Son 15 yılın en iyi 100 yabancı albümü: Bölüm 1
Bant Mag. No:46’da yer alacak 2015’in en iyi 100 yabancı albümü listesi öncesinde, 2000’li yılların ilk 15 yılına damgasını vurmuş albümleri bir hatırlayalım istedik. Ekip içinde yine pek çok çıkmaza, albümler üzerine uzun konuşma ve tartışmalara sebep olan hazırlık aşamasının ardından, 100 albümü sıralamaktansa yıllara ayırmanın daha sağlıklı bir karar olacağını düşündük. Huzurlarınızda, son 15 yılın en iyi 100 yabancı albümü listemizin ilk bölümü: 2000-2004
Hazırlayanlar: Cem Kayıran, Ekin Sanaç, Busen Dostgül, James Hakan Dedeoğlu İllüstrasyon: Tolga Tarhan
2000
Saint Etienne – Sound Of Water
(Mantra Recordings)
Saint Etienne kalitesinde 10. yıl imzasını taşıyan albüm, electronica’nın hayal kurmaya elverişli sularında yaptığı keşif dalışlarıyla eşsiz bir cevher sunuyor.
“Aspects of Lambert”
Elliott Smith – Figure 8
(DreamWorks)
2003’te, erkencikten bu dünyadan göç ederek hayranlarını yasa boğan Smith’in balladlarının bir araya gelişinin en görkemli hali.
Trans Am – Red Line
(Thrill Jockey)
Bir önceki yüzyılı Futureworld ile elektronik dehlizlerde gezinerek kapatan Trans Am üçlüsü, 2000’lere kulakları zedeleyen riff’ler ve bangır bangır davullarla başladı.
The For Carnation – The For Carnation
(Touch and Go)
Slint, Tortoise, Shipping News ve Best Coast üyelerinin güç birliği olan The For Carnation, ilk ve tek uzunçalarıyla depresif zamanlar için en doğru seçim oldu.
The Avalanches – Since I Left You
(Modular Recordings)
Yaşlı ruhlar için gençliğe duyulan özlemi giderme potansiyeline sahip bu güneşli dans albümü, Avustralyalı grubun ilk ve son stüdyo kaydı.
Broacast- The Noise Made By People
(Warp)
2000’lerin en popüler akımlarından dream pop’un kullanım kılavuzu diyebiliriz bu albüm için. Broadcast’in heyecan verici yolculuğunun ilk adımları.
2001
Radiohead – Amnesiac
(Parlophone)
Radiohead’in beşinci albümü olan Amnesiac, grubun daha avangart şarkı yapılarına, deneysel fikirlere yöneliminin en bariz şekilde kendini hissettirdiği çalışması.
Aphex Twin – Drukqs
(Warp)
Aphex Twin’in sonrasında tam 13 yıl sessiz kaldığı albümü Drukqs, bu süre zarfı boyunca her dinlemede farklı bir detayına hayran olunabilecek kadar derinlikli bir albüm.
Manu Chao – Próxima Estación: Esparanza
(Virgin Records)
İspanyolca’da “umut” anlamına gelen “esparanza” kelimesi, albümün barındırdığı hissiyatı en net şekilde özetliyor. Manu Chao ve ekibinden latin, reggae, ska gibi türler eşliğinde moral yükselten, enerji dolduran bir albüm!
Daft Punk – Discovery
(Virgin)
Fransız ikilinin elektronik dans müziğine yön veren hitleri “One More Time” ve “Harder, Better, Faster, Stronger” ile gerçekten bu janradaki en iyiler olduklarını kanıtlamışlardı.
The Strokes – Is This It
(RCA)
Julian Casablancas’ın dinleyeni ilk andan itibaren yakalayan vokallerini büyük ihtimalle nerede duysanız tanırsınız. “Someday”, “Last Nite” gibi The Strokes diskografisinde zirvede yer alan parçaları barındıran Is This It albümü, 2000’lerde, şüphesiz en favori albümlerimizden biriydi.
2002
Flaming Lips – Yoshimi Battles The Pink Robots
(Warner Bros)
Psikedelik pop müziğin gelmiş geçmiş en iyi albümleri arasında… Grubun da kariyerindeki en güçlü çalışmalardan biri.
“Ego Tripping At The Gates Of Hell”
Wilco – Yankee Hotel Foxtrot
(Nonesuch)
Wilco’yu dünya çapında ve gönlümüzde “büyük” grup yapan albüm.
