Ruben Östlund filmi Triangle of Sadness’a ilk bakış

İsveç’in simge sinemacılarından Ruben Östlund; Gitarrmongot / The Guitar Mongoloid (2004), De ofrivilliga / Involuntary (2008) ve Play (2011) gibi övgülerle karşılanan üç uzun metraj sonrası Force Majeure (2014) ile büyük yankı uyandırmış, kayak tatiline çıkan bir aile üzerinden erkeklik mefhumunu kurcaladığı filmiyle ünü ülke sınırlarını aşmıştı. Modern sanat dünyasını ve refahın gizliden gizliye yarattığı yozlaşmışlığı topa tuttuğu The Square’le (2017) şeytanın bacağını kırdı, Altın Palmiye dâhil sayısız ödül kazanıp Oscar adaylığı elde etti. Son filmi Triangle of Sadness’la ise Cannes tarihine adını altın harflerle yazdırdı ve ikinci kez Altın Palmiye’ye uzanarak, bu başarıyı elde eden sayılı isimlerden olmayı başardı.

Triangle of Sadness’tan ilk fragman hemen aşağıda:

“Burnu havada iki model, İngiliz silah tüccarları ve diğer aşırı varlıklı yolcuların yer aldığı bir teknenin kaptanı Marksist olursa…” cümlesiyle özetlenebilecek film, sosyal statülerin ters yüz olduğu bir tekne yolculuğu üzerinden şekillendiriyor anlatısını. Issız bir adada mahsur kalındığında, teknedeki temizlik işçisi yiyecek bulmadaki yetenekleri sayesinde hiyerarşinin tepesine konumlanıyor ve olaylar gelişiyor. Uluslararası arenadan birçok oyuncunun bulunduğu kadroda Woody Harrelson, Harris Dickinson, Charlbi Dean, Iris Berben, Sunnyi Melles ve Henrik Dorsin gibi isimlere rastlamak mümkün.

ABD sinemalarına 7 Ekim’de gelecek Triangle of Sadness’ın Türkiye vizyonu için henüz bir gelişme olmasa da Filmekimi’nde izleyebileceğimize olan inancımız yüksek.

75. Cannes Film Festivali’ni yerinde takip eden Melikşah Altuntaş’ın Triangle of Sadness hakkındaki yorumu tek tıkla okunabilir.