Salgınla birlikte medya kullanım alışkanlıkları nasıl değişti?

COVID-19 salgınıyla birlikte evlerine kapanan insanlar, durumun oluşturduğu anksiyete, sosyal mesafe bilinci, evden çıkmama isteği ve kendilerini karantinaya almalarıyla birlikte hayatlarını normal seyrinden çok da uzaklaşmadan devam ettirebilmek için medya araçlarına yöneldi. İnsanlar haber alabilmek, zaman geçirebilmek ve diğerleriyle iletişim halinde kalabilmek için televizyon ve sosyal medya gibi kaynaklarda zaman geçiriyor. 

Amerikan araştırma şirketi Nielsen’in verilerine göre Amerika’da insanların medya kullanımında yüzde 61 oranında artış yaşandı. Veriler tarihsel olarak en yüksek kullanımı işaret ediyor. Bu artışın çoğunluğunu ise streaming servisleri oluşturuyor ve tahminlere göre yaşanan kriz süresince bu servisler insanlar için bir numaralı medya olma özelliğini koruyacak. 

Veriler İtalya, Güney Kore gibi virüsün etkisi altına aldığı diğer ülkelerde de artış gösteriyor. Aynı araştırmanın bir yıl önceki sonuçları ile bu yılın sonuçları karşılaştırıldığında ise hayli büyük bir fark ortaya çıkıyor. Örneğin Güney Kore’de 2019 yılında TV izleme istatistiklerinde yüzde 1 oranında artış gözlemlenirken, bu yılın sonuçları yüzde 17’lik bir artışı gösteriyor. Çalışanların işlerine evde devam etmesiyle bu sonuçların daha da yükselebileceği öngörülüyor. 

Araştırmalar kapsamında corona virüsü salgını  sonrasında kullanıcıların televizyon ve sosyal medyayı birlikte daha çok kullandıkları da ortaya çıkıyor. Twitter’da ocak ve şubat ayları boyunca kullanıcıların corona virüsü ile ilgili “televizyonu” refere ederek attığı 110 bin civarı tweet olduğu anlaşılıyor. 

Bununla birlikte ertelenen birçok sosyal etkinliğin ertelenmesi film sektörünü de elbette etkiliyor. Gösterime girmesi beklenen birçok filmin ertelenmesi, bu filmlerin diğer dijital platformlarda yayınlanıp yayınlanmayacağı konusunu gündeme getiriyor. Uzmanlara göreyse şimdilik sadece online platformlardan gösterim gerçekleştirme gibi bir olasılık bulunmamakla birlikte  dünya çapındaki böylesi bir salgının film sektörüne tam olarak neler getireceği henüz belirsiz. 

Müzik sektörü ise yine corona virüsünün çokça etkilediği sektörlerden biri. iTunes, Spotify gibi müzik servislerinin bu dönemde kullanımının artacağı tahmin ediliyor. Etkinliklerin birçok ülkede ertelenmiş olması müzisyenlerin ve dinleyicilerin bu tür uygulamalara yönelmesine neden oluyor. Tabii ki bu servislerin kataloğundaki podcast yayınlarının da göz ardı edilmemesi gerek…

Corona virüsü kaynaklı artan medya kullanımı olumlu yanlarının yanında olumsuz detayları da beraberinde getiriyor. Son dönemde artan ve medya yoluyla, corona virüsü bahane edilerek gerçekleştirilen dolandırıcılıklar hakkında uyarılar gırla. Artan endişenin kişisel bilgilerin ele geçirilebilmesine zemin yarattığını söyleyen uzmanlar buna  mahal verilmemesi gerektiğinin de altını çiziyor. Yani aralarında Dünya Sağlık Örgütü’nden geliyormuş gibi görünen maillerin de olduğu dolandırma yöntemlerinden korunmak için telefonlara güvenlik uygulamalarının yüklenmesi atlanmasın.

Yazı: Feyzan Aybar