Sanatçı Zinciri: Martina Paukova

Sanatçı zinciri dediğimiz bu köşemizde çeşitli sanatçıların güncel üretimlerinden yola çıkarak onları heyecanlandıran görsel dünyalar arasında sekmeye başlıyoruz. Zevkli bir gezinti oluyor çünkü ulaştığımız sanatçıların belirlediği isimlerle röportaj yaparak siz de biz de yeni keşiflere açılıyoruz. 

Bant Mag. No:75’te, Pilevneli’nin König ile Kaplankaya’da hazırladığı, 8 Temmuz’dan ekim ayına kadar görülebilecek grup sergisinde yeni işlerini göstermek için sabırsızlanan Esra Gülmen’le yola çıktık. Bizi yönlendirdiği Tarık Töre’den Wilfrid Wood’a, Martina Paukova’dan da Juan Molinet’ye sektik. Beş sanatçıyla da son dönemde üretimlerine yön verenleri, başlıca itkilerini, içlerinde en özel yere sahip olan çalışmalarını soruşturduk. Çalışma pratikleri üzerinden yeniden düşünmeye başladıkları şeyler olup olmadığını merak ettik. Çalışmalarında kendilerini nasıl konumlandırdıklarına baktık.

Bant Mag. No: 75’in kapağında da ağırladığımız Martina Paukova, 3 yılı aşkın süredir Berlin’de yerleşik olan Slovakyalı bir illüstratör. Bratislava’da Siyaset okumanın ardından 26 yaşında içine çekildiği görsel dünyada kariyer kurma kararı almış. Berlin’e taşınmadan önce 8 yıl Londra’da kalmış ve tasarım eğitimini orada tamamlamış. Agent Pekka ve Making Pictures tarafından temsil edilen sanatçının büyük teknoloji şirketlerinden yayınlara, oldukça kabarık bir müşteri listesi var.

Martina Paukova yanıtlıyor

“Son birkaç ayda çıkardığım kişisel çalışmalarımın birçoğuna karşı özel bir sıcaklık hissediyorum. Çizdiğim kızlara kendimi çok yakın buluyorum. Aval bakışları ya da uzun ve tuhaf uzuvlarıyla düşünceli ve içebakışçı bir halleri var.”

“Öncelikle havanın giderek ısınmasının ve şehrin yavaş yavaş açılmasının çok enerji verici olduğunu söyleyerek başlayayım. Bahar ve yaz, Berlin’in kesinlikle en güzel dönemleri. Bir de geçtiğimiz birkaç ay içinde içimdeki vidalardan biri gevşemiş olacak ki bir anda daha fazla çizim yapmaya başladım! Genellikle gelen işler doğrultusunda iş üretirken içimdeki kendiliğinden yaratma dürtüsünün bir anda yükselmesi harika hissettiriyor. Bakalım neler olacak…”

“Ben çoğunlukla illüstrasyonu iş olarak yapan biriyim. Bu nedenle beni masa başına oturtan şey genellikle yaratıcı olma alışkanlığı ve fatura ödeme zorunluluğunun bir kombinasyonu. Düşününce biraz garip geliyor ama yaratma ve neredeyse her gün ortaya bir şey çıkarma hâli diğer alışkanlıklardan pek de farklı değil. İnsan buna alışıyor. Ben fazlasıyla alışmış durumdayım! Zevk aldığım bir alıkşanlık olduğunu da eklemeliyim.” 

“Salgın döneminde düşünmek için de çizmek için de daha fazla zamanım oldu. Nihayet ben de iPad Pro ve yeni çıkan Adobe Illustrator kullanmaya geçtim. İş akışımı muazzam bir seviyeye getirdi ve çalışma biçimim çok daha organik bir hâl aldı. Kafamdaki fikir ve onun dijital formu arasındaki mesafe bir anda çok kısaldı ve bu his bana çok iyi geliyor. Önceleri eskizden çalışmanın son hâline gelebilmem çok daha uzun zamanımı alıyordu. Kâğıt üzerindeki eskizimi Procreate’e geçirdikten sonra IIlustrator üzerinden elle vektörel hâle getiriyor ve ardından renklendiriyordum. Yani çok fazla aşamadan geçiyordu. Şimdi ise vektörel aşamayı iPad’de yapılabildiğinden doğrudan çizim yapıyor gibi hissediyorum. Gerçekten çok mutluyum.”

“Son birkaç ayda çıkardığım kişisel çalışmalarımın birçoğuna karşı özel bir sıcaklık hissediyorum. Çizdiğim kızlara kendimi çok yakın buluyorum. Aval bakışları ya da uzun ve tuhaf uzuvlarıyla düşünceli ve içebakışçı bir hâlleri var. Muhtemelen bu aralar çok ilişki kurduğum bir durum bu. Son dönemde figür çizimlerine çok daha fazla eğilmeye başladım. Beden pozları ve beden diline, uzuvlara, ellere ve özellikle de ayaklara çok daha fazla dikkat kesilir oldum. Çıplak ayaklar bir anda her yerde karşımıza çıkmaya başladı. Bakalım sırada ne olacak?” 

“Ayak çizmeye olan artan sevgimin yanı sıra son dönemde kendime dair yaptığım keşifler arasında sakin ve içe dönük yüzümü keşfetmek de var. Sanıyorum birçoğumuz benzer süreçlerden geçiyoruz. Ben kendi adıma bundan keyif aldığımı söyleyebilirim! Öğrenmek hoşuma gidiyor.” 

“2 Temmuz’da Hamburg’da yeni sergim açılıyor. Enfants Artspace isimli bir galeride. İsmi HEAT ve Almanya’daki ilk kişisel sergim olacak. Gerçekten çok heyecanlıyım!”

“Sanatçı zinciri” dosyasının tamamını okumak için buradan Bant Mag. No:75’e ulaşabilirsiniz.