“Summer of Soul”un fragmanı müzik festivali özleminizi bir süreliğine giderebilir
The Roots’un davulcusu olarak tanınan Questlove’un ilk yönetmenlik denemesi Summer of Soul (…Or, When the Revolution Could Not Be Televised) ilk fragmanıyla yüzünü gösterdi.
1969, Woodstock yılı olarak hatırlanır, ancak o yaz aslında başka bir büyük müzik etkinliğine daha ev sahipliği yaptı: Woodstock’tan iki hafta önce ve 150 kilometre ötede düzenlenen Harlem Kültür Festivali’ne. Mount Morris Park’ta 300.000’den fazla seyircinin katılımıyla gerçekleşen altı haftalık konser serisinde, aralarında Stevie Wonder, Nina Simone, Sly & the Family Stone, Gladys Knight & the Pips, Mahalia Jackson, B.B. King ve The 5th Dimension’ın da bulunduğu inanılmaz bir kadro sahne aldı.
Siyah onur hareketini desteklemek ve Afro-Amerikan müziğini kutlamak amacıyla tertip edilen organizasyon; Martin Luther King suikastını da içeren 1968’deki yıkıcı olaylardan sonra Siyah toplumda meydana gelen kültürel devrimi yansıtıyordu. Festivalin yapımcısı Hal Tuchin, altı hafta boyunca çekilen 45 saatlik görüntü arşivini derleyip Black Woodstock adında bir film olarak vizyona sokmak niyetindeydi fakat stüdyolar tarafından geri çevrilince, görüntüler 50 yıl Tuchin’in bodrumunda bekledi.
Sundance Film Festivali’nden iki ödül, rekor bir anlaşma
Ahmir “Questlove” Thompson tam bu noktada devreye girdi. Editör Joshua L.Pearson ile birlikte etkinliğin sahne performansları, müzisyenlerin hiç görülmemiş röportajları, orada bulunanların neşeli hatıraları ve birtakım tarihsel bilgileri birbirine bağlayarak Summer of Soul’u oluşturdu.
Variety ile bu yılın başında yaptığı röportajda Woodstock’un bir yaşam tarzını, bir nesli, bütün bir hareketi tanımladığını düşündüğünü söyleyen yönetmen; Siyahlar için de böyle bir etkinlik düzenlenmesine, hareketin dünyaya yayılmasına izin verilseydi ne olurdu sorusuyla yola çıktığını söylemişti. Alacağı cevabın, bir müzik aşığı ve koleksiyoneri olarak hayatında ne kadar büyük bir fark yaratabileceğini merak edip, bu hikayeyi anlatması gerektiğini hissetmiş.
Variety’den Owen Gleiberman’ın “özgürlüğün müzikte nasıl kodlandığı ve seyirciye nasıl yayıldığıyla ilgili” sözleriyle yorumladığı yapım, bu sene çevrimiçi olarak düzenlenen Sundance Film Festivali’nden Jüri Büyük Ödülü ve Seyirci Ödülü ile ayrıldı. Ardından Hulu ve Searchlight, bir belgesel için Sundance tarihindeki en büyük fiyat etiketiyle, Summer of Soul’un haklarını satın aldı.
Filmin fragmanı, Questlove’ın müzik direktörlüğünü üstlendiği, iki gün önceki Akademi Ödülleri töreni sırasında yayımlandı. Vizyon tarihi 2 Temmuz 2021, hem sinemalarda hem de Hulu’dan izlenebilecek. Müziğin iyileştirici gücüne kulak vermek isteyenleri aşağıya alalım:
Questlove’a kısa bir bakış
Grammy ödüllü hip hop grubu The Roots’un kurucu üyesi ve davulcusu olan Questlove uzun yıllar boyunca; D’Angelo, Erykah Badu, J-Dilla, Al Green, Jill Scott, Robert Glasper, Jay-Z gibi önemli müzisyenlerin prodüktörlüğünü üstlendi. 2014’ten bu yana The Tonight Show Starring Jimmy Fallon’ın ana orkestrası olarak The Roots ile birlikte çalıyor.
Summer of Soul’un ardından; ana akım pop başarısının baskısı ve Siyah Amerika’yı temsil etme sorumluluğunun onu imkansız beklentilerin ince çizgisinde yürümeye zorladığını düşündüğü Sly Stone hakkında yeni bir belgesel yönetecek.
Fragman yetmedi diyenler için 1969 ve yakınlarından 4 canlı performans
Stevie Wonder – “For Once In My Life”
12 yaşındaki “Little” Stevie Wonder’ın biraz büyümüş hali, yaklaşan bir efsane, etkileyici vokaller, tanıdığımız siyah gözlükler.
Sly & The Family Stone – “Everyday People & Dance To The Music”
Barış çağrısı, müthiş grup enerjisi, ışıklar, renkler. Bu kısacık video dönemin ruhu ve soul hakkında çok şey anlatıyor.
B.B. King – “Sweet Little Angel”
Gitarı bedeninin uzvuna dönüşmüş bir blues efsanesi, inanılmaz sahne hakimiyeti, mimiklerden okunan müzik tutkusu.
Nina Simone – “Take Me To The Water”
İki ay sonra Harlem’i yakacağından habersiz bir Nina, dost kaybının üzüntüsü, biraz dans, hayranlık uyandırıcı kapanış konuşması.
Yazı: İlayda Güler
