İdealizm köşeye sıkışınca: The Teachers' Lounge
Yazı: Olcay Özer
İlker Çatak filmografisinin son durağı Das Lehrerzimmer / The Teachers’ Lounge / Öğretmenler Odası, 2024 Akademi Ödülleri’nin En İyi Uluslararası Film kategorisinde Almanya’yı temsil edecek; Türkiye’de ise geçtiğimiz günlerde Filmekimi kapsamında gösterildi. İdealleri ile okul sistemi arasında kalan genç öğretmen Carla’nın bir yandan sinirli ailelerin, inatçı iş arkadaşlarının ve agresif öğrencilerin odağı olurken, bir yandan da eylemlerinin yıkıcılığıyla yüzleştiği filmin başrolü; Haneke’nin The White Ribbon’ı ve Babylon Berlin, The Crown gibi dizilerdeki performanslarıyla hafızalarda kalan Alman oyuncu Leonie Benesch’e emanet.
Zaman dilimi ve mekân
2023, Almanya.
Konu nedir?
Kendini işine adamış idealist bir öğretmen olan Carla Nowak (Leonie Benesch) bir lisede matematik ve beden eğitimi öğretmeni olarak işe başlar. Film, okulda üst üste gerçekleşen hırsızlık olaylarını Carla’nın kendi başına çözmeye karar vermesini ve öğretmenler odasına gizli kamera yerleştirmesiyle gelişen olayları konu alıyor.
İzlemeden önce bilmemiz gerekenler
Türk – Alman yönetmen İlker Çatak filmde, görmeye alışık olduğumuz “Almanya ve göçmen” hikâyesini anlatmıyor. Öteki olmayı, gizli ırkçılığı ve ayrımcılığı Vestfalya’da doğan Polonyalı ve Almanya’da göçmen bir aileden gelen Carla ile anlatmayı tercih ediyor.
En çok neyi sevdin?
Film tek mekânda geçiyor, okul dışında hiçbir mekân filme konu olmuyor. Filmde karakterler de mekân gibi tek boyutlu olarak aktarılıyor. Hiçbir karakterin okul dışındaki hayatına dair bir bilgi izleyiciyle paylaşılmıyor. Karakterler sadece öğretmen, öğrenci ve veli olarak hikâyeye dâhil oluyor. Bu tercih, izleyicinin hikâyedeki karakterleri yalnızca okuldaki varoluşlarıyla tanımasına müsaade ediyor. Filmin yükselen temposunun yanında kurgulanan bu tek boyutluluk fikrini sevdim.
En çok hangi sahneye yükseldin?
Carla’nın okul gazetesine verdiği röportajın yayımlanmasının ardından gazeteye gidip, filmin başından beri savunduğu tüm ilkelere ve ideallerine karşı bir duruş sergileyip “sansürü” savunduğu sahneye yükseldim.
Modunu nasıl etkiledi?
Basit bir okul filmi olarak başlayan The Teachers’ Lounge, gittikçe yükselen bir tempoyla gerilim hikâyesine dönüşüyor. Tempoyu yükselten harika müzik kullanımı, izleyicinin modunu yaratılan gergin atmosfere hazırlıyor.
Kimler sever?
Tempo ve gerilim seven herkes sever, yalnız şunu not etmek önemli: “Hırsız kim?” sorusu bir noktada önemini yitiriyor; film, izleyiciyi ahlaksal çıkmazlara dair sorular sormaya itiyor.
Bunu seven şunları da sever
Bu filmi seven yine tek bir mekânda geçen ve bir moteldeki gerilim hikâyesi ile başlayan Sema Kaygusuz romanı Barbarın Kahkahası’nı sever.