Osees, Aga B ve bu hafta başka ne dinlesek?
Osees, bu kez şiddetli bir punk parçasıyla yeni albümün yolda olduğunu duyurdu. Yine öfkeli, protest ve bütünlüklü; Aga B’den yerli hip hop sahnesine bir güzellik daha. Florence + The Machine taze koleksiyonunda kritik bir öğüt veriyor: “Ne dilediğine dikkat et!”
Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.
TEKLİ: Osees – Funeral Solution
(Castle Face)
John Dwyer ve ekibi sık sık isim değiştirdiği gibi müzikal doğrultusunu da çeşitlendirmeyi alışkanlık edindi. Krautrock, free jazz gibi sınırların iyice silikleştiği yaklaşımlarla oynadıktan sonra kendilerinden uzundur duymadığımız kadar “şiddetli” bir punk güzelliğiyle yeni bir albüm duyurdu Osees. Kafaya çivi çakar gibi yükselen bir gürültü bulutu ve belki de hiç tınlamadığı kadar öfkeli bir John Dwyer. Nefis klibi de hemen burada.
John Dwyer’ın Bant Mag. No:75 için eski The Oh Sees üyelerinden Brigid Dawson’la gerçekleştirdiği sohbeti okumak için buraya.
ALBÜM: The Smile – A Light For Attracting Attention
(XL Recordings)
Radiohead’in Thom Yorke ve Jonny Greenwood’u ile Sons of Kemet davulcusu Tom Skinner’ı buluşturan The Smile, her seferinde aklımızı başımızdan uçuran tekli serüveninin sonuna gelip ilk stüdyo albümünü yayımladı. “You Will Never Work in Television” ve “The Hairdryer” gibi parçalar siyasetçilere ve tacizcilere göndermelerinde akıllıca yazılmış iğnelemelerine ve eleştirilerine devam ederken, “Pana- Vision” ve “Free in the Knowledge” gibilerinde totaliter dünya düzeniyle ilgili umutsuzluğa bizi elimizden tutup götürürken; “Open the Floodgates”te kafasındaki endişeleri, rock dünyası ve dinleyicisiyle ilgili çatışmalarını gün yüzüne çıkarıyor. Lakin “The Smoke”taki şaşırtan Afrobeat esintileri ve funky havaya benzer şaşırtıcı mutlu anlar da yok değil. A Light For Attracting Attention’da Radiohead’ın neredeyse her döneminden enstantaneler bulabileceğiniz gibi kafanızın endişelerle dolduğu garip bir boşluğa düşürüyor.
TEKLİ: Geeva Flava & Dilan Balkay – Tayakadın
(Balbazar Records)
Cazdan rock’a, elektronikten progresif tınılara uzandığı yaratıcı fikirlerle kendisine rengârenk bir sonik palet oluşturan Geeva Flava yeni teklisinde yanına trompetçi / vokalist Dilan Balkay’ı da alıyor; yine farklı türlerin sınırlarında gezen, epik ve şaşırtıcılığı gittikçe artan bir güzelliği seslendiriyor.. “Tayakadın”ın sekiz dakikalık serüvenine, şarkıyı dinlerken hissedilen sinematik atmosferi görselleştiren klibiyle birlikte çıkmanızı öneriyoruz.
ALBÜM: Florence + The Machine – Dance Fever
(Polydor Records)
İngiliz indie rock grubu Florence + The Machine, gelişini gizemli ipuçlarıyla duyurduğu beşinci uzunçalarıyla karşımızda. Albüm, 16. yüzyılda Avrupa’da yayılan, özellikle kadınların sokaklarda zayıf düşene kadar tutkulu bir biçimde dans ettiği dönemi tanımlayan “dans vebası”ndan alıyor ismini. Nitekim sakin bir kapanışa götüren son iki parça hariç her anında dansa davet ediyor denebilir. Florence Welch, pandemide kendini performans sergilemeye ve dans eden insanlar görmeye hasret kalmış bir hâlde bulunca yazmaya başlamış Dance Fever’ı. The New York Times’a verdiği röportajda albümü, bir “Ne dilediğine dikkat et!” masalı olarak betimliyor.
TEKLİ: Revelators Sound System – George the Revelator
(37d03d)
Şimdi arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve bu şarkıyı açıp yavaş yavaş bedeninizin sınırlarından özgürleştiğinizi hayal edin. Varlığınızın tüm parçalarına şifa veren bir sonik kür dinliyorsunuz âdeta. Bu etkileyici kompozisyonun çatısı altında birbirinden nefis nefesli ve yaylı partisyonlarının ahenkle salınışına şahit oluyor, kendinizi ritme kaptırıp gidiyor, onunla birlikte büyüyüp küçülüyor, daralıp genişliyorsunuz sanki. Yeni bir duo projesi olan Revelalators Sound System’ın ilk albümü önümüzdeki ay Justin Vernon ve Dessner kardeşlerin sanatçı kolektifi 37d03d aracılığıyla yayımlanacak. Kapanışı yapacak olan bu parça ise ilhamını George Floyd’dan alıyor.
