Sansasyon ve şatafat dolu “House Of Gucci” ve bir oyuncu olarak Lady Gaga

Ridley Scott’ın moda dünyasının en sansasyonel olaylarından birini sinemaya taşıdığı, yıldızlarla dolu oyuncu kadrosu ile son dönemin en merak uyandıran yapımlarından House of Gucci’den ikinci fragman geldi.

Lady Gaga ve Adam Driver’ın İtalya Alpleri’nde çekilmiş fotoğrafı yayımlandığından beri heyecanla beklenen projenin ilk tanıtımda Gucci ailesinin görkemiyle tanışmıştık. Bu sefer karakterlere dair daha çok detay göze çarpıyor. Maurizio Gucci’yi öldürmekten sorumlu tutulduktan sonra “Kara Dul” lakabıyla anılan Patrizia Reggiani’ye dikkat çeken bir İtalyan aksanıyla hayat veren Lady Gaga, şüphesiz ikinci tanıtımın da parlayan ismi.

Geleneklerden uzak bir adalet

Eurythmics’in “Sweet Dreams”i eşliğinde ilerleyen fragman, Patrizia Reggiani’nin güç ve zenginlikle örülü moda impatorluğunun ürkütücü iç yüzüyle tanışmasıyla başlıyor. Al Pacino’nun canlandırdığı Aldo Gucci önyargılı yaklaşsa da Gucci’yi soyadı olarak benimseyen Patrizia, oyunun içine çoktan dâhil olmuş gibi. İhtişamlı partiler, kayak tatilleri  derken ailede yükselen tansiyonu daha net hissediyoruz. Patrizia’nın “geleneksel olmayan cezalandırma yöntemi” için büyük bir soğukkanlılıkla yaptığı karanlık anlaşmalara da fragmanda yer verilmiş.

Jared Leto’nun Paolo Gucci’ye iddialı dönüşümü başta olmak üzere, kıyafet tasarımları ve başarılı protez makyajları ile de çok konuşulacağı bariz olan yapım, 26 Kasım’da vizyona girecek.

Lady Gaga’nın oyunculuk kariyerinden satır başları
The Sopranos “The Telltale Moozadell” (2001)

Televizyon tarihinin kült dizilerinden The Sopranos’da, Lady Gaga’yı henüz dünya starı olmamış, oyunculuk hayalleri içinde bir genç kadın olarak ilk kez gördük. Dizinin üçüncü sezonunda Tony Soprano’nun oğlu AJ ve arkadaşları yüzme yarışı yaparken; o da yarışı izleyen öğrencilerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Lady Gaga, kısa bir süre görünen isimsiz karakteri oynamaktan çok mutlu olduğunu söylüyor. Diziyi anmışken, Bant Mag. No:76’da yer alan The Sopranos sözlüğünü okumak isteyenleri şöyle alalım.

Machete Kills (2013)

Robert Rodriguez’in yönettiği Machete serisinin aksiyon dolu devam filmi Machete Kills ile ilk defa bir uzun metrajda rol almıştı Lady Gaga. Harika iş çıkaracağına inanan Rodriguez sayesinde Gaga yıllar sonra oyunculuğa yeniden şans veriyor. La Chameleón adlı karakterle yer aldığı film, gişede sınıfta kalsa da Gaga tabii ki sürpriz etkisi yaratmış ve çok konuşulmuştu.

Sin City: A Dame to Kill For (2014)

Kadrosunda Bruce Willis, Mickey Rourke, Jessica Alba, Eva Green gibilerinin yer aldığı, Robert Rogriguez’in yönetmen koltuğuna oturduğu başka bir yapımla Lady Gaga yeniden beyazperdede. Unutulmaz kliplerinden Telephone’dakine benzer şekilde, bu kez çok kısa ekran süresine sahip bir garsonu canlandırıyor Sin City: A Dame to Kill For’da. 

American Horror Story : Hotel (2015) ve American Horror Story: Roanoke (2016)

Korku ve gerilimi harmanlayan American Horror Story’nin en iddialı prodüksiyonlarından olan  Hotel sezonu, Lady Gaga’nın oyunculuk kariyerinde büyük bir sıçrama. Sezonun asıl mekânı olan otelin sahibi The Countess’i canlandıran Gaga performansıyla karışık eleştiriler alsa da nihayetinde bu rolle kazandığı Altın Küre ödülünü özgeçmişine ekliyor. Antolojinin bir sonraki sezonu olan Roanoke’de ise cadı Scáthach rolünde izlemiştik kendisini.

A Star Is Born (2018)

Bradley Cooper’ın ilk yönetmenlik denemesi olan, birçok kez beyaz perdeye aktarılmış bir öykünün 21. yüzyıl versiyonu A Star Is Born; Lady Gaga’nın yer aldığı son uzun metraj ve elbette en ses getiren işlerinden biri. Film, onun hayat verdiği Ally’nin müzik kariyerinde yükselişini ve bu sürede alkol sorunlarıyla boğuşan müzisyen Jack’le (Cooper) aralarındaki çalkantılı ilişkiyi merkeze alıyor. Ally rolüyle En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde Oscar’a aday gösterilmişti Lady Gaga. 

Yazı : Ezgi Oğraş