Rooney Mara, Audrey Hepburn'ü canlandırmaya hazırlanıyor

Özgün mimikleri, klasikleşmiş tarzı ve zerafetiyle akıllara yerleşen, kendisine hayranlık duymamanın imkânsız olduğu Audrey Hepburn’ün hayatının konu alan bir film için çalışmalar başladı. Hepburn’ü canlandıracak isim ise Hollywood’un gözde oyuncularından Rooney Mara.

Yönetmen koltuğu Call Me By Your Name’in arkasındaki deha Luca Guadagnino’ya ait. Audrey Hepburn’ün art arda Roman Holiday (1953), Sabrina (1954), Breakfast at Tiffany’s (1961) ve My Fair Lady (1964) gibi inanılmaz işler çıkardığı dopdolu hayatını senaryolaştırma işini de oyun yazarı Michael Mitnick üstlenmiş. Mitnick ve yönetmen Guadagnino’nun ilk iş birliği bu biyografi olmayacak. Nitekim ikili, 2019 yapımı kısa film The Staggering Girl’de de beraber çalışmıştı. Bu isimlerin buluşmasından çıkacak proje için heyecanlanmaya başladık bile.

Audrey Hepburn, Sabrina (1954)
Audrey Hepburn nasıl Audrey Hepburn oldu?

Audrey Hepburn’ün oyunculuk kariyeri küçük yaşlarda başladığı bale eğitiminin vesilesiyle yer aldığı müzikallerle başlamış. Bale hocasından kısa boyu ve zayıflığı yüzünden hiçbir zaman baş balerin olamayacağını duyunca, oyunculuğa odaklanmaya karar vermiş. 24 yaşında kaptığı Princess Ann rolüyle başlayan oyunculuk kariyerinin zaten önü kesilmedi. 

Hepburn kameranın önünde yarattığı harikalar kadar klasikleşmiş stili ve yardımseverliğiyle de herkesin favorisi olmayı başarmıştı. Yüksek belli kumaş pantolonları, kayık yaka sade üstleri ve düz siyah elbiseleri daha önce görülmeyen bir zariflikle taşıyordu. Üstüne dirseğe uzanan eldivenleri, şık eşarpları ve kısa saç modelleri de eklenince modada etkisini hâlâ gördüğümüz bir sayfa açtı. Övülecek yönlerinin sonu gelmeyen Hepburn’ün aslında oldukça zor başlayan hayatının son yıllları ise aktivizmle geçmişti. Küçüklüğünde Hollanda’nın Nazi işgali altında yaşadıklarını deneyimleyen Hepburn, ilerleyen yaşlarında gördüğü kötülüklere kayıtsız kalamamış. 1950’lerde UNICEF’in radyo programlarında çocuklara hikâye okuyarak başlayan humanist eylemleri, sonrasında Etiyopya’da ziyaret ettiği yetimhane, Vietnam ve Güney Amerika’daki temiz su programına katkıları, ölümünden dört ay ince ziyaret ettiği Somali ve niceleriyle devam etti.

Anlayacağınız Hepburn’ün çok yönlü kişiliği ve hafife alınmayacak geçmişi nedeniyle hayatı epey dolu geçmiş. Filmde hayatının hangi evrelerine yer verileceğini henüz bilmiyoruz ama Rooney Mara bir şekilde işin altından kalkabilecek bir seçim gibi görünüyor. Rooney Mara, birkaç küçük rolden sonra büyük açılımını The Girl with The Dragon Tattoo ile 2011’de yapmıştı. O zamandan beri parçası olduğu her iş bir başarıydı. Joachim Phoenix’in başrolde izlediğimiz bilim-kurgu Her (2013) ve Cate Blanchett’la kalplere dokunan bir aşk yaşadığı Carol (2015) en akılda kalan işlerinden. En yeni projesi ise 4 Şubat’ta vizyona girecek, Guillermo del Toro’nun kamera arkasında olduğu Nightmare Alley. Aynı isimli romanın ikinci uyarlaması olan filmin kadrosu Bradley Cooper, Cate Blanchett, Toni Collette, Willem Dafoe gibi isimlerle tam bir yıldızlar geçidi.

Yazı: Elif Öz