TEKLİ: Can Güngör – Genetik
(cancan plak)
İkinci uzunçaları Sular Dar’ı karantinanın ilk günlerinde yayımlayarak yüreklerimize su serpen Can Güngör’ün, dinleyicisini türlü his bulutlarının içinden incelikle geçiren sonik evreni yepyeni bir tekliyle genişliyor. Can Güngör bu kez, sade ve dolaysız bir müzikal anlayışın ürünü olan “Genetik” ile kederli bir arayışa ortak ediyor.
ALBÜM: Kendrick Lamar – Mr. Morale & The Big Steppers
(Aftermath / Interscope)
Çağının hip hop kahramanlarından Kendrick Lamar, son albümü DAMN’in rüzgârını kovalayan beş yılda Pullitzer Ödülü’ne uzanan ilk rap müzisyeni unvanını aldı, yeni koleksiyonun kapağında da görebileceğiniz gibi çocukları oldu, mental sağlığıyla ilgili zorlu bir süreçten geçti. Hayatındaki bu büyük değişimlerin izleri Mr. Morale & The Big Steppers’a sinmiş elbette; birçok farklı müzikal gelenek ve dönemden ilham alan, birbirinden yaratıcı sonik fikirler etrafında devamlı keskin dönüşler yapan, kişisel acıları kolektif travmalara bağlayan, dürüst sözleriyle dinleyeni silkeleyen, dopdolu bir kayıt bırakıyor 2022’ye.
TEKLİ: She & Him – Darlin’
(Fantasy Records)
Zooey Deschanel ve M. Ward ikilisi, Beach Boys kurucusu Brian Wilson’a saygılarını sunacak bir albüm hazırlığında. Temmuz sonunda yayımlanacak Melt Away: A Tribute To Brian Wilson albümü, “Darlin’” parçasına yapılan eğlenceli bir coverla duyuruldu. She & Him, 2020 baharında favori Wilson bestelerini sıralamış ve ortaya epey kabarık bir liste çıkmış. Şarkıların liste başarısını gözetmeden, kırılganlıkları ve yaşamı yansıtma kapasitelerine kafa yormuşlar. “Darlin’”için çekilen, bir Wes Anderson filmi tadındaki rengârenk klip de burada.
TEKLİ: Goose – Arrow
(No Coincidence Records)
Connecticut çıkışlı Goose, doğaçlama seanslarından oluşan bir dizi albümün ardından pandemi günlerinde yaptığı çevrimiçi etkinliklerle adını geniş kitlelere duyurmuştu. Sırada yeni bir albüm var. Goose usulü şarkı yazarlığı için yeni kapıların açıldığı söylenen dripfield albümünden paylaşılan son tekli “Arrow”, kıvrak perküsyonları ve funky gitarlarıyla yaz aylarında çıkılacak yollarda arabada, deniz kenarında bluetooth hoparlörlerde sık sık döndürülecek türden bir enerji yumağı.
ALBÜM: Aga B – Muamma
(debboy.)
Yerli hip hop sahnesinin sözden prodüksiyona, kayıttan video klibine kadar en bütünlüklü ve nitelikli işlerini çıkaran müzisyenlerinden Aga B, yayımladığı üçüncü stüdyo albümünde de bu yolda istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Toplum ve düzen eleştirilerinin doldurduğu albüm umursamaz, asabi, sert ve filtresiz sözlerle çarpıcı bir etki bırakıyor dinleyenin üzerinde. Olup bitenlerin içlerinde biriktirdiği öfkenin bir dışavurumunu arayanlar için albümün kapanış şarkısı “Yağ!” birebir. Her parça için özel olarak üretilmiş görselleştirmeler Aga B’nin YouTube kanalında; göz atmayı unutmayın.
TEKLİ: Viagra Boys – Troglodyte
(YEAR0001)
İsveçli post punk grubu Viagra Boys, şu sıralar üçüncü stüdyo albümü Cave World için geri sayımda. Tematik anlatıları, kaotik enstrümantasyon ve sürükleyici ritimlerle paketlemeyi alışkanlık edinen grup, albüm öncesi paylaştığı ikinci tekliyle bu konuda ne denli maharetli olduğunu bir kez daha ispatlıyor. Grup, bu kez şiddet eğilimli bir erkeği anlatıyor. Kirli gitar tonlarının synth ve efektlere boğulmuş flütlerle kol kola girdiği düzenlemesiyle “Troglodyte”, bir koşturma / telaş hissi yayıyor.
