Karşılığını kıyafette bulan bir ifade şekli: one square meter
Geçtiğimiz sene yola çıkan ya da yeni takibe aldığımız; kimi bireysel kimi ise ekip hâlinde çalışan yerli tasarımcı ve üreticilerle konuştuk. Moda dünyasında insanı, doğayı ve son ürünü yücelten başka bir üretim modelinin mümkün olduğunu ispat etme motivasyonuyla yola çıkan one square meter markasını Zeynep Özar Berksü ve Çağrı Berksü anlatıyor.
Siz kimsiniz? Hikâyenizi kısaca anlatabilir misiniz?
Zeynep Özar Berksü: Ben hikâyemi biraz ortasından başlatmak istiyorum. “Bırakıp güzel sanatlara geçerim” diye 2003’te girdiğim Yıldız Teknik Üniversitesi’nin Siyaset Bilimi Bölümü’nün kapısından, 2011’de yüksek lisansımı alıp çıktım. Hayatımın bu dönemi, şu an olduğum kişinin ve yaptığım işin özüne işlediği için hikâyemin bu kısmına çok kıymet veriyorum. Soru sormak, alternatifi okumak, reddetmek ve karşısında durmak; insanı tanımak veya anlamaya çalışmak; çözüm üretmek ve onu ifade etmek… Tasarlarken, dikerken, yazarken hep bunların ekseninde dönüyorum diyebilirim.
Çağrı Berksü: Yedi yıl önce reklam dünyasında çalışan bir tasarımcıyken kendimi bir pantolon için kalıp çizer, kumaş keser koleksiyonun fotoğraf çekimlerini yapar hâlde buldum. Artık farklı markalar için benzer işleri yapmayıp, bizim hayata getirdiğimiz bu fikrin tüm ihtiyaçlarını düşünüyorum. Hakkında düşünülecek yeni alanlar, benim için oyun oynanabilecek, deney yapılabilecek bir platform yarattı. Ürünü ve sergilendiği alanı beraber tasarlayabilmek çok özgürleştirici.
Nasıl ve neden bu yola çıktınız?
Biz güzel bir şey yapmak; onu da doğru şekilde yapmak isteyen iki kişiyiz. one square meter, ikimizin birlikteliğinden bu motivasyonla başlayan bir yolculuk. Bir seçimler evreni. Karşılığını kıyafette bulan bir ifade şekli.
Bu yola, moda gibi sorunlu bir endüstride insanı, doğayı ve son ürünü yücelten başka bir üretim modelinin mümkün olduğunu göstermek için çıktık.
Tasarımlarınızı / ürünlerinizi kimler alıyor?
Tek satış kanalımız internet sitemiz olduğu için müşteri profilimizle doğrudan tanışıklık kurabiliyoruz. Çoğunluğu şehirlerde yaşayan, çalışan kadınlar oluşturuyor ancak pandemi ile birlikte yaşam alanlarında Güney Ege’ye doğru bir kayma olduğunu söyleyebiliriz.
Ürünlerinizi alanlar, neden alıyorlar?
Biz gündelik hayat için tasarlıyoruz. Kadınların gündelik hayatlarındaki senaryolarını düşünüyoruz ve tüm o senaryolar için akılcı, rahat, uyumlu, çok yönlü, evrensel çizgide, süssüz, kendi kimliğini dayatmayan, onlarla arkadaş olabilecek formlar yaratıyoruz. Giyinme alışkanlıklarında buna benzer biçimleri arayan kadınlar ile yollarımız kesişiyor şüphesiz. Tabii bir diğer etken de üretim modelimiz. Biz üretimimizi sipariş geldiğinde, siparişi veren kişi için gerçekleştiriyoruz. Atölyemizi laboratuvar gibi kurguladığımız için insanlar satın aldıkları kıyafetlerin hangi koşullarda üretildiklerine birincil gözden tanıklık edebiliyorlar.
Yakın dönemde radarımıza girmiş 16 yerli tasarımcı ve üretici dosyasının tamamını Bant Mag. No:77’de okuyabilirsiniz.