Sürdürülebilir seyahat mümkün mü?

Çeşitli disiplinlerden konuklarla iklim krizi teması etrafında yaptığı podcast yayınlarından tanıdığımız Esmiyor, 21 Kasım Pazar günü Kolektif House’da ilk fiziksel etkinliği Sürdürülebilir Seyahat Atölyesi’ni gerçekleştirdi. Atölyede; atık, dijitalleşme, ulaşım, kültürel dönüşüm, seyahat tüketimi, doğal ile uyum, konaklama ve yerel ile iletişim başlıklarından yola çıkarak “Sürdürülebilir seyahat mümkün mü?” sorusuna yanıtlar arandı. 

İklim adaleti çatısı altında gün boyu süren beyin fırtınasının sonucunda; gezginler, seyahat yazarları, bilim insanları, yayıncılar ve sürdürülebilir yaşamın bambaşka uçlarından tutan kişilerden oluşan kalabalık bir katılımcı grubu tarafından bir Sürdürülebilir Seyahat Manifestosu yazıldı. Yakında yayımlanacak olan manifestonun içeriğini merak edenlere Esmiyor ve Bant Mag.’ı takipte kalmalarını önerelim. 

Birçok partnerle iş birliği hâlinde hazırlanan organizasyonda, vejetaryen gıdaların tercih edilmesi, e-atık ve yiyecek kaplarının geri dönüşümü için istasyonlar yerleştirilmesi gibi yöntemlerle atölyenin çevresel etkisini azaltmak amaçlandı. Ecording, etkinlik esnasında salınan karbonu net sıfıra çekmek niyetiyle, tüm katılımcılar için tohum topları attı.

Sürdürülebilir Seyahat Atölyesi, Fotoğraf: Gorilla Projects
Sürdürülebilir Seyahat Atölyesi, Fotoğraf: Gorilla Productions
Bana ne düşüyor diyenlere

Bozcaada Caz Festivali kurucu ortağı Gizem Gezenoğlu’nun dediği gibi “iklim krizinin farkında olan ilk, gezegenimizi onun zararlı etkilerinden kurtarabilecek son nesil” olarak bugün hayatta olan herkese büyük sorumluluk düşüyor. Bireysel alışkanlıklarımızı güncellemekten başlayarak; aile, meslek, toplum gibi içinde bulunduğumuz tüm gruplarda sürdürülebilir bir kültür inşa etmek ve bu yolla sistemik bir dönüşüme katkı sağlamak ortak çabalarımızla hâlâ mümkün.

Küresel karbon salımının yüzde 8’inden seyahat sorumlu. Kitle turizminin desteklenmesi çoğu lokasyonda kapasite aşımına neden olarak yerel hayatı ve doğayı tahrip ediyor. Kısa sürede uzun mesafeler kat etmemizi sağlayan ulaşım araçları aslında atmosfere yoğun miktarda sera gazı yayıyor. 

Bir seyahate hazırlanırken yanımıza almayı tercih ettiklerimizden gideceğimiz yere nasıl ulaştığımıza, orada kimlerle iletişim kurduğumuz, kimlerden alışveriş ettiğimizden kalacağımız yere nasıl karar verdiğimiz, bulunduğumuz bölgenin biyolojik çeşitliliği ve kültürel bütünlüğüne ne kadar saygılı davrandığımıza kadar birçok detayı sürdürülebilirliğin ekolojik, ekonomik ve sosyal boyutları üzerinden yeniden düşünmek; kendimize ve gezegenimize iyi gelecek.

Fotoğraf: Gorilla Projects
Fotoğraf: Gorilla Productions
Fotoğraf: Gorilla Projects
Fotoğraf: Gorilla Productions

Yazı: İlayda Güler