TEKLİ: Ezra Furman – Forever in Sunset
(Bella Union)
COVID-19 salgınının beraberinde getirdiği değişiklikler ve onlarla nasıl başa çıkılabileceğini bilmemenin yarattığı endişeler, yeni Ezra Furman şarkısının çıkış noktalarından. “Forever in Sunset”, hayatını bugüne kadar rahatlıkla sürdürebilmiş insanların düzenlerini tehdit eden bir olayla karşılaştıklarında çılgına dönmeleri fikrinden hareketle yazılmış. Müzisyenin bir arkadaşının zihninden geçenlerden ilham alan parça, milat olarak tanımlanabilecek durumlarda nasıl davranmak gerektiğini bilmek ve bu kriz durumlarında birlikte olmanın sağladığı gücün farkına varmak üzerine.
TEKLİ: Jehnny Beth – Closer
(20L07 Music)
Nine Inch Nails’in 1994 tarihli, kışkırtıcı mı kışkırtıcı klasiği “Closer”a Savages solisti Jehnny Beth’ten taptaze bir cover. Şarkının düzenlemesine pek dokunmadan, feminen bir ifade biçimiyle yeni bir hava katmış parçaya. Bir süredir NIN kadrosunda da yer alan, Trent Reznor’ın film müziği işlerinde ortaklaştığı Atticus Ross’un, Beth’in solo albümünde prodüktör ve şarkı yazarı olarak yer aldığını da hatırlatalım.
TEKLİ: Ağaçkakan – Glitch
(Venüs Müzik)
Yerli hip hop sahnesinden tazecik bir lezzet. Sakin bir groove ile etrafınızı saran, saniyeler geçtikçe kurduğu gizemli atmosferin içine içine çeken “Glitch”, Ağaçkakan’ın yolundan yürürmeyi sağlayan bir ses büyüsü gibi tınlıyor. “İlhamı hayatın kalbinden söktüm var gücümle.” sözünü kanıtlayacak biçimde, içinde yaşadığımız düzene türlü eleştirilerini, sitemlerini sunarken, kendini konumlandırdığı yeri paylaşmayı da es geçmiyor müzisyen: “Herkesin kafa uzay, ben Yuri Gagarin.”
TEKLİ: Jessie Buckley & Bernard Butler – Seven Red Rose Tattoos
(EMI)
I’m Thinking of Ending Things, The Lost Daughter gibi yapımlardaki oyunculuk performansıyla dikkatleri üzerine çeken Jessie Buckley ve eski Suede gitaristi Bernard Butler’ın beklenmedik müzikal birlikteliklerinin en yeni meyvesi. Buckley’nin kendinden emin, gizemli ve biraz da hüzünlü vokalleriyle açılırken, ona eşlik eden piyano, trompet ve yaylı melodileriyle yalın bir caz sound’u yakalıyor. Ortaya çıkış hikâyesi de etkileyici: Buckley parçada geçen gül dövmesi hakkında, “İnsanlara sevgimizi göstermek için gül veririz fakat deriye kazındıklarında daha farklı bir şeyi temsil ediyorlar.” diyor. Şarkının, aklındaki düşüncelerin hayaletleriyle bir diyaloğuna ya da birbirinin dilini bilmeyen iki insanın iletişim için başka yollar bulmasına benzemesini istemiş.
ALBÜM: Moderat – MORE D4TA
(Monkeytown Records)
2017’de evleri olan Berlin’de çaldıkları son konserin ardından uzun bir ara veren Moderat’ın geri dönüş bildirisi. Maruz kaldığımız aşırı bilgi yüklemesi ve geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız izolasyon hâlinin boğuculuğuyla ilgilenen MORE D4TA, modüler kompozisyon, alan kayıtları ve başka sonik tuhaflıklarla dolu bir denizin dibine dalıyor aynı zamanda. Zengin melodiler, ruhani vokaller, harekete geçiren ritimler ve grubun imzası olmuş daha pek çok elektronik ses parçası; hepsi içeride! Hatırlatalım: Moderat bu yaz Gezgin Salon Festivali kapsamında bir kez daha İstanbul’da olacak.
EP: Kübra Uzun – Jülyet’s Habanera
([alt]records)
Dikiz Jülyet, Georges Bizet’in Carmen operasında yer alan ‘Habanera’ adlı ünlü aryaya dürbünü (!) ile göz kırpıyor. İlk göz kırpışını, orijinal librettonun ilk cümlesini olduğu gibi çevirerek (Aşk hırçın bir kuştur) gerçekleştiren Jülyet; sözlerin devamını ise Lubunca ile karışık, toksik olan her şeye karşı geliştirdiği güçle harmanladığı “yüksek” madilik seviyesindeki fikir ve düşünceleriyle kendi trans feminist perspektifinden derlediği kelime bulutuyla tamamlıyor. EP’de ayrıca Jtamul, Mx. Sür, BasicDisarm ve Kuman imzalı remiksler de mevcut.
