Özel tiyatroların yaşam mücadelesi sürüyor

Salgının getirdiği ekonomik tufandan en çok etkilenen alanlardan biri şüphesiz tiyatro. Tiyatro Kooperatifi’nin ayın başlarında gelen “Acil önlem alınmazsa sektörün çöküşüne şahitlik edeceğiz” açıklaması, durumu net bir şekilde özetliyor. Türkiye’de hâlihazırda bir ayağı sekerek yürüyen bazı tiyatrolar, şimdi ya zar zor ayakta duruyor ya da karantina döneminde kapattığı kapılarını açamıyor. Sağlık Bakanlığı’nın düğün, kına, sünnet gibi “eğlence” aktivitelerine getirdiği yasağa; tüm tedbir koşullarına uyan tiyatroyu da dâhil etmesi birçok sahne için yıkıcı darbe oldu. Bunun en yakın örneği, 2016’dan beri salonunda ağırladığı sanatçılara, çalışanlara ve seyircilere geçtiğimiz haftalarda veda eden TOY İstanbul.

Tiyatro salonlarının gelir olmadan kira ve vergi borçlarının ödemeye çalıştığı; birçok tiyatro emekçisinin işsiz kaldığı nisan-mayıs aylarında, #TiyatromuzYaşasın, #TiyatroYasasıÇıksın, #TiyatrodanVergilerKaldırılsın ve #BetonaDeğilSanataBütçe hashtagleriyle bir imza kampanyası başlatıldı. Zuhal Olcay, Sumru Yavrucuk, Haluk Bilginer, Ferhan Şensoy, Genco Erkal, Yurdaer Okur, Levent Üzümcü, Şevket Çoruh, Orhan Aydın, Tamer Levent ve Rutkay Aziz gibi tiyatrocuların desteğiyle hazırlanan talep metnini iki bini aşkın tiyatro emekçisi imzaladı ve toplamda otuz beş bin kadar imza elde edildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı da, tiyatroların ihtiyaçlarına “sağduyulu” yaklaşarak belli kriterlere uyan özel tiyatrolara “rekor destek” yapacağını açıkladı ama destek yapacağı tiyatroların SGK ve vergi borcu olmamasını şart koştu. Bu nedenle Moda Sahnesi, Oyun Atölyesi, Kadıköy Emek Tiyatrosu, Kumbaracı50, Baba Tiyatro, Altıdan Sonra Tiyatro ve daha fazla emekçi tiyatro, bu destekten faydalanamadı. Bakanlığın 21 Eylül’de açıkladığı 328 tiyatroyu kapsayan destek listesi, birçok sanatçıyı hayal kırıklığına uğrattı ve kamuoyunun tepkisi çekti. Listenin içinde spor malzemeleri, inşaat, otomotiv, ihracat vs. şirketlerinin olması, bir zamanlar saygın tiyatrocuların bulunduğu seçici kurulda şimdi kimlerin olduğu konusunda merak uyandırdı. Ayrıca, birkaç firmanın ek sermaye elde etmek için faaliyet alanlarına tiyatroyu ekleyip desteğe başvurduğu ve kabul edildiği ortaya çıktı.

Fakat tiyatroyu yaşatma mücadelesi daha yeni başlıyor. Örneğin, Küçük Sahne’nin sahibi Emre Tandoğan’ın, sahnesini kapatmamak uğruna ailesiyle tiyatro salonuna yerleşmesi, sektörü kurtarma azmi adına sembolik bir hamle.

22 Eylül’de Twitter üzerinden kapanma tehlikesini duyuran Kumbaracı50, takipçilerinin desteğiyle bir zincir başlattı. #TiyatromuzYaşasın, #Şeffaflıkİstiyoruz, #YeniDestekİstiyoruz ve #KuruldaOlmakİstiyoruz diyerek eleştirilerini ve taleplerini duyurdu. Sonrasında bazı destek paketleri hazırladığını ve yakında bunları paylaşacağını açıkladı. Bu süreçte Moda Sahnesi de eski oyunlarının afişlerini buradan satışa sunarak ekonomik yükünü hafifletmeyi amaçlıyor. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, “Sezon Minimal” adı altında perdelerini 16 yeni oyunla açıyor ve ekim ayı boyunca sahnelerinde 50 özel tiyatronun 50 oyununu ağırlıyor.

Ali Düşenkalkar, Bahar Çuhadar, Çağar Çorumlu, E. Feza Soysal, Mehmet Sarıca ve Tilbe Saran’ın kurduğu “Dayanışmanın 100’ü Şiir” platformu, web sitesinden bağış toplamaya devam ediyor. Oyuncular sendikası, Tiyatro Kooperatifi, İhtiyaç Haritası, Tider ve Net Vakfı’nın paydaş olarak katıldığı projede 100 sanatçı 51 şairin şiirini tiyatrocular için seslendiriyor. Tiyatro Kooperatifi ise bir süredir, “Bizden Yerin Ayrı” kampanyasıyla geleceğe dönük oyun biletlerini şimdiden satışa sunuyor. 7 farklı paketten biriyle kampanyaya katılan 33 tiyatroya aynı anda yardım yapılabiliyor. Kooperatifin web sitesindeki “Özel Tiyatroların Projelerine Yapılacak Yardımlara İlişkin Yönetmelik Değişikliği Hakkında Önerilerimiz” kısmından daha kapsamlı bilgi edinebilir, fikirlerinizi paylaşabilirsiniz.

Yazı: Cansu Çubukçu