Ne dinlesek: José González, Helak, St. Vincent, Kaan Tangöze ve dahası

Tazecik albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen Spotify listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

ALBÜM: José González – Local Valley
(Imperial Recordings)

Kökeninin dayandığı Arjantin’in iklimi ile büyüdüğü İsveç’in minimalizmini tepkimeye sokarak yüksek yoğunluklu bir huzur elde eden müzisyen, 6 yıllık aranın ardından ruhani gitarlar ve ipeksi vokallerle ördüğü yeni incisiyle geri döndü. Sakin neşesiyle 42 dakika boyunca aralıksız iyi hissettiren, zamanı yavaşlatan, bünyeleri rahat olmaya teşvik eden bir koleksiyon Local Valley. Üstelik González’in İngilizce ve İspanyolca sözlerini buluşturan ilk kaydı, kapağı da pek tatlı.

TEKLİ: Grouper – Ode to the Blue
(Kranky)

Geçtiğimiz 15 yılda yazılan kimi şarkılarını bir araya getirdiği Shade isimli koleksiyonunu 22 Ekim’de serbest bırakmayı bekleyen Grouper’dan yeni tadımlık. Gözeneklerimizi açıp içimize yoğun hisler nüfuz ettirmek konusundaki doğal yeteneğini bu kez bir bant hışırtısına eşlik eden akustik gitar ve fısıltı tonundaki vokaliyle partnerinin zihnine övgülerde bulunmak için kullanıyor. Bu puslu romantizme şimdilik yalnızca, bir mezarlıkta öpüşen çiftlerin görüntüleri ile, geçici yaşamlarımızın sevgi sayesinde güzelleşeceğine atıfta bulunan Dicky Bahto imzalı video üzerinden ulaşılabiliyor.

TEKLİ: Kaan Tangöze – Haşlayın Beni
(KuruKafa)

2015 tarihli ilk solo albümü Gölge Etme’de halk ozanlarına ses vermeye başlayan Kaan Tangöze’den yeni bir Aşık Mahzuni Şerif yorumu. Müzisyenin kendine has vokal üslubu ile sade gitar eşliğini birleştirerek kökünü bu coğrafyadan almış bazı ortak hislerimizi hatırlatan parçanın; gezgin bir müzisyen ve bir at topluluğu üzerinden pastoral bir estetikle, yalnızlık ve özgürlüğü vurgulayan klibi için böyle buyurun.

TEKLİ: Efterklang – Hold Me Close When You Can
(City Slang)

Yeni Efterklang albümü için beklenti artırma turları sürüyor. 3. tekli “Hold Me Close When You Can”, geçtiğimiz mayıs ayında birkaç günlüğüne grubun Developed platformunda erişime açılmış. Dinleyicilerinden bu şarkının canlandırdığı hislere görsellerle yanıt vermesini istemiş Danimarkalı ekip. Nihayetinde de ortaya 49 ülkeden 800 Efterklang fanından toplanmış görsellerle oluşan harika bir klip çıkmış.

EP: Debonair Detsuki – Debonair
(Bağımsız)

Debonair, 2015 yılından beri Türkiye’de alternatif drag yapan bir ikon; fantastik ve out of this world looklarının yanında aynı zamanda bir parfümör ve kimyager. Synthpop’un karanlık parçalarının ve disco’nun parlak retro tarafının buluştuğu 3 şarkılık yeni EP’sini geçtiğimiz günlerde yayımladı. Favorilerimizden “Take Me Back to Disco” ile bir anda parlak ışıklar altında buluyoruz kendimizi. Ayrıca yer yer dinleyiciyi 90’ların Ay Savaşçısı serisine de götürmüyor değil. Sadece 4 dakikalığına Usagi Tsukino olalım ve ışık saçan kürenin altında parlayalım!

ALBÜM: St. Vincent – The Nowhere Inn
(Loma Vista Recordings)

Anne Clark’ın, “Oyunculuğa ilk adımımı atmak için inanılmaz derecede sıcak ve misafirperver bir yoldu çünkü en iyi arkadaşımla birlikte yazdığım ve kendimin versiyonlarını oynadığım bir senaryoydu” diye yorumladığı sahte belgeselinin soundtrack albümü. Barındırdığı bir tutam gerginlikle, alışageldiğimiz St. Vincent soundunda şarkıların açılış yaptığı kayıt ilerledikçe, sözler yerini yer yer deneysel, çoğunlukla daha yumuşak ve atmosferik enstrümantal parçalara bırakıyor. Filmle aynı ismi taşıyan şarkının klibine gitmek için ise bir tık yeterli.

