Ne dinlesek: Prince, Billy Nomates, A Certain Ratio, Salih Topuz ve dahası

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden Bant Mag. radarına takılanlar… Güncellenen Spotify listemiz hemen aşağıda!

TEKLİ: A Certain Ratio – Yo Yo Gi
(Mute)

1979’dan bu yana orijinalliğini koruyan İngiliz post-punk grubu A Certain Ratio, on yılı aşkın bir süre sonra yepyeni bir albümle aramıza dönüyor. Solist Jez Kerr, bu albümden “bugüne kadar yaptığımız her şeyin doruk noktası” diye söz ediyor. “Yo Yo Gi”nin içinden çıkmak istemediğimiz groove’u, yeni albüm için beklentileri iyice yukarı çekti.

ALBÜM: Washed Out – Purple Noon 
(Sub Pop Records)

Aşk ve kalp kırıklıkları hakkında melankoliye düşerken süzülmek isteyenler için yarım saati aşkın bir soyutlanma vaat eden yeni Washed Out albümü. Eski fotoğraflara bakarken ne kadar değiştiğinizi fark ettiğiniz o küçük aydınlanma anlarındaki hisler dalga dalga kulaklarda tınlarken, güneşin bulanık sularda yarattığı parıltıları izliyormuş hissi yaratıyor. Ernest Green, verdiği röportajlarda albüm için ilhamını Akdeniz kıyılarındaki gezintilerinden aldığını anlatıyor.

TEKLİ: beabadoobee – Sorry
(Dirty Hit)

90’lar alternatif rock’ının büyüsünü hatırlatan beabadoobee’nin yeni teklisi, sanatçının bir dostluk ilişkisindeki hatalarıyla yüzleşmesi hakkında. “Sorry”yle birlikte, beabadoobe’nin ilk uzunçaları Fake It Flowers’a dair detaylar da gün yüzüne çıktı. 16 Ekim’de yayımlanacak albüm 12 şarkıdan oluşuyor.

ALBÜM: Salih Topuz – Aşığı Kurt Yemez
(Memoire Affective)

Arketip mahlasıyla yaptığı yayınları ve sayısız iş birliğiyle yerli elektronik müzik sahnesinin üretken figürlerinden biri olan Salih Topuz, kendi ismiyle paylaştığı ilk albümünde farklı estetikler arasında gezinerek düşsel bir âlemden sesleniyor. Makinelerin de ruhu olduğunu ispatlayan, bir saatlik astral yolculuk biletiniz Memoire Affective etiketiyle yayımlandı.

EP: Jaga Jazzist – Pyramid
(Brainfeeder)

Norveçli ekibin özdeşleştiği Ninja Tune kataloğundan ayrılıp FlyLo’nun Brainfeeder’ına geçişini temsil eden dört şarkılık EP’si. İlgi çekici kompozisyon fikirleri, akıcılık ve çok sesli uyum; her zaman olduğu gibi yeni Jaga şarkılarının temel hattını oluşturuyor. 

ALBÜM: Billy Nomates – Billy Nomates
(Invada)

Pek sevdiğimiz plak şirketi Invada Records’ın son keşfi. Tor Maries’in müzikal alter egosu Billy Nomates, toplumsal baskılara değindiği şarkılarında “hayır” demenin gücünü ya da tembelliğin yıkıcılığını dillendiriyor. Epeydir beklediğimiz bu “ilk albüm”, daha fazlası için iştah kabartıyor.

TEKLİ: Ólafur Arnalds & JFDR – Back To The Sky
(Universal Music)

Atmosferik müzikleriyle nordik dünyalara doğru bir portal açan Ólafur Arnalds ve Jófríður Ákadóttir’in solo projesi JFDR ile iş birliği. İçinde bulunduğumuz zaman, birçok sanatçıyı kendi içine döndürdüğü gibi Arnalds’ı da kişisel bir yolculuğa çıkarmış. “Back to the Sky” ile müzisyenin kendi gökyüzüne doğru seyahat eden bulutlarla tanışıyor, geride bıraktıklarımızla içimizde açılan boşluğu yıldızlarla dolduruyoruz.

ALBÜM: Suzanne Ciani – Music for Denali
(Finders Keepers Records)

Deneysel elektronik müziğin öncülerinden Suzanne Ciani’nin 1973’ten seslenen kayıtları, aslında Alaska’daki en yüksek dağın zirvesinden kayacak ilk kayakçılar hakkında bir belgesel için Buchla synthesizer ve piyano kullanılarak bestelenmiş. Bu değerli derleme, Ciani’nin filmler için ses ve müzik üretmeye henüz başladığı yıllara ait.

TEKLİ: Prince – Cosmic Day
(NPG Records)

Prince’in 1987 çıkışlı Sign O’The Times albümünün, 25 Eylül’de yayımlanacak genişletilmiş versiyonundan dinlemeye açılan tekli, diğer Prince parçalarında izlerine rastlamış olsak bile daha önce tamamını dinlemediğimiz yepyeni bir şarkı. “Cosmic Day”, pencereden dışarı bakarken kozmik bir rüyaya dalmak hakkında. 

EP: Ozoyo – Ooo
(Threefinger Records)

Leftfield ve trip hop etkileşimli prodüksiyonlarıyla tanıdığımız İstanbullu müzisyen Ozoyo’nun üç kısa şarkıdan oluşan yeni güzelliği. Vokal sample’ları, gitar pedallarıyla işlenmiş synthesizer katmanları ve karakteristik beatlerle hayat bulan EP, ilhamını galaksinin derinliklerine şarkılarını söyleyip gezegenler oluşturan hayalî bir yaratıktan alıyor. Low End Theory sahnesine meraklı olanların kaçırmaması gereken bir çalışma.

