The Killer, The Curse ve bu hafta başka ne izlesek?

Hazırlayan: Burcu Teker

Vizyon takviminden ve farklı platformların kataloglarından film, dizi, belgesel ve şov tavsiyelerimizi içeren ne izlesek seçkimizde David Fincher’ın Fransız grafik roman uyarlaması The Killer; Emma Stone, Benny Safdie ve Nathan Fielder’lı korku-komedi serisi The Curse, 47. Uluslararası Emmy Ödülleri’nde Haluk Bilginer’e En İyi Erkek Oyuncu ödülünü getiren Onur Saylak dizisi Şahsiyet ve çok daha fazlası yer alıyor. İlk kez gösterileceklerle birlikte dijital servislere yakın zamanda eklenmiş, hâlâ izlememiş olabileceğiniz yapımlar da seçkide.

The Killer (Netflix, 10 Kasım) 

Nedir: Alexis Nolent’ın yazdığı, Luc Jacamon’un resimlediği aynı adlı Fransız çizgi roman serisine dayanan bir misilleme öyküsü The Killer. Empatiyi zayıflıkla eşleştiren, soğukkanlı bir katilin yolculuğu. İşlerin ters gittiği bir suikastı takip eden adaletsiz cezalandırmaya cevaben misillemeye karışan herkesi ortadan kaldırmaya yemin eden ve hatta hızını alamayıp, insan avına karışan bir katili takip ediyor. 

Neye benzer: Prömiyerini 80. Venedik Film Festivali’nde yapan filmin janrından hoşlananlar, aradıklarını Paul Greengrass’in The Bourne Ultimatum’unda da bulabilir.

Kimler var: David Fincher’ın yönettiği filmin başrolündeki Michael Fassbender’a Tilda Swinton, Charles Parnell, Endre Hules gibi isimler eşlikçi.

The Curse (Paramount+, 10 Kasım)

Nedir: Oscarlı oyuncu Emma Stone’un başrolü, Nathan for You’dan The Rehearsal’a, komedi janrına hatırı sayılır katkı yapmış Nathan Fielder ile paylaştığı; Fielder ve Benny Safdie’nin ortak yaratıcısı olduğu yapım nabızları hep yüksek tutan acımasız, karanlık bir hiciv. Çocuk sahibi olmaya çalışan yeni evli bir çiftin hayatları ve kariyerlerinin bir çocuk tarafından lanetlenmesinin ardından nasıl alt üst olduğunun, tekinsiz ama bir yandan da güldüren hikâyesi merkezde.

Neye benzer: İsveç çakısı gibi bir tutumla Bill Hader’ın bizzat yazıp, yapımcısı olup, yönetip, başrolünü oynadığı işi Barry, gerginlik ve komediden aynı anda ve miktarda hoşlananlar için biçilmiş kaftan.

Kimler var: Künyedeki diğer isimlerden bazıları Saturday Night Live yazarlarından Dave McCary, The Rehearsal’ın yönetici yapımcısı Carrie Kemper ve BAFTA ödüllü aktör Barkhad Abdi.


BUNLAR DA VAR! 
Gözden kaçmasın

The Buccaneers (Apple TV+, 8 Kasım) 

Edith Wharton’ın romanından uyarlama, dönem dramalarından hoşlananların ve Bridgerton‘ın sonraki sezonunu beklemekten yorulanların yarasını saracak yeni seri. 1870’ler Londra’sında beş Amerikalı genç kadının yüksek sosyeteye takdim edilerek, gösterişli bir İngiliz koca bulmaya çalışırlarken yaşadıkları çatışmaları merkezine alıyor. Dizi aynı zamanda doğrudan; toplumdaki kadın figürünün zekâsını, yaratıcılığını, gücünü küçümseyen 19. yüzyıl felsefesi “Kadın var, eş var.”ı topa tutuyor. Müzik süpervizörü Matt Biffa, Warpaint davulcusu Stella Mozgawa ve AVAWAVES olarak bilinen besteci ikilisi Anna Phoebe ile Aisling Brouer’ın ellerinden çıkma soundtrack ve popüler şarkı seçimleri de bir nevi beş genç kadının kuralları çiğnemesini adresler, kültür çatışması temasını vurgular yönde.

