Okyanusta illegal şarap fermantasyonu ve dünyanın farklı noktalarından bazı haberler

Yazı: Tuvana Adalı - Fotoğraf: Myung J. Chun

California merkezli şarap şirketi Ocean Fathoms, okyanusun dibinde bir yıl boyunca izinsiz olarak fermente ettiği şarap şişelerinin 2 binden fazlasını şehir yönetimine teslim etti. Ceza indirimi için Santa Barbara bölge savcılığı ile aralarında yapılan anlaşmaya göre şişeler imha edildi. Ocean Fathoms’un üç kurucusundan ikisi, Emmanuele Azzaretto ve Todd Hahn, ruhsatsız alkol satışı yapmak ve ABD sularına izinsiz madde boşaltmak gibi suçlamaları kabul ediyor. 

Şişeleri okyanusa bırakma işlemini 2017’den beri sürdüren Ocean Fathoms web sitesinde okyanusu, şarapların yıllanması için mükemmel atmosfer olarak tanımlıyor; uygun koşulları şöyle özetliyor: “İdeal ısı derecesi, oksijen olmaması, UV ışınları kirliliğinin olmaması, sessizlik ve okyanus akıntılarının şişenin içindeki şarabı yavaşça döndürmesi.” Epey romantikleştirilmiş bu anlatı, gerçeğe bakıldığında şişesi 500 dolara satılan ve her bir aşamasının yasa dışı yürütüldüğü apaçık ortada olan bir girişimin basit pazarlama stratejisi gibi tınlıyor.  

Resmî kurumlar, insanların bu şarapları tüketmesini dahi sakıncalı buluyor zira okyanusta fermente edilmiş olması kontaminasyon riski taşıyor. Buna ek olarak etiketlenme kısmında da herhangi bir ruhsatlandırılmadan geçmemiş. İşletme ruhsatı ve müşterilerden vergi almış olmalarına rağmen California eyaletine ödemeleri gereken satış vergileri de eksik. Ocean Fathoms’ın yasaya aykırı şekilde hareket etmesi artık mümkün olmasa da Hahn, devam etmek konusunda hala ümitli olduğunu paylaşarak, “Satışlar hiç bundan daha yüksek olmamıştı.” demiş.  

Birleşik Krallık’ta yılın ağacı seçiliyor

Ağaçlıkları ve risk altındaki doğal yaşamı koruma kuruluşu Woodland Trust tarafından düzenlenen yıllık ödül, bu sene kentsel alanlardaki ağaçlara odaklanıyor. Kuruluşun liderlerinden Naomi Tilley, şehirlerdeki ağaçların; doğanın, insanların ve gezegenin sağlığı için kritik önem taşıdığını vurgularken, kutlanmaya ve korunmaya değer olduklarını söylüyor. Ödülün amaçlarından biri de doğal yaşamı koruma adına gösterilen çabanın  altını çizmek.  

Uzmanlar 12 ağaçlık bir kısa liste çıkarmış, 13 numara ise halk oylamasıyla seçilmiş. 19 Ekim’de açıklanacak sonuçlardan önce gözde aday için buradan oy kullanılabiliyor. Adaylar arasında etkileyici dayanıklılık hikâyeleri öne çıkıyor. Listede; Exeter’da 1942’de Alman askerlerinin bombardımanından sağ çıkan bir çalı meşesi, Surrey bölgesinde 800 yaşına basan, 2007’de yapılan bir kundaklama saldırısını sapasağlam atlatan başka bir meşe ve Sheffield’da hastalık sonrası ayakta kalabilmiş yaklaşık bin karaağaçtan bir tanesi olup yıkılma tehlikesine karşın kesilme kararı verilen ancak nesli tükenmekte olan bir kelebeğe ev sahipliği yaptığı fark edilince kurtulan bir ağaca rastlamak mümkün. 

Elon Musk’ın X evreninde yan yana düşen Nazizm ve reklam postları 

Elon Musk liderliğindeki X (eski adıyla Twitter), özensiz yönetimiyle giderek daha tehlikeli bir platforma dönüşüyor. Reklam gelirlerinin neredeyse yüzde 50’ye varan bir düşüş yaşadığı, geçen ay bizzat Musk tarafından açıklanmıştı. Güncel facia ise platforma reklam veren kurum ve markaların faşist ve Nazizm destekçisi tweetlerle yan yana düşüyor, dolayısıyla aynı anda görüntüleniyor olması. Adobe, New York University Langone Hospital ve Gilead Sciences buna maruz kalanlardan bazıları. NCTA Internet & Television Association ve Gilead Sciences, durumu yayımlanan raporda fark ettikten sonra acilen X’e reklam bütçesi ayırmayı bırakacaklarını açıkladı doğal olarak.

X CEO’su Linda Yaccarino ise raporun ortaya çıkmasından yakın bir zaman önce reklamcıların markalarını koruyacaklarına dair bir açıklamada bulunmuştu. Ardından birçok reklamcının X’e geri dönmekte olduğunu ve hesapları banlamadan belirli içeriklerin yayılmasını kontrol altına almak için çalıştıklarını da eklemiştı. Bu açıklamaların doğruluğu ve herhangi bir güven onarımı sağlayıp sağlamayacağı konusu epey şüphe uyandırıyor elbette. 

Sağlayan: Ian Harvey
Dünyanın en küçük dağında 35 yıl sonra yeniden düzenlenen yarış   

Avustralya’nın küçük bir kasabası olan Wycheproof’a adını veren dağ, 40 metre yüksekliğiyle dünyada resmî olarak kayıtlara geçen en küçük dağ olarak anılıyor. Bölgenin sakinleri 1977’den 1988’e kadar King of the Mountains (Dağların Kralı) adıyla efsaneleşen bir yarışma düzenlemiş. Erkek yarışmacıların 63.5 kg, kadın yarışmacıların da 20 kg ağırlığında buğday çuvallarını zirveye kadar taşıması gereken yarışmaya çocuklar da ağırlık taşımadan katılabiliyormuş. Etkinlik, katılımcılarına konserler, oyun stantları içeren ve bolca alkol tüketilen çılgın bir hafta sonu deneyimi sunuyormuş. Yıllar içinde giderek popülerleşen yarışmayı izlemeye gelen kişi sayısı 8 bini bulunca, kutlamalar ve alkol miktarının kontrolden çıkmasıyla hikâye sonlandırılmış.

King of the Mountains bu yıl 30 Eylül’de, 35 sene sonra yeniden düzenlenecek. Organizasyonu üstlenen Rory White, “Kasabaların giderek daha da küçülmesi sonucunda insanları buraya yeniden getirecek bir şeyler yapmak istedik.” diyor; canlı müzik, çocuklar için aktiviteler, piknik ve futbol maçı gösterimi gibi eğlencelerle geleneği canlandırmayı umuyor. Eski yarışları gösteren nostaljik haber kaydı buradan izlenebilir.