ALBÜM: Glass Animals – Dreamland 
(Wolf Tone Records)

İngiltereli elektronik pop dörtlüsünün üçüncü albümü, dramatik synthesizer dokunuşlarının ardında tamamıyla otobiyografik bir kayıt. 2018’deki turneleri esnasında grubun davulcusu Joe Seaward’ın geçirdiği kazanın ardından arkadaşlarını kaybetmekle yüz yüze gelen grup üyeleri, yaşadıkları travmayı halüsinojenik tınılarla dışavuruyor. Sevmekten, güvenden ve kişisel bağlardan söz ederken yumuşak dans geçişleriyle ruhlara dokunmayı ihmal etmiyor.

TEKLİ: Flatbush Zombies – Afterlife
(Glorious Dead)

Meechy Darko, Zombie Juice ve Erick Arc Elliott’tan oluşan Flatbush Zombies’in James Blake prodüktörlüğündeki yeni parçası, hip hop severleri karanlık bir atmosfer ve ışıldayan piyano tınılarıyla karşılıyor. “Afterlife”ın grup üyelerini X-Ray perdesi ardından izlediğimiz video klibi, Arnaud  Bresson tarafından tasarlanmış.

ALBÜM: Idris Ackamoor & The Pyramids – Shaman!
(Strut Records)

Caz kolektifi The Pyramids’in ilham verici lideri Ackamoor, yeni albümlerinin herkesin ruhunun ve zihninin derinliklerinde yüzleştiği bazı konulara dokunmasını istemiş. Shaman!; aşk ve kayıp, ölümden sonra hayat ve aile hakkında kişisel bir dışavurumu temsil ediyor.

TEKLİ: Kali Uchis & Rico Nasty – Aquí Yo Mando
(Universal Music)

Geçtiğimiz aylarda To Feel Alive isimli kısaçalarını paylaşan Kali Uchis’in, hareketli rap parçalarıyla tanınan Rico Nasty ile iş birliği. Dans listelerine hızlıca giriş yapacak bu parça, çoğunlukla İspanyolca sözlerden oluşuyor.

TEKLİ: The Staves – Nazareth 
(Nonesuch Records)

İngiltereli Emily, Jessica ve Camilla kardeşlerin projesi The Staves’in uzun bir aradan sonra paylaştıkları parça, dingin indie folk tınılarıyla şekilleniyor. Parçayı iki yıl önce kaydeden üçlü, aslında “Nazareth”in güvende hissetmek için söylenen kutsal bir İrlanda duası ruhu içinde olmasını planlamış ancak sözler zaman içinde daha kişisel ve içe dönük bir hâl almış.

ALBÜM: Berke Can Özcan – Mountains are Mountains
(Bohemian Drips)

10 şarkılık albüm, baştan sona atmosferik bir akışa sahip. Berke Can Özcan’ın önceki projelerinde olduğu gibi ritmin başrolü üstlendiği parçalardan ziyade ruh hâlleri ve dinleyeni avucunun içine alan döngüler ön plana çıkıyor. 

TEKLİ: Black Pumas – Confines
(ATO Records)

“Confines”, sıcaktan bunaldığınız bir akşamüstünde, ahşap duvarlarla kaplı bir barda bira içmeye çağırıyor resmen. Hayatınıza dair sahneler birbirinin içine geçmeye devam ederken, “ne kadar hızlı gittiğinizin önemi yok”. Çünkü “hepimiz parlıyor, sonra da yanıyoruz. Tıpkı gecedeki yıldızlar gibi.”

TEKLİ: Deradoorian – Mask of Yesterday
(ANTI)

“Mask of Yesterday”, hafızanın yanıltıcılığı hakkında buğulu ve akan suyun ardında kaybolmuş bir rüya. Yeni Deradoorian albümünün tamamı dinlemeye açılana dek, anıların sudaki izlerini takip etmek isteyenler sık sık bu rüyayı ziyaret edebilir.

TEKLİ: Bon Iver – AUATC
(Jagjaguwar)

Sanatçıların toplumsal şiddete ve ayrımcılığa karşı bir araya getirme gücünün farkında olan müzisyenler bugünlerde kolektif biçimde hareket edebilmek için ortak çağrılarda bulunuyor. Yeni Bon Iver parçası da pastadan en büyük dilimi almakta sakınca görmeyenlere, kapitalizme ve yarattığı berbat atmosfere dikkat çekmek istiyor.

TEKLİ: TOBACCO & Trent Reznor – Babysitter
(Ghostly International)

Nine Inch Nails’in esas kişisi, son yıllarda film müziklerinin aranan bestecisi Trent Reznor, TOBACCO’nun kirli ve çarpıcı ses âleminde kendine harika bir yer bulmuş. Thomas Fec’in alıştığımız vocoder’a bandırılmış vokal melodileriyle Reznor’un şarkı söyleyişinin iç içe geçtiği “Babysitter”, dinlemesi kolay bir şarkı değil ama iki dakikada beyninizi bir çorbaya çevirmekle kalmayıp ağzınızda güzel tatlar da bırakıyor.

Yazı: Asena Büyük, Cem Kayıran