The White Lotus 3. sezona dair neler biliyoruz?

Yazı: Beyza Yıldırım

Anlatısını alegorik bir taşlama üzerinden kurarken, seyir zevkini daima yükseklerde tutan The White Lotus, Mike White’ın son büyük işi. 2. sezonunu 11 Aralık 2022’de noktalayan dizinin ekranlarda uzunca bir süre daha var olacağını umuyoruz. Hollywood grevleri sebebiyle 2025’e ertelenen yeni sezonda bölümlerin daha uzun planlanmış olması da bir sevinç sebebi.

Jenerik müziğinden, japon gülü ve kaplanlı duvar kâğıdına kadar incelikle bir araya getirilmiş parçalarıyla çarpan The White Lotus, izleyeni dumura uğratmaya söz vermiş gibi. Arkasında bıraktığı ilk iki sezonun şatafatlı yıkımının üzerinden geçerken, yeni sezonda bizi nelerin beklediğine bir baktık.

Nerede kalmıştık?

Antolojik bir anlatım diline sahip olması sebebiyle serinin iki sezonu da kendi içinde bir dinamiğe sahip; hikâyenin geçtiği yer, oyuncu kadrosu ve odaklandığı tema yenileniyor ama küçük ayrıntılarda ortaklık barındırıyor. The White Lotus’un en büyük numarası, kendi gülünçlüklerinin farkında olmayan bir grup insanın lükse bakış açısını sarkastik dilinden ödün vermeden gösterebilmek. “Kitle”, “yığın” eleştirisi yaparken, popüler kültürün tüketim değerlerine üstten bakış atmaktan kaçınmaması da aynı şekilde bu dilin bir uzantısı. Kendi yarattığı -çoğu zaman sentetik- mağduriyetlere sığınan ayrıcalıklı kesimin kişisel yaşamlarında sahip olduğu zaaflar tarafından yenip bitirilmesi etrafında dolanıyoruz.

Yeni lokasyon ve oyuncu kadrosu

Hawaii’de geçen ilk sezon para temasından güç bulurken; Sicilya’yı mesken tutan 2. sezon karakterleri, bedensel hazzın ve seksin peşindeydi. 3. sezon ise muhtemelen ölüme, doğu dinine ve maneviyatına hicivli bir açıdan bakacak. Bu çeşitliliği de Mike White’ın tabiriyle “zengin bir duvar halısı” turu gibi düşünebiliriz.

Mike White, “Uzak Doğu kültürü ve maneviyatında ölümü” keşfedeceğini söyleyerek başından beri farklı bir kıtada çekim yapmak istediğini belli etmişti. Tam da bu sebeple 3. sezon için Tayland’a gidiyoruz. Bu kez otelin kitlesini ve hangi fikir etrafında dolanacağımızı bilmiyoruz ama bunun politik ve dini bir alegori olduğu kesin. 

Sürpriz ögeler barındırsa da ilk iki sezonun ortak yüzü Jennifer Coolige ve onun performansıyla ikonikleşen Tanya, The White Lotus’un ayrılmaz bir parçası oldu; bu sezon da yeniden dönmesi ihtimal dâhilinde. Natasha Rothwell’in canlandırdığı Belinda ise yeni sezonda olacağı kesinleşmiş tek karakter. Parker Posey, Carrie Coon ve Jason Isaacs’in de aralarında bulunduğu oyuncu kadrosuyla şubatta, Four Seasons Resort Koh Samui’de çekimlere başlanması planlanıyor.

Tatil ve lüks: Bir paket mi?

Ultra lüks her şey dâhil otelde altı gece yedi gün tatile gelen bir grup insan… Hawaii’deki otel müdürü Armond’ın tüm tatilcileri küçümseyen bakışı ve otel çalışanlarına verdiği demeçler, bütün bu lüksün hazır bir paket olduğunu gösteriyor. Maddi karşılığını verdiği sürece her istediğinin gerçekleşeceğini sanan insanların riyakarlığı toplumsal bir taşlamaya tutuluyor. Yüzlere yapışmış sahte gülümsemeler, nezaket şelalesi, her yerde olduğu gibi hizmet sektöründeki insanların takındığı maskeler… Birbirini tanımayan insanların bir süreliğine aynı yapıda konaklaması onların iç içeliğini kaçınılmaz kılıyor.

Balayına çıkmanın evliliğin ayrılmaz bir parçası hâline gelmesi, bu küçük tatilin büyük yıkımlara yol açabileceğini akla getirmiyor. Aynı şekilde sırf rahatlamak için çıkılan bireysel tatiller de sürprizlere gayet açık. Aileyi de kurumsal bir açıdan ele alırken, bu uyumsuz topluluğun çatışmalarının evde olduğu gibi tatilde de sürdüğünü gösteriyor dizi. The White Lotus’a göre tatil bir “arınma” fikrinden yola çıkan, her derde deva yanılgısından ibaret bir şey.