The Northman fragmanıyla tüyler diken diken

“İntikamını alacağım baba. Seni kurtaracağım anne. Seni öldüreceğim Fjolnir.”

Sadece iki uzun metraj projeyle –The VVitch: A New-England Folktale ve The Lighthouse– gözümüzü üstünden ayırmamamız gereken yönetmenler listesine üst sıralardan giriş yapan Robert Eggers, yeni filmi The Northman ile sahalara dönüş yapıyor. Epik mi epik, tüyleri diken diken eden ilk fragmanda; Alexander Skarsgård’ın hayat verdiği Viking prensinin, aynı cümleleri Arya Stark misali tekrarlayarak, intikam yeminini harladığını görüyoruz. Tekinsiz atmosfere, görkemli sinematografiye ve bol ağdalı repliğe kollarımızı açtık, bekliyoruz.

10. yüzyıl sonları İzlanda’sında geçen anlatı; babası, amcası Fjolnir tarafından katledilen Amleth’in (akıllara Hamlet gelmeli, evet) adalet aramak için ne kadar ileri gidebileceği üzerine bir destan inşa ediyor. Her köşesinden bir yıldız ismin fırladığı tanıtımda, 15 yıldır sinemadan uzak olan Björk; Slav cadısında sureti, birkaç saniyelik ekran süresi ve dudaklarından dökülen tek replikle rol çalmayı başarıyor: “Son gözyaşını kimin için döktüğünü hatırla!” 

Alexander Skarsgård ve Anya Taylor-Joy
Björk

Björk’ün ekibe katılma öyküsü de ilginç. Eggers, senaryo sürecinde İzlandalı şair ve romancı Sjón ile çalışmış. Kendisini Sjón tanıştıranın Björk olduğunu, Seeress rolünü oynayacak başka birini bulamadıklarında teklifi ona götürdüklerini ve büyülü karizması sayesinde rolün altından başarıyla kalktığını söylüyor. Alexander Skarsgård, Claes Bang, Hafþór Júlíus Björnsson gibi İskandinav kökenli oyuncuların yanı sıra Nicole Kidman, Ethan Hawke gibi Hollywood devleri ve yönetmenin daha önce çalıştığı Anya Taylor-Joy, Willem Dafoe, Ralph Ineson, Kate Dickie; The Northman için kamera karşına geçenlerden.

Yönetmen, “büyü, kılıç, mistisizm ve ondan isteyebileceğiniz her şeyle dolu bir Viking destanı” olarak tarif ettiği filmi üzerine verdiği röportajlarda; öykünün ölçeğinin oldukça büyük olduğunu, kendisini tam bir meydan okuma içinde bulduğunu ve hiç bu kadar zorlanmadığını sıkça belirtiyor. Nisanda vizyona girecek The Northman, şimdilik ıskalamadığı filmografisinde neresinde konumlanacak, beklentileri karşılayacak mı, merakla bekliyoruz.

Üçüncü Robert Eggers ve Anya Taylor-Joy ortaklığı mı geliyor?

Geçtiğimiz yaz Los Angeles Times’a bir röportaj veren Anya Taylor-Joy, Eggers ile süregelen ortaklıklarının bir sonraki aşamasının kült vampir filmi Nosferatu’nun yeniden çevrimi olabileceğini söylemişti.

Eggers’ın favori filmleri arasında olduğunu sık sık dillendirdiği Nosferatu: Eine Symphonie des Grauens; Alman Dışavurumculuğu akımının başyapıtlarından ve korku sinemasının sayılı klasiklerinden. Bram Stoker’ın Dracula romanının resm​​î olmayan bir uyarlaması aynı zamanda. Werner Herzog da 70’lerin sonunda Nosferatu the Vampyre isimli bir yeniden çevrime imza atmış; Klaus Kinski, Bruno Ganz ve Isabelle Adjani’yi başrollere yerleştirmişti. Eggers’ın kolay bir işe soyunmadığı açık olsa da kendisinden beklentiler elbette yüksek.