Soru cevaplarla Demonation Festivali No:5: Can Güngör

1890’ın katkılarıyla bu sene Babylon’da beşincisini düzenliyor olduğumuz Demonation Festivali’nde sahne alacak isimlerden Can Güngör, festival öncesinde sorularımızı yanıtladı!

Sayısız müzisyen ve grupla birlikte çalıp, sayısız albümün prodüksiyonunu üstlenen Can Güngör, geçtiğimiz yıllarda sessiz sedasız sürdürdüğü solo projesiyle karşımıza çıktı. Etkileyici şarkı yazımı ve canlı performansıyla adı kısa sürede hızlıca yayılan Güngör, Demonation Festivali’nin beşinci yılında açılış performansına imza atacak.

Hiç dinlememiş birine kendi müziğini hangi kelimelerle tanımlardın?
Melankolik. Dolaysız. Yeni.

Yaşadığın yerin müziğinde nasıl etkileri oldu/oluyor?
İstanbul’da şanslıyız. Çok fazla hareket var, enerji var. Ve farkında olmasak da hayatta kalmak için yaptığımız şeyler bizi daha dikkatli ve hızlı olmaya zorluyor. Etrafta olup biten şeyleri çabukça sindirip bir değere dönüştürebiliyoruz.

Bugüne kadar birçok müzisyenle hem performanslarında müzisyen olarak hem de albümlerinde prodüktör olarak çalıştın. Kendi müziğini yaparken bu tür deneyimlerin nasıl etkilerini görüyorsun?
Farklı farklı insanlarla farklı senaryolarda müzik yapmak bir sürü dersi beraberinde getiriyor. Her grubun her şarkıcının başka eğilimleri, beklentileri var. Bunları dikkate almadan, beraberce bütünlüklü bir müzik ortaya çıkartamıyorsunuz. Bütün bu deneyimlerden bir sürü farklı yaklaşım ve hissiyat öğrenmenin yanısıra, insanları dinlemeyi ve belirli bir çerçeve içerisinde kendi alanımı yaratmayı öğrenmiş olabilirim.

Kendi başına yaptığın parçaları kayıt ve performans aşamasında daha kalabalık bir şekilde seslendiriyorsunuz. Ekibinin bir araya gelişi nasıl oldu? Kendi bestelerini çaldığın bir proje için ekip oluştururken nelere dikkat ediyorsun?
Ekipteki insanları okul ya da başka vesilelerle yıllardır biliyordum ve beraber bir şeyler yaptığımızda güzel olabileceğini hissediyordum. Daha ortada grup fikri bile yokken onlar da benim şarkılarımı bir şekilde kendilerine yakın bulup sevmişti. Grup oluşturma fikri kaçınılmaz olduğunda herkes severek dâhil olmak istedi. Gayet doğal bir şekilde gelişti her şey. Dikkat ettiğim bir tek şu var; provada ya da sahnede yaptığımız şeyden herkesin mutlu olması ve herkesin kendini gerçekleştirebildiğini hissetmesi.