Interpol – Turn On The Bright Lights
(Matador)
Paul Banks’in mecazlarla dolu akılda kalıcı vokalleri, Carlos D’nin nefis bas yürüyüşleri ve her şeyden öte Interpol’ün kendine has şarkı yazımıyla ilk kez tanıştığımız albüm. Hem hüzünlendiren hem eğlendirebilen bir albüm.
Missy Elliott – Under Construction
(Elektra)
Her saniyesi etkileyici, ateşli ve cezbedici bir old-school şöleni. “Work It” çalarken yerinde durabilen var mıydı?
Queens Of The Stone Age – Songs For The Deaf
(Interscope)
Josh Homme ve ekibinin üçüncü albümü olan Songs For The Deaf, ilk notasından albümün son sesine kadar konsept bir albümün nasıl eğlenceli bir şekilde kurgulanabileceğinin en güzel örneklerinden biri. Kendimizi QOTSA ile bir çölde tam gaz giden bir kamyonetin içinde bulduğumuz albüm, 2000’lerin en orijinal rock albümlerinden biri.
The Go-Betweens – The Friends Of Rachel Worth
(Circus)
12 yıllık duraklamanın ardından gelen bu 10 parçanın özellikle en sakin olduğu anlar The Go-Betweens’ce şarkı yazımının unutulmazlarından.
Brazzaville – Rouge On Pockmarked Cheeks
(South China Sea)
Hayatımızı değiştiren albümlerden biri… Belki dünya listelerinde yeri yok ama bizim gönlümüzdeki yeri çok büyük. Öte yandan, bir yaz yağmurunu, hüzün ve umudu bu kadar güzel karşılayan az albüm vardır. David’e sevgilerle…
Piano Magic – Writers Without Homes
(4AD)
Writers Without Homes öncesinde yayınladıkları albümlerle takipçilerini şaşırtmayan çalışmalar yayınlayan Piano Magic, bu albümle belki de cesur bir adım atarak içlerinden geldiği gibi kayıtlara yer vermişti.
“Certainty”
Beck – Sea Change
(Geffen)
Beck’in sakin ama etkileyici vokallerine eşlik eden şahane gitarlarıyla devleşen “Lost Cause” parçasının yer aldığı Sea Change albümü, özellikle Amerika’daki listelerde zirvede yer almıştı. Sanatçının bugüne kadar yayınladığı albümler arasında da Sea Change, her zaman ilk sıralarda hatırlanan albümlerden oldu.
“Lost Cause”
2003
Lhasa de Sela – The Living Road
(Audiogram)
2010 yılında hayata veda eden Lhasa’nın müzik sahnesinin gördüğü en kendine has ve iljam verici seslerden biriydi… “The Living Road” albümünün sayısız okurumuzun seyahatlerine eşlik ettiğine, ilham verdiğine şüphemiz yok.
White Stripes – Elephant
(XL Recordings)
White Stripes denince akla gelen muhtemel 3 şarkı olan “Seven Nation Army”, “The Hardest Button to Button” ve “I Just Don’t Know What to Do Wit Myself” gibi hitlerin yer aldığı Elephant albümü, ikilinin müzik dünyasında patlama yaptığı ve 2000’lere yeniden ronck’n’roll’u getirdiği albüm oldu diyebiliriz.
“The Hardest Button to Button”
Cat Power – You Are Free
(Matador)
Chan Marshall’ın Eddie Vedder, Dave Grohl, John Lee Hooker gibi isimlerle birlikte kaydettiği albümünde Cat Power’dan beklenmeyecek kadar baskın rock öğeleri barındıran şarkılar yer alıyordu.
A Perfect Circle – Thirteenth Step
(Virgin)
Maynard James Keenan, Josh Freese, Billy Howerdel, Jeordie White ve James Iha! Her şarkısında farklı bir duygunun ağır bastığı ve şarkı yazımında yeni ufuklara yelken açan eşsiz bir albüm.
Outkast – Speakerboxxx/The Love Below
(LaFace Records)
Andre 3000 ve Big Boi ikilisinin, solo çalışmalarını iki albüm halinde Outkast adıyla yayınladığı Speakerboxxx/The Love Below, funk, psikedelik rock, pop ve caz etkileşimleriyle 2000’lerin ana akım hip hop sahnesinin en akılda kalıcı çalışmalarından biri oldu.
