Steven Soderbergh’in suç dünyasından vazgeçmeye niyeti yok

HBO’nun en sevdiği ve çatısında en fazla işine yer verdiği yönetmenlerden biri, kuşku yok ki Steven Soderbergh. K Street’ten (2003) bu yana aralarından su sızmıyor. 50’ler Detroit’indeki suç dünyasını işlediği son uzun metrajı No Sudden Move’u da HBO Max etiketiyle yayımlayan sinemacı, bu sefer bir dizi projesi için kanalla el sıkıştı. 

Soderbergh, 90’lardan bugüne neredeyse her sene bir projeyle karşımıza çıkarak inanılmaz bir üretkenlik sergilese de özellikle son 10 yıldaki işleriyle dalgalanmaların olduğu bir tablo çiziyor. Tribeca Film Festivali seçkisinde yer alan, eleştirmenlerin de geçer not verdiği No Sudden Move yüzleri güldürmüş olmalı ki bu proje için de aynı ekibi bir araya getirmiş. İsmi Full Circle olacağı duyurulan seriyi Ed Solomon kaleme alacak. Kendisi Bill & Ted’s Excellent Adventure ile başladığı sinema kariyerine Men in Black, Charlie’s Angels, Now You See Me gibi gişe canavarları sığdıran bir senarist. Bir başka tanıdık isim, yapımcı Casey Silver da ekipte.

Peki ne hakkında bu Full Circle? Yine bir suç anlatısı ile karşı karşıya olduğumuzu tahmin etmek güç değil. Günümüz New York’unda vuku bulan, beceriksiz bir kaçırma girişimi merkezde. Tek bir olay birden fazla karakter ile kültürü birbirine bağlayacak ve uzun süredir saklanan sırları ortaya çıkaracak. Soderbergh projeyi “Ed’in (Solomon) standartlarına göre bile kompleks bir anlatı; hem fazlasıyla değişken hem de samimi” sözleriyle ballandırıyor. Yazımı 2 yıl süren senaryo metni tam 550 sayfaymış.

Mini dizi formatında olacağı bilinen yapımın henüz bir oyuncu kadrosu ve prömiyer tarihi yok.

Steven Soderbergh’in televizyon kariyerine hızlı bir bakış

Her ne kadar ününü sinemaya dair üretimlerine borçlu olsa da Soderbergh’in televizyonla geçmişi oldukça köklü esasen. Onu Full Circle’a getiren sürecin satır başlarına yakından bakalım.

K Street (2003)

Washington DC’deki lobi ve politika faaliyetlerini masaya yatıran, yarı doğaçlama bir hiciv olarak tanımlanabilecek bu seride; genellikle o haftanın önemli politik gelişmeleri anlatıya yediriliyordu. Kurgusal karakterlere siyasi figürlerin cameosu eşlik etmekteydi. Yapımcılar arasında tanıdık bir sima da var: George Clooney.

Behind the Candelabra (2013)

Yönetmenin televizyona hazırladığı en prestijli iş. Prömiyerini Altın Palmiye yarışçısı olduğu Cannes Film Festivali’nde yapan Behind the Candelabra, tam 12 Emmy ödülü kazanmış ve birçok ülkede vizyona da girmişti. Kuir ikon, piyanist ve şarkıcı Liberace ile partneri Scott Thorson’ın fırtınalı ilişkileri odak noktada.

The Knick (2014-2015)

1900’lerin başındayız, antibiyotik henüz keşfedilmemiş. Hatta vitamin ve insülin de. Dolayısıyla ölüm oranları fazlasıyla yüksek. New York‘taki Knickerbocker Hastanesi‘nde sağlık çalışanları, tüm imkansızlıklara rağmen hastaları hayata döndürmeye çalışıyor. Son 10 senenin değeri bilinmeyen serilerinden The Knick, Soderbergh’e bir Emmy kazandırmıştı.

Mosaic (2018)

Bir cinayetin üzerindeki sır perdesi, örtbaslar, komplolar, sanat dünyası, emlakçılık ve zengin Park City seçkinlerinin birbirine karışmış çıkarları bir arada. Fakat dikkat çekici bir anlatım biçimiyle. Katılıma açık bir yapım olan Mosaic, seyircinin istediği karakterin hikâyesini takip etmesine olanak tanıyor ve öyküsünü doğrusal olmayan bir biçimde anlatıyordu.