ALBÜM: Mary Halvorson – Amaryllis / Belladonna
(Nonesuch Records)
Marc Ribot’nun öğrencilerinden ve Brooklyn’in fokurdayan avangart caz sahnesinin en üretken figürlerinden biri olan gitarist Mary Halvorson, geride kalan 14 yılda Firehouse 12 etiketiyle farklı orkestra kurulumlarıyla bir dizi albüm yayımlamıştı. Müzisyenin Nonesuch Records ailesine attığı ilk adım, eş zamanlı yayımlanan iki albümle taçlandı. Çok geniş bir ilham havuzunun ürünü olan bol konuklu Amaryllis, baştan sona her kıvrımında heyecan uyandıran fikirlerle kurulu. Nick Dunston’ın bas yürüyüşlerini takip etmek bile başlı başına bir macera! Mivos Quartet eşlikli Belladonna ise yaylıların oluşturduğu kırılgan bir zeminde, daha dingin bir atmosfere sahip.
TEKLİ: Bade Nosa – Çoğalırım Ben
(Mudita Records)
Minimal elektronik dokunuşlardan yaylılarla şekil alan bir tür arabeske doğru akan yeni Bade Nosa şarkısı. Naif sözler ve hisli vokaller olmazsa olmaz tabii. “Çoğalırım Ben”i en iyi anlatacak notu da müzisyenin bizzat kendisi paylaşmış: “İnsanın göğsünde kopan en zalim savaşlardan sapasağlam çıkabilen sevgilere armağanımdır bu şarkı.” Düzenlemede Ahmet Ali Arslan ve Alican İpek’in de parmağı var; klip de 18 Mayıs akşamı yayında.
TEKLİ: Ozan Bayraşa – Bi’ Var Bi’ Yok
(Warner Music Turkey)
Sezen Aksu, Simge, Derya Uluğ gibileriyle yaptığı çalışmalarla Türkçe pop müziğin son dönemine yenilikçi bir düzenleme anlayışı getiren Ozan Bayraşa, kariyerinin ilk solo teklisiyle yeni bir yolculuğa atılıyor. Electro pop unsurları taşıyan “Bi’ Var Bi’ Yok”, 11 aylık bir çalışmanın ürünü. Sözlerinin de Bayraşa tarafından yazıldığı ilk şarkı aynı zamanda.
TEKLİ: Sillyboy’s Ghost Relatives & Rako – Apes
(Fortune Cut Records)
Sillyboy’s Ghost Relatives, soft rock ritimleri ve yerel ezgilerle soul esintili besteler üreten Atina merkezli bir grup. Dinleyenlerini hayatla basit ve ilkel yollarla bağlantı kurmaya, onu kutlamaya davet eden Stone Town albümünden tadımlık olarak gelen “Apes” ise kendi dingin sularından bir miktar taşıp hip hop akıntısına doğru kulaç atıyor bu kez. Şarkının içine sızmış minimal ses kolajlarını keşfetmek oldukça eğlenceli; maymun-vari alter egosu tarafından ele geçirilmediği sürece kendini ifade edemeyen bir adamın rahatsız edici öyküsünü anlatan bir klibi de var.
ALBÜM: DoFlame – DoStroy
(OFFLEASH)
Los Saicos, Fugazi, Cypress Hill ve Sonic Youth. Toronto’nun bereketli hardcore punk sahnesinin yeni harikası DoFlame’in esas kişisi Mateo Naranjo, ilham kaynaklarının bu dört grup olduğunu söylüyor. Nitekim DoFlame’in hırçın gitar riffleri ve gırtlak aşındıran vokallerinin oluşturduğu karambolde bu isimler ve çağrıştırdıklarından izler yakalamak fazlasıyla kolay. Geçtiğimiz yıldan bu yana paylaşılan beş teklinin yanı sıra gıcır gıcır parçalar ve kimi ses pasajlarını buluşturan DoStory, punk damarı kabarık yeni neslin dikkat çeken açılımlarından biriyle ilk tanışma. DoFlame ismini daha çok duyacağımıza hiiiç şüphe yok.
TEKLİ: Remi Wolf – Michael
(Island Records)
Bu şarkı, Remi Wolf, Aaron Maine -namıdiğer Porches- ve Jack DeMeo’nun ortak zihninden çıkmış. Çılgın bir Miami tatilinin dönüşüne denk gelen şarkı yazım seansına oradan kalan iyi enerjiler de taşınmış. Aynı gün içinde üç parça üreten ekip, “Michael”ı öne çıkarmakta karar kılmış. Dinleyeni hızla yakalayan ritmi, elektronik dokunuşların sonucu olan yaratıcı ses katmanları ve pürüzsüz vokalleriyle dikkat çekiyor parça.
Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler