün yeni bir eksiğinin olabileceği ihtimali, bu mekanın ne kadar hızlı değiştiğinin bir göstergesi. Bu anlamda Beyoğlu’nun nostaljisini yapmak ne kadar kolaysa, her gün yeniden şekillenen kişisel hikayeler ve hisler üzerine belgeleme yapmak bir o kadar zor. Ülkenin yaşadığı ekonomik krizlerin ve siyasi baskıların fiziksel olarak izlenebildiği bu mekan, kullanıcısının söz hakkı olmadan sürekli değişiyor. Üst elden getirilen projelerle parsel parsel dönüşen Beyoğlu, bir şekilde hala farklı kesimlerden insanlara hitap edecek bir nokta barındırıyor.”
Liana Kuyumcuyan, Konuk Editörden: Nostalji Yerine Bir Yüzleşme Denemesi

(İçeriğin girişindeki fotoğraf: Elif Kahveci, Mekanda Adalet Derneği izniyle)

Fotoğraf: Bekir Dindar, Mekanda Adalet Derneği izniyle
Fotoğraf: Bekir Dindar, Mekanda Adalet Derneği izniyle