Abel Tesfaye (namıdiğer The Weeknd) ile Lily Rose Depp’i başrole taşıyan ve büyük beklentilerle yayına başlayan HBO dizisi The Idol, içeriğinden ziyade topladığı yoğun eleştirilerle gündem olmuştu. Yüzde 19’luk Rotten Tomatoes puanı da sadece film / dizi kritikleri için değil; izleyici tarafında da The Idol’ın ne denli bir hayal kırıklığı olduğunu ispatlar nitelikte.

Henüz bu dünyaya kafasını uzatmamış olanlar için The Idol dizisinin konusu şöyle özetlenebilir: Los Angeles’ın ışıltılı ve gizemli gece yaşantısını keşfe çıkaran dizi; şov dünyasının ihtişamlı atmosferinde, popüler kültürünün en uç noktalarını ekranlara getirme iddiasındaydı. Yükselen pop yıldızı Jocelyn’in yolu, şehrin gözde kulüplerinden birinin sahibi ve aynı zamanda gizli bir tarikatın da lideri olan Tedros ile kesişir ve olaylar gelişir…

Yılın büyük fiyaskolarından biri olduğu aşikâr olsa da The Idol için henüz yolun sonuna gelinmediğine yönelik açıklamalar da geçtiğimiz haftalarda gündeme gelmişti. Oyuncu kadrosundan Da’Vine Joy Randolph, Variety’ye verdiği röportajda HBO’nun diziden ve gördüğü ilgiden memnun olduğunu; ikinci sezon planlarının yapıldığını dile getirmişti örneğin. 

Yine de pek sürpriz olmayacak bir şekilde HBO, dizinin ipini kesme kararı vermiş. Deadline’ın haberine göre, prodüksiyonunda A24’un da yer aldığı dizinin geri dönüşü söz konusu değil. 

Euphoria ile hem zamanının hem de HBO’nun yıldız figürlerinden birine evrilen Sam Levinson’ın yaratıcılarından biri olduğu dizi, dünya prömiyerini gerçekleştirdiği Cannes Film Festivali’nde olumsuz tepkiler toplamaya başlamıştı. İlk iki The Idol bölümünü Cannes’da izleyen Melikşah Altuntaş da Bant Mag. için kaleme aldığı ilk izlenim yazısında şunları söylemişti:

“The Idol’ın adıyla müsemma ikonluk hâlini, akla gelen ilk fikir ve hikâye akslarıyla karşımıza getirip, işi baş karakterinin öyküye hizmet etmeyen çıplaklığıyla “renklendirme” çabası, dizinin izleyiciyi içine bıraktığı çaresiz seyir tecrübesindeki en tahammülfersa durum. Sözümona pop kültür eleştirisi ve içinde bulunduğumuz dönemin sosyal gerçeklerine temasta bulunan dizinin, hiç vakit harcamadan eleştirdiği şeye dönüşme hızına şahit olmak The Idol’ın seyri açısından en şaşırtıcı deneyim.”