The Marvels (Vizyon, 9 Kasım)

Nia DaCosta’nın yönettiği Marvel Sinematik Evreni’nin yeni işi Carol Danvers, Kamala Khan ve Monica Rambeau’yu ilk kez bir araya getiriyor. Kree halkıyla bağlantılı dev bir solucan deliğinin gizemini çözmek için oluşturulan bu çiçeği burnunda kozmik takımın yaşadığı aksilikler de güven ve birlikte çalışmayı öğrenme sınavına dönüşüyor. Marvel hayranlarının alışkın olduğu esprili dilin zorlama bulunması, hikâyedeki kopukluk ve tutarsızlıkları ile eleştirmenlerce bir miktar hırpalanan yapımda başroller Brie Larson, Iman Vellani ve  Teyonah Parris’e emanet. Samuel L. Jackson da Nick Fury rolüyle kadroda.

For All Mankind – 4. sezon (Apple TV+, 10 Kasım)

Sovyetler Birliği’nin ilk mürettebatlı Ay’a iniş görevini ABD’nin gözleri önünde başardığı alternatif bir evrende “Küresel uzay yarışı bitmeseydi ne olurdu?” sorusunun etrafında dönen seri olasılıkların, insan dayanıklılığının sınırlarının ve rekabetin getirilerinin nitelikli bir tasviri. Ronald D. Moore, Ben Nedivi ve Matt Wolpert tarafından yaratılan dizi 3. sezonunda izleyicilerini 1990’ların başına taşımış; uzay yarışındaki zaferin taçlandırılması olarak yorumlanan, Houston ve Moskova arasındaki Mars keşfi rekabetinde ortaya çıkan baskıcı hırsa, sadakat testlerine odaklanmıştı. Yeni sezon da karakterlerin bu hırpalayıcı uzay yarışında karşılaştığı zorlukların anlatısına devam ediyor.

007: Road to a Million (Prime Video, 10 Kasım)

James Bond’dan ilham alan bir reality yarışma programına katılan; görevleri, hayatlarını değiştirecek 1 milyon poundluk ödülü kazanma şansı için gizli soruları ortaya çıkarmak olan sıradan insanlardan oluşmuş ikişer kişilik dokuz takımı takip ediyor. Dünyanın çeşitli yerlerine gizlenmiş, her biri ödüle giden yolda basamak görevi gören 10 soruluk yarışmada casuslar, engebeli İskoç yaylalarından ıssız Şili çölüne, yanlış cevabın yolculuklarına son vermemesi için sürekli bir mücadele hâlinde. Serinin yıldızı Brian Cox, James Bond temalı reality şovuna, ilk başta bunun yeni bir 007 filmi olduğu düşüncesiyle katıldığını ifade etmekten geri durmamış.

Şahsiyet – 2. Sezon (GAİN, 13 Kasım)

Senaryosunu Hakan Günday’ın kaleme aldığı, yönetmenliğini Onur Saylak’ın üstlendiği dizi, adliye memurluğundan emekli Agâh Beyoğlu’nun Alzheimer teşhisiyle başlayan cinayetler silsilesini konu alıyordu. Haluk Bilginer’in 47. Uluslararası Emmy Ödülleri’nde uzandığı En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’yle ünü ülke sınırlarını aşan polisiye dramanın ikinci sezonu, kimliğini günden güne kaybeden Agâh’ın, kızı Zuhal ile arasındaki ilişkiye odaklanıyor.


God’s Creatures
Hâlâ izlemediyseniz

Bomboş (Netflix, 8 Kasım) 

Holy Spider (TOD, 9 Kasım)

Ennio (MUBI, 10 Kasım)

Saint Omer (MUBI, 11 Kasım)

God’s Creatures (TOD)

War Pony (TOD)