Calexico – Feast Of Wire
(Quarterstick Records)
Calexico’nun dördüncü albümü olan Feast of Wire’da grubun hala daha kendinde keşfetmeye açık alanlar bulduğunu ve yeni şeyler denemekten kaçınmadığını görüyoruz.
2004
Ghost – Hypnotic Underworld
(Drag City)
Dünya ikiye ayrılır: Japonya’dan çıkma bu psychedelic rock fırtınasını dinlemiş olanlar ve henüz dinlememiş olanlar. İlk grup inanın oldukça şanslı insanlardan oluşmakta… Aynı gruba dahil olmak istiyorsanız şimdi dergiyi yavaşça yere bırakın…
Arcade Fire – Funeral
(Rough Trade)
Arcade Fire’ın bugüne kadar yayınladığı albümleri düşündüğümüz zaman, “Haiti” ve “Wake Up” parçaları, aklımıza ilk gelenler oluyor. Win Butler ve Regine Chassagne ikilisinin başını çektiği grubun bu kayıtların yeri bizim için her zaman ayrı olacak.
Xiu Xiu – Fabulous Muscles
(5 Rue Christine)
Xiu Xiu’nun bir “pop albümü” yazmaya karar vermesi gerçek bir dönüm noktasıydı, Jamie Stewart’ın deliliğe övgüsü hiç bu kadar tatmin edici olmamıştı.
Jonathan Richman – Not So Much To Be Loved As To Love
(Vapor Records / Sanctuary)
Jonathan Richman 2010 -2015 yıllar arasında tek bir notaya bassa ve onu bir single olarak yayınlasa biz onu da bu listeye alırdık, yalan yok. Bu listede kendimizi göz kırpmadan emanet edebileceğimiz, en saf duygularla yazılmış albüm hangisi diye sorsanız, “aha bu” deriz.
Björk – Medúlla
(One Little Indian / Warner Bros)
Björk’ün sınır tanımayan şarkı yazım biçimi, prodüktörlüğünü Mark Bell’le birlikte üstlendiği bu albümle birlikte insan sesinin sınırlarını zorlayan köşelere doğru yönelmişti. Mike Patton, Robert Wyatt gibi efsanelerle birlikte beatbox sanatçısı Shlomo’nun konuk müzisyen olarak yer aldığı albüm, İzlandalı müzisyenin bugüne dek yaptığı en politik albüm olma özelliği de taşıyor.
Le Tigre – This Island
(Universal)
Kathleen Hanna, Johanna Fateman ve JD Samson’un feminizm ve LGBTİ aktivizmini disko partisine dönüştürme gücü inkar edilemez.
Tortoise – It’s All Around You
(Thrill Jockey)
Tortoise’un yapmayı sevdiği her şeyden ufak ufak izler taşıyan albümü It’s All Around You, grubun müziğinin ne denli tarifi zor ve her zaman sürprizlere gebe olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Beastie Boys – To The 5 Boroughs
(EMI)
Beastie Boys’un New York’a geri dönüşünü simgeleyen To The 5 Boroughs, üçlünün zihin akışını işitsel bir keyfe dönüştürürken, nefis altyapıları ve düzenlemeleriyle grubun diskografisinin en özel albümlerinden biri halini alıyor.
Destroyer – Your Blues
(Merge)
Destroyer diskografisinin altıncı albümü olan Your Blues, sanatçının müzikal yaklaşımının en anlaşılır hale geldiği çalışması.
The Organ – Grab That Gun
(Mint Records)
Beş kızın bir araya gelip sade ve mükemmel kayıtları bir araya getirdiği albüm olan Grab That Gun, 2004’te ilk dinlediğimizde çarpıldığımız albümlerden biri olmuştu.
“Love, Love, Love”
Kings Of Convenience – Riot On An Empty Street
(Astralwerks)
Albümün açılışını yapan “Homesick” ve ardından gelen “Misread” ile grubun kendini tüm dünyaya tanıttığı albüm olan Riot on an Empty Street, sakin temposu, gitarları ve zaman zaman Feist’in dahil olduğu şarkıları ile her zaman hatırlanacak albümlerden oldu.
PJ Harvey – Uh Huh Her
(Island)
İki seneye yayarak kaydettiği albümünde, her enstrümanı kendisi çalan PJ Harvey, Uh Huh Her ile Grammy adaylığı kazanmıştı.