TEKLİ: Kalben – Bilmiyor İçim
(Hoş Bir Seda)

Aile ve toplum kaynaklı travmalarıyla yaşadığı uzlaşmalarını içtenlikle paylaşarak birçok insana ilham veren Kalben’in içsel yüzleşmelerine bir yenisini eklediği teklisi. Yalnızlığı kurcalarken kurduğu anlatıdan çalımına, düzenlemesinden görsel ifadelerine kadar incelikle işlendiğini hissettiren parçanın, balet Erhan Güzel’in etkileyici performansına şahit olacağınız, yönetmen Dilan Bozyel’in, “Kimseyi hissedemeyip tüm dünyayı hissedebilmenin doğayla tasviri” sözleriyle anlattığı klibi için buraya.

TEKLİ: Oneothrix Point Never & Elizabeth Fraser – Tales From The Trash Stratum
(Warp Records)

Daniel Lopatin namıdiğer Oneothrix Point Never, son albümü Magic Oneohtrix Point Never’ın yakında Blu-Ray olarak yayımlanacak versiyonu için kaydedilen 4 bonus parçadan birini paylaştı. Sonik çeşitliliği bol orijinaline Cocteau Twins’in Elizabeth Fraser’ının narin vokalinin de eklenmesiyle lezzeti artan kayıt, sesleri deneyimlemek için hazırlanmış bir oyun alanı âdeta, videosu da burada.

ALBÜM: Nala Sinephro – Space 1.8
(Warp Records)

İngiltere çıkışlı müzisyen/besteci Nala Sinephro’nun, uzay boşluğunda bir yerlerde inşa ettiği 8 gezegenlik kişisel galaksisine yolculuk. Oldukça akışkan, güçlü spiritüel yönüyle nefes aldıran, birçok keşfe olanak tanıyarak heyecanlandıran, ışıl ışıl bir kayıt. Hayata dair kimi kotalarınız dolduğunda kapanışı yapan “Space 8” ile bahsi geçen galaksinin en uzak köşesine ışınlanıp yüklerinizi bir bir alarak yaralarınızı iyileştiren seslerle sarmalandığınız bir arınma ritüelinin parçası olabilirsiniz.

TEKLİ: Kit Sebastian – Elegy For Love
(Mr. Bongo Records)

Kit Martin ve Merve Erdem’den oluşan grubun 2. stüdyo albümü Melodi’nin yaklaşmakta olduğunu hatırlatan yeni tekli. “Dışlanmış bir soul başyapıtı” olarak tanımlıyor plak şirketi şarkıyı. Grubun geniş ilham kaynaklarıyla ne denli çeşitli dışavurumlar yapabildiğinin kanıtı niteliğinde.

TEKLİ: Vox In Rama – Possession
(Tamar Records)

Jakuzi solisti Kutay Soyocak, dümeni farklı bir yöne çevirdiği Vox In Rama projesiyle black metal tutkusunu hayata geçiriyor. Yeni şarkı “Possession”ın prodüktörlüğünü üstlenen Erhan Kabakçı, gitar ve basları da çalmış. Davullarda ise Birkan Başören var. Soyocak’ın ses tellerinin zangırdadığını hissettiren “Possession” çığlıkları, 90’ların atmosferik black metal ile thrash geleneklerine selam duran bir düzlemde yankılanıyor.

ALBÜM: Lil Nas X – MONTERO
(Columbia)

Son zamanlarda özellikle, göndermelerle dolu ilginç klipleriyle gündeme gelen Lil Nas X’in rap soslu pop’undan çıkma şarkılarını buluşturduğu ilk albümü. Müzik sektöründe karşılaşılan ırkçılık ve homofobiyi yok etmek için gereken sözleri söyleyerek oyunun kurallarını değiştirmeyi amaçlayan 22 yaşındaki müzisyenin takdire şayan azminin çıktısı olan MONTERO’da Jack Harlow, Doja Cat, Elton John gibileriyle iş birlikleri dışında etnik tınılara, lirik bir keman solosuna ya da rock sularına kulaç atan kimi sürprizler de bulunmakta.

TEKLİ: Min Taka – AYIP!
(Bağımsız)

“Artık tabuları yıkma zamanı geldi. Bu şarkı benim meydan okumam!” diyor 2021’in yeni seslerinden Min Taka, 3. teklisi “AYIP!” için. Dayatılan ayrıştırıcı düşünceleri dans ederek parçalamak niyetinde kendisi. Prodüktörlüğünü Arsan Salaryfar’ın üstlendiği parçanın Ece Tagıl’ın ellerinden çıkan klibi için hemen buraya.

TEKLİ: Placebo – Beautiful James
(Rise Records)

Uzun süren sessizliğini bozan Placebo, Rise Records aracılığıyla bir tekli yayımladı. İyi haber şu: Brian Molko’nun karakteristik vokali, akılda kalıcı bir melodi ve yumuşak synth dokunuşlarıyla Placebo bildiğimiz gibi heyecan verici ve tutkulu. Grubun 2016’da yayımlanan EP’si Life’s What You Make It’ten sonra paylaştığı ilk yeni materyal olan bu tekli, içinizde bir şeyleri sakinleştiren cesur bir ifade.

ALBÜM: Helak – Gnosis
(Opus Lazuli Records)

Post / sludge metal adına nitelikli işler ortaya koyan İstanbullu üçlü Helak, 2. albüm Heritor’un üzerimizdeki etkileri henüz silinmeden çarpıcı bir yeni albümle çıkageldi. Gnosis’te bas gitarda ekibe Cenk Turanlı eşlik etmiş. 4 uzun soluklu parça, kendi başlarına hikâyeler anlattıkları gibi bir bütünün parçalarını da oluşturuyor. Nekropsi’den Cem Ömeroğlu, Onur Başkurt ve Yazgülü Gürer’in de albümün kayıtlarında parmağı var.

TEKLİ: Nick Cave & The Bad Seeds – Earthlings
(Ghosteen Ltd)

Nick Cave ve grubu The Bad Seeds, B-Sides & Rarities Part II isimli bir toplamayla kimi gizli saklı kayıtlarını gün yüzüne çıkarıyor. 27 şarkılık koleksiyonun yayın tarihi 22 Ekim. Albümde yer alacak 19 hiç yayımlanmamış şarkıdan biri olan “Earthlings”, son albüm Ghosteen’in kayıt sürecinde ortaya çıkmış, grubun büyük kısmının da o dönemki kayıtlar arasında favorisiymiş.

TEKLİ: Body/Dilloway/Head – Goin’ Down
(Three Lobed Recordings)

Kim Gordon ve Bill Nace ikilisinin güç birliği Body/Head, eski Wolf Eyes üyesi Aaron Dilloway ile ortaklaşa yeni bir albüm duyurdu. Body/Dilloway/Head adını taşıyan albüm Three Lobed Recordings etiketiyle 19 Kasım’da yayımlanacak. İlk tekli “Goin’ Down”da üçlü gerçeküstü seslerin peşinde.

ALBÜM: Jordan Rakei – What We Call Life
(Ninja Tune)

Londra sahnesinden Jordan Rakei’ın, terapi seanslarının ardından zihninde dolaşan düşünceleri müziğe dönüştürdüğü leziz albümü. R&B/soul dokularını dinlemeyi sevenleri kolaylıkla mutlu edecek kayıt, müzisyenin deyimiyle kendisinin en mahrem işi. Zaman zaman aşırıya kaçabilen vibratolu vokallerle birlikte enstrüman katmanlarının da daha dengeli duyulduğu, yaratıcı düzenlemeleriyle dikkat çeken, biraz karanlık ve çokça cana yakın bir ruha sahip.

EP: Pa Salieu – Afrikan Rebel
(Warner Music)

İngiltere rap sahnesinin heyecan uyandıran karakterlerinden Pa Salieu’nün ilhamını Afrika’nın kültürel mirasından alan; Tay Iwar, Zlatan ve Obongjayar iş birlikli, 3 şarkılık kısaçaları. Yaylılarla kurulan epik açılışın ardından enerjisi giderek yükselen kayıt, adalet için sabırla direnen Siyah topluluğuna bir saygı duruşu niteliğinde.

ALBÜM: RP Boo – Established!
(Planet Mu)

Chicago çıkışlı footwork prodüktörü RP Boo’nun Planet Mu için kaydettiği 4. albüm. Established!, ABD’nin Siyah müzik geleneklerinden ilhamla yaratılmı; Siyah onurunu, Siyah yaratıcılığını kutlama niyetinde bir albüm. Bunu da ustalıkla yapıyor. Albüme eklenen son parçalardan biri olan “Beauty Speak Of Sounds”, RP Boo’nun ustalık işlerinden biri gibi parlıyor.

TEKLİ: Ed Nash – These Blues
(Bangers & Nash)

Londralı indie rock grubu Bombay Bicycle Club’ın basçısı Ed Nash’in yeni teklisi. Nash, son zamanlarda pek çok insanın blues söylediğini fark ettiğine dikkat çekiyor. Bu anlamda “These Blues”, müzisyenin “katartik” şarkı yazma yöntemine yaklaşımını gözler